Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi Bölümü, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 26
  • Öğe
    Vergi denetimi-tahsilat oranı ilişkisine dair nicel bulgular
    (2023) Bişgin, Aytül
    Vergi denetimleri ile mükelleflerin vergi borcu doğuran işlemlerinin doğruluğu araştırılmaktadır. Etkin bir vergi denetimi ise vergi sistemini başarılı kılan önemli bir husustur. Etkin bir vergi denetimi ile hazinenin vergi kaybı önlenebilmekte dolayısıyla tahakkuk-tahsilat oranı artabilmektedir. Bu sebeplerle çalışmada, denetim oranının tahakkuk-tahsilat oranı üzerindeki etkisinin tespiti amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde “tahakkuk-tahsilat oranı” bağımlı değişken, “denetim oranı” ise bağımsız değişken olarak seçilmiştir. Ekonometrik bir analiz yöntemi olan Vektör otoregresyon (VAR) modelinin kullanıldığı çalışmada etki-tepki, varyans ayrıştırma ve Granger nedensellik analizi ile gerçekleştirilmiştir. 1984-2021 dönemlerine ait yıllık verilerden faydalanıldığı çalışmanın sonucunda, tahakkuk-tahsilat oranından denetim oranına doğru nedensellik ilişkisi tespit edilirken, tahakkuk-tahsilat oranındaki şokların %91,07’sinin kendisinden, %8,92’sinin ise denetim oranından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    İnsan-teknoloji etkileşimi ölçeği (İTEÖ) geliştirme çalışması
    (2023) Öz, Murat; Kamacı, Kemal
    Bu çalışma ile işletmelerde insan-teknoloji etkileşimi üzerine geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu büyük ölçekli işletmelerin yönetici pozisyonundaki personelleri oluşturmuş ve 416 personel çalışmaya dâhil edilmiştir. Örneklem seçimi, kolayda örnekleme yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Kapsamlı bir literatür taraması ile ilk etapta 80 maddelik soru havuzu oluşturulmuştur. Elde edilen verilere KFA uygulanmış ve yapı geçerliliği sağlanmış, 3 boyut ve 17 maddeden oluşan nihai ölçek elde edilmiştir. Ölçeğin boyutları istihdam, verimlilik ve bireysel olarak adlandırılmıştır. İnsan-Teknoloji Etkileşimi Ölçeği’nin Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı hesaplanmış ve yüksek düzeyde güvenilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır. KFA neticesinde elde edilen 3 boyutlu ölçeğin yapı geçerliliği DFA ile doğrulanmıştır. Araştırma sonuçları İnsan-Teknoloji Etkileşimi Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğunu göstermiştir.
  • Öğe
    Küreselleşmenin doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki etkisi: E7 ülkeleri için ekonometrik bir analiz
    (İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, 2022) Kutbay, Hüseyin; Sağdıç, Nursel
    Çalışmada, küreselleşmenin Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY) girişleri üzerindeki etkisi 2008-2018 yılları arasında E7 ülkeleri özelinde panel veri analizi yöntemi ile araştırılmıştır. Küreselleşmenin DYY girişleri üzerindeki etkisi analizinde bağımlı değişken olarak DYY net girişleri, bağımsız değişken olarak ekonomik küreselleşme, kontrol değişkenler olarak ise ticari açıklık oranı ve siyasi istikrarsızlık/veya terörizm de dâhil olmak üzere siyasi şiddet olasılığına ilişkin algılar kullanılmıştır. Analiz sonucunda ekonomik küreselleşme değişkeninde meydana gelen %1’lik bir değişimin, bağımlı değişken olan DYY üzerinde 0.6’lık olumlu bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Siyasi istikrarsızlık/veya terörizm de dâhil olmak üzere siyasi şiddet olasılığı değişkeninde meydana gelen bir birimlik değişimin, bağımlı değişken olan DYY üzerinde 0.530’luk olumlu bir etkiye sahip olduğu, ticari açıklık değişkeninde meydana gelen %1’lik bir değişimin ise DYY üzerinde 0.059’luk olumlu bir etkiye sahip olduğu sonucu elde edilmiştir.
  • Öğe
    Akademisyenlerin çalışma mutluluğu düzeyleri ve etkileyen faktörler üzerine araştırma: Bir kamu üniversitesi örneği
    (Deomed Reklam ve Yayıncılık, 2022) Turan, Nuray
    Bu araştırmanın amacı, akademisyenlerin çalışma mutluluğu düzeylerini ölçmek ve etkileyen faktörleri belirlemektir. Bu amaç kapsamında karma yöntem araştırmasının kullanıldığı bir araştırma tasarlanmış ve 2018 Ekim–Aralık aylarında nicel yöntem için 206 akademisyen, nitel yöntem için ise 206 akademisyenden 141’i ile araştırma gerçekleştirilmiştir. Sonuçlara göre çalışma mutluluğunun, araştırma görevlilerine göre öğretim üyelerinde daha yüksek olduğu; içsel doygunluğun verdiği mutluluk artışının olumsuz duyguları azalttığı ve eğitim düzeyi arttıkça çalışma mutluluğunun arttığı görülmüştür. Akademisyenlerin çalışma mutluluğunu etkileyen faktörler ise çalışma ortamı ilişkileri, çalışma koşulları, işin kendisiyle ilgili faktörler ve yönetici/yöneticilerin liderlik özellikleri olarak ortaya çıkmıştır. Nitel araştırmada sıklıkla çalışma mutluluklarını olumlu etkileyen faktörleri dile getiren akademisyenlerin nicel araştırmada olumlu duygularının yüksek, olumsuz duygularının düşük; olumsuz duyguları sık sık dile getirenlerin ise olumlu duygularının düşük; olumsuz duygularının yüksek olduğu görülmüştür. Nitel araştırmada olumlu ve olumsuz ifadelere göre, akademisyenlerin çalışma mutluluğunu olumsuz etkileyen en önemli faktörün çalışma ortamı ilişkileri, olumlu etkileyen en önemli faktörün işin kendisi ile ilgili faktör olduğu sonucu elde edilmiştir.
  • Öğe
    Doğrudan yabancı yatırımların vergi gelirleri üzerindeki etkisi: E7 ülkeleri için ekonometrik bir analiz
    (Gelirler Kontrolörleri Derneğ, 2022) Kutbay, Hüseyin; Sağdıç, Nursel
    Bu çalışmada Doğrudan Yabancı Yatırımların (DYY) vergi gelirleri üzerindeki etkisi 2008-2018 yılları arasında E7 ülkeleri özelinde panel veri analizi yöntemi ile araştırılmıştır. Bağımlı değiş- ken olarak vergi gelirleri, bağımsız değişken ola- rak doğrudan yabancı yatırım net girişleri, kont- rol değişkenler olarak ise küreselleşme endeksi, kişi başına milli hâsıla ve istihdam verileri kulla- nılmıştır. Analiz sonucunda sadece küreselleşme değişkeni istatiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Diğer değişkenler istatiksel olarak anlamlıdır. DYY değişkeninde meydana gelen %1’lik değişim, ba- ğımlı değişken olan vergi gelirleri üzerinde 0.5’lik olumlu bir etkiye sahiptir. Kişi başına milli hâsıla değişkeninde meydana gelen %1’lik değişim, ba- ğımlı değişken olan vergi gelirleri üzerinde yak- laşık 0.13’lük olumlu bir etkiye sahiptir. İstihdam değişkeninde meydana gelen %1’lik değişim, ba- ğımlı değişken olan vergi gelirleri üzerinde yakla- şık 0.18’lik olumlu bir etkiye sahiptir.
  • Öğe
    İslami yönetim ile konvansiyonel yönetimin iş ahlakı temelinde karşılaştırılması
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2022) Kamacı, Kemal; Öz, Murat
    Yönetim kavramı ancak 19. yüzyıldan itibaren bilimsel olarak ele alınmaya başlanmıştır. Yönetime İslami açıdan bakan literatür ise çok daha yenidir. Bununla birlikte İslami yönetim, dünya genelinde özellikle yöneticiler ve çalışanlar tarafından ilgi görmüş bundan dolayı da üzerinde daha çok çalışılan bir yaklaşım olmuştur. Bu çalışma ile daha önce yapılan çalışmalar ışığında, İslami yönetim perspektifi sunulması ve İslami yönetim ile konvansiyonel yönetimin başlıca benzer ve farklı yönlerinin iş ahlakı temelinde karşılaştırılması amaçlanmıştır. Literatür taramasında, İslami yönetim anlayışının konvansiyonel yönetim anlayışına kıyasla kendine özgü niteliklere sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. Çalışmalarda İslami yönetim anlayışı ile konvansiyonel yönetim anlayışının; dürüstlük, adalet, tutarlılık, hesap verebilirlik gibi temel ahlaki hedeflerinin aslında aynı olduğu da görülmektedir. Ancak İslami yönetim İslami öğretiler doğrultusunda inanca dayalı bir yaklaşım olması ile farklılaşmaktadır. İslam, yönetim uygulamalarında bilginin yegâne kaynağı olarak salt akılcılığı görmemekte vahyi de bilginin esas kaynağı olarak ele almaktadır. Bu nedenle, İslami yönetim anlayışı, kârın maksimize edilmesinin yanında İslam’ın getirdiği ilke ve değerler doğrultusunda faaliyette bulunmayı amaçlaması yönüyle konvansiyonel yönetimden ayrışmaktadır. Çalışma sonucunda, İslami yönetim anlayışının uygulanmasıyla; adalet, doğruluk, sadakat, samimiyet, sabır, diğerkâmlık gibi toplumun ve organizasyonların ihtiyacı olan ahlaki değerlerin de elde edildiği görülmüştür.
  • Öğe
    Covid-19 Pandemisinin vergi gelirleri üzerindeki etkisi
    (Gümüşhane Üniversitesi, 2022) Bişgin, Aytül
    Hükümetler tarafından vergi gelirlerinin toplanması birçok amaca hizmet etmektedir. Vergiler temelde kamu harcamalarının finansmanını sağlama amacı taşısa da iktisadi ve sosyal amaçların gerçekleşmesi için de kullanılan bir araçtır. Dolayısıyla vergi gelirleri bu amaçların gerçekleştirilmesinde önemli bir fonksiyona sahiptir. Diğer taraftan doğal afetler gibi öngörülemeyen durumlar ülke ekonomileri üzerinde bir hayli olumsuz bir etkiye sahiptir. 2019 yılının sonlarında Çin’de ortaya çıkan ve dünyayı sarsan Covid-19 pandemisi de bu afetlerden biri olmakla birlikte küresel anlamda ülke ekonomilerini olumsuz etkilemiştir. Bu çalışmada Covid-19 pandemisinin Türkiye’de vergi gelirleri üzerindeki etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Zaman serisi analiz yönteminin kullanıldığı bu çalışmada, değişkenlerin durağan olup olmadığı tek kırılmalı Lee-Strazicich yapısal birim kök testi ile, değişkenler arasında eş bütünleşme ilişkisinin olup olmadığı ise Gregory-Hansen eş-bütünleşme testi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Değişkenlere ilişkin yapısal kırılmalı eş-bütünleşme analizi uzun dönem FMOLS, DOLS ve CCR tahminleri sonucunda, Covid-19 pandemisinin vergi gelirleri üzerinde istatistiki olarak anlamlı ve negatif yönde etkisi tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Lojistik faaliyetlerde karşılaşılan riskler ve firma performansı: Karaman ilinde bir örnek olay incelemesi
    (2021) Yaşar, Ferdane; Sayın, Ahmet Alper
    İşletmeler, lojistik faaliyetlerini yerine getirirken bazı riskler ile karşı karşıya kalabilmektedirler. İşletmeler karşılaştıkları belirsizlik, tehlike gibi risk faktörlerini minimize ederek fırsata çevirmeye çalışmaktadır. Yakalanan bu fırsatlar, işletmenin rekabet avantajına ve performansına olumlu etkiler sağlamaktadır. Çalışmada ilk olarak; lojistik, risk ve lojistik risk türleri kavramları ele alınmıştır. Sonrasında, teorik çerçevede belirtilen lojistik faaliyetlerde karşılaşılan risklerin, Karaman ilinde yerel bir firmanın işletme performansına etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Lojistik faaliyetlerde karşılaşılan risklerin işletme performansına etkilerini incelemek için 2019 yılı Kasım ayında hazırlanan soru formu üzerinden, çalışanlarla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada nitel araştırma tekniklerinden olan derinlemesine mülakat (yarı yapılandırılmış görüşme) tekniği kullanılmıştır. İşletmenin karşılaşmış olduğu risklere karşı aldığı kararların sağladığı yararlar detaylı olarak ele alınmıştır. İşletmenin risklere karşı aldığı tedbirlerin iş verimliliğine olumlu etkisi olduğu yöneticilerden alınan veriler ile desteklenmektedir. Son olarak, işletmede yapılması gereken ilave önlemler görüşmeler neticesinde tespit edilmiş, öneri olarak firma yöneticilerine sunulmuştur.
  • Öğe
    Vergi yükünün ve yapısının ekonomik büyüme üzerindeki etkileri: OECD ülkeleri için panel veri analizi
    (2021) Kutbay, Hüseyin
    Çalışmada doğrudan ve dolaylı vergiler ile vergi yükünün ekonomik büyümeüzerindeki etkisi, 30 OECD ülkesi için 2000-2017 dönemi kapsamında panelveri analizi ile araştırılmıştır. Panel veri analizi öncesi modelde yatay kesitbağımlılığının varlığı araştırılmış ve buna paralel olarak panel birim kök testiuygulanmıştır. Panel birim kök testi sonuçlarına göre tüm değişkenler düzeydedurağan bulunmuştur. Sonrasında uygun modelin belirlenmesi amacıylaF-testi, olabilirlik oran testi ve Hausmann testi uygulanmıştır. Sonuç olaraksabit etkiler modeli seçilmiştir. Uygun modelin belirlenmesi sonrası değişenvaryans, otokorelasyon ve yatay kesit bağımlılık testleri uygulanmıştır.Bu testlerin sonuçlarına göre modelde değişen varyans, otokorelasyon veyatay kesit bağımlılığı bulunduğundan Driscoll Kraay standart hatalı modelkullanılarak sorunlar çözülmüştür. Sonuç olarak modelde yer alan doğrudanvergi gelirlerinin kamu gelirleri içerisindeki payında meydana gelen artışlarınekonomik büyüme üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif etkiye sahipolduğu, dolaylı vergi gelirlerinin kamu gelirleri içerisindeki payı ile vergiyükünün ise ekonomik büyüme üzerinde pozitif ancak istatistiksel olarakanlamsız etkilerinin olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Türkiye’de enerji tüketimi ve cari açığın büyüme üzerindeki etkisinin incelenmesi
    (2019) Bostan, Aziz; Ravanoğlu, Galip Afşin
    Enerji, tüm dünya ülkeleri için olduğu gibi Türkiye için de en önemli faktörlerden birisi olarak göze çarpmaktadır. Dünya devletleri enerji kaynakları için birbirleriyle yarış içerisindedir ve kaynaklara sahip olma oldukça önem arz etmektedir. Türkiye’de enerjide dışa bağımlılık cari açık sorununu gözler önüne sermektedir. Kuşkusuz enerji büyümenin de en önemli tetikleyicisinden biri olarak göze çarpmaktadır. Enerji dendiğinde akıllara oldukça geniş bir tanım gelmektedir. Bu çalışmada 1984-2015 dönemi baz alınarak Türkiye’de enerji tüketimi ve cari açığın, büyüme üzerindeki etkisi incelenmiştir. Oluşturulan modelde bağımlı değişken olarak büyüme, bağımsız değişkenler olarak cari açık ve enerji tüketimi değişkenleri kullanılmış, ADF birim kök testi ve Eş-bütünleşme analizi yapılmıştır. Analiz sonucu; uzun dönemde değişkenler arasında eş-bütünleşme ilişkisi olduğu yani birlikte hareket ettiği sonucuna varılmış, kısa dönemde ise modelin hata düzeltme teriminin çalıştığı gözlemlenmiştir.
  • Öğe
    Sıçrama tezinin Türkiye’de geçerliliği: Darbeler bakımından bir analiz
    (2019) Gerede, Cemaleddin; Kutbay, Hüseyin
    Yıllık kamu harcamaları (KH) ve vergi gelirleri (VG) verileri kullanılarak, Peacock ve Wiseman tarafından öne sürülen “Sıçrama Tezinin” Türkiye’de geçerliliği darbeler bakımından 1924-2016 dönemi için analiz edilmiştir. İncelenen dönem, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonraki ilk yıldan günümüze kadar uzandığı için, ülkeye ait tüm verileri kapsamakta ve ülke tarihinde yaşanan tüm savaş, darbe gibi olağanüstü dönemleri içermektedir. Sıçrama tezinin geçerliliği yapısal kırılmaları göz önünde bulundurarak çoklu yapısal kırılmaya izin veren Kapetanios (2005) testi kullanılarak test edilmiştir. Kamu harcamaları ve vergi gelirleri serilerinin her ikisi de yapısal kırılmalar altında durağan çıkmakta olup serilerde meydana gelen kırılmaların tarihleri dikkate alındığında sıçrama hipotezinin Türkiye’de genel olarak geçerli olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Lojistik sektörü iş gücü profilinin değerlendirilmesi: Karaman ili örneği
    (2020) Sağdıç, Nursel; Sayın, Ahmet Alper
    Göçebe hayatın etkisiyle gelişen kültürel yaşam, tarihi ticaret yollarıyla edinilmiş tecrübeler, yoğun insan göçü temeline dayanan Kavimler Göçü ve bir çağı kapatan İstanbul’un fethinde gerçekleşen gemilerin karadan yürütülmesindeki strateji, Türk tarihinde lojistiğin aslında her zaman var olduğunun göstergesidir. Son dönemde daha çok duyulan ve yeni bir kavram gibi algılanan lojistik aslında insanlık tarihi kadar eskidir. Mısır piramitlerinin inşası ilkel lojistik, İstanbul'un fethi başarılı ve stratejik lojistik, Sarıkamış olayı askeri alanda başarısız bir lojistik, Kızılay'ın doğal afet sırasında konuşlanması kâr amacı gütmeyen toplumsal bir lojistik, internet alışverişi ile Hepsiburada'dan alınan ürünün müşteriye ulaşması modern anlamda lojistik olarak örneklenebilmektedir. Lojistik nasıl tanımlanırsa tanımlansın insanlık tarihi kadar eski günümüzde vazgeçilemeyecek kadar önemli ve komplike bir kavramdır. Her anlamda gelişen dünyada; hız, teknoloji, enformasyon olmazsa olmaz kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Yenidünyada bu değişime en fazla katkı sağlayan ve destekleyen sektörlerden biri kuşkusuz lojistik sektörüdür. Çevremizde gördüğümüz her ürünün temininde, üretiminde ve tüketilmesinde lojistikten bahsetmek mümkündür. Bu kadar önemli ve her geçen gün artan ivme ile değeri yükselen bu sektörün en önemli aktörü insan gücüdür. Etkin, hızlı ve hatasız bir lojistik faaliyetleri için akıllıca seçilmiş, yetenek, eğitim ve tecrübe yapısına göre şekillendirilmiş istihdam yapısının varlığı gereklidir. Bu işgücünün varlığı fark yaratmada ve ekonomik olarak güçlenmede önemlidir. Bu çalışmada lojistiğin önemi ve Türkiye'deki durumu açıklanarak, lojistik için kritik bir faktör olan işgücü kavramı Karaman İli özelinde değerlendirilerek yorumlanacaktır.
  • Öğe
    Environmental Kuznets Curve Hypothesis in Eurasian Economic Union Validity: Panel data analysis
    (2020) Ravanoğlu, Galip Afşin
    Global economies demand for energy has increased rapidly with the starting of industrial revolution. Energy has become a meta which is constantly being needed in all areas of life in addition to its role as an input being used in production. Energy consumption is also an important indicator of economic development. Accordingly, it is seen that economically developed countries have higher energy consumption. However, while ensuring their economical development, the countries are also damaging the ecological balance. A rapid consumption of energy increase results in increased emissions of harmful carbon and sulfur to the environment. Whilst economies have to consume energy to make themselves grow, on the other hand this damages the environment and distrupts ecological balance and harm the ecological sustainability. In this study, the relationship between economic growth and carbon emissions of Eurasian Economic Union members; Armenia, Russia, Kazakhstan, Kyrgyzstan and Belarus are analyzed by panel data analysis method. In the current period, the relationship between carbon emissions and economic growth was found statistically insignificant, hence it is agreed that the Environmental Kuznets Curve hypothesis is not valid. In addition, it was observed that energy consumption and population density variables used as control variables positively affect carbon emissions. According to the results; Environmental norms should be applied and the use of renewable energy sources should be increased in order to prevent the union members from harming the environment.
  • Öğe
    Ekonomik özgürlük ve vergi gelir performansı arasındaki ilişki: Yükselen piyasa ekonomileri için panel veri analizi
    (Pamukkale Üniversitesi, 2020) Kutbay, Hüseyin
    Bu çalışmada; ekonomik özgürlük endeksi alt bileşenlerinin vergi gelirleri üzerindeki etkileri yükselen piyasa ekonomileri (Türkiye, Brezilya, Çin, Hindistan, Rusya, Endonezya ve Meksika) için 1995-2017 verileri kullanılarak incelenmiştir. Seriler arasındaki ilişki panel veri analizi yöntemi ile araştırılmıştır. Serinin durağanlığı LLC panel birim kök testi ile araştırılmış ve serilerin hepsinin I(0) olduğu belirlenmiştir. Seriler arasında oto-korelasyon, değişen varyans ve yatay kesit bağımlılığı sorunları olduğundan seriler arasındaki ilişki bu sorunları göz önünde bulundurarak dirençli tahminler gerçekleştirebilen Driscoll-Kraay (1998) model tahmincisi ile ölçülmüştür. Ekonomik özgürlük endeksi alt bileşenlerinden hukukun üstünlüğü, düzenlemelerin verimliliği ve piyasa açıklığındaki artışların vergi gelirlerini artırdığı, hükümetin büyüklüğündeki artışların ise vergi gelirlerini azalttığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Kurumsal kalite ve doğrudan yabancı yatırım girişleri arasındaki ilişki: OECD ülkeleri için panel veri analizi
    (2020) Kutbay, Hüseyin
    Bu çalışmada OECD ülkelerinde kurumsal kalite göstergelerinin (ifade özgürlüğü ve hesap verme sorumluluğu, siyasi istikrar ve şiddet/terörizmin yokluğu, yönetimin etkinliği, düzenlemelerin kalitesi, hukukun üstünlüğü ve yolsuzluğun kontrolü) Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY) girişleri üzerindeki etkisi 2002-2018 verileri kullanılarak panel veri analizi ile incelenmiştir. Kontrol değişkenler olarak da ticari açıklık ve enflasyon değişkenleri eklenerek 3 ayrı model oluşturulmuştur. Serilerin durağanlıkları Levin, Lin ve Chu (LLC) ve Hadri panel birim kök testleri ile sınanmış ve serilerin düzeyde durağan olduğu belirlenmiştir. Yapılan analizler neticesinde, model 1 için rassal etkiler, model 2 ve model 3 için ise sabit etkiler modelinin uygun olduğu bulunmuştur. Ayrıca modellerin varsayımları sağlayıp sağlamadığı test edilmiş ve varsayımlardan sapmalara karşı geliştirilen Driscoll-Kraay dirençli standart tahmincisi ve Beck- Katz testleri kullanılmıştır. Çalışmanın neticesinde kurumsal kalite göstergelerinden siyasi istikrar ve şiddet/terörizmin yokluğunun, düzenlemelerin kalitesinin ve yolsuzluğun kontrolünün DYY girişleri üzerindeki etkisinin pozitif ve anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca kontrol değişkenlerden ticari açıklığın DYY girişleri üzerinde pozitif, enflasyonun ise negatif etkisinin olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Evsel atıklarda geri dönüşüm farkındalığı ve ekonomiye katkısının incelenmesi
    (2020) Sayın, Ahmet Alper; Yerli, Aslı
    Bu araştırmanın amacı günümüzde önemli bir yeri olan evsel atıklarda hane halklarının farkındalığının ölçülmesi ve atıkların çevreye etkisi ile ekonomiye olan katkılarını ortaya çıkarmaktır. Çalışmada, cinsiyet, yaş, medeni hal, eğitim düzeyi gibi demografik özelliklerin evsel atıklar üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırmada elde edilen verilere, iki bölümden oluşan soru formu aracılığı ulaşılmıştır. İlk bölümde, demografik özelliklerinin tespit edilmesine yönelik 6 adet sorudan oluşan kişisel bilgi formu yer almaktadır. İkinci bölümde ise bireylerin çevre tutumunu belirlemeye yönelik 16 adet sorudan oluşan çevresel bilincin ölçülmesine ait bilgi formu bulunmaktadır. Çalışma, Eylül ve Aralık 2019 tarihleri arasında Karaman ili temel alınarak, hane bireyleriyle yüz yüze ve telefonda görüşme yapılarak hazırlanmıştır. Örneklem grubu, 124’ü kadın 81’ i erkek toplam 210 kişiden oluşmaktadır. Araştırma sonucunda hane halklarının çevre bilinci farkındalığının; cinsiyet, yaş, çalışma durumu, medeni hal, eğitim gibi kriterlere göre değişkenlik gösterdiği tespit edilmiştir. Çalışma da bazı kısıtlılıklar söz konusu olmuş, elde edilen bulgulara göre çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
  • Öğe
    Application of warehouse design and systems in food sector
    (2020) Sayın, Ahmet Alper; Barman, Haşim
    In today's world, due to the competitive market, the amounts of goods and services are given by consumers in all sectors. For this reason, companies significantly reduce their profit rates in their production. Companies need to provide a minimum cost to increase these falling profits. Therefore, companies focus on warehouse design; It has become an imperative to create a warehouse design that is suitable for the technological age, will increase the rate of profit and reduce costs. In the definitions made, logistics is the flow and storage of customer requests from the starting point to the consumption point with the correctness of logistics. There are serious researches related to warehouse design, which is one of the most important processes of logistics. If the warehouse design is provided correctly, the companies increase the supply chain network to an efficient level and have a great advantage against their competitors. Warehouse systems used in conjunction with warehouse design increase work efficiency in the enterprise and ensure their formation in corporate memory. In our study, the warehouse design and systems used by a company operating in the food sector in the Organized Industrial Zone of Karaman were discussed and positive effects on the efficiency of the company were determined. It has been stated by the business administration that there are some deficiencies compared to the systems and designs used in similar companies in the sector, and their installation costs will be met in time, and it has been stated that the studies have started to eliminate the deficiencies. Since the study was carried out only in Karaman province and in one firm, also due to the fact that the company operates in the international market, all data could not be generalized.
  • Öğe
    Lojistik faaliyetlerde bilişim teknolojileri kullanılmasının üretim işletmesi organizasyonuna etkisi
    (2020) Sayın, Ahmet Alper; Irklı, Kübra
    Teknolojik gelişmelerin getirdiği yenilikler pek çok şirket için rekabet ortamı oluşturduğundan dolayı, işletmelerin bu alanda uzmanlaşmayı mecburi kılmıştır. Greengard (2017) kitabında, artık yaygın olarak kabul edilen teknoloji adaptasyon eğrisi kavramını ortaya atmıştır. Bu kavramla, her yeni ürünün ya da çözümün kabaca bir çan eğrisi oluşturan, oldukça tahmin edilebilir bir gidişat izlediğini ileri sürülmüştür. Çalışmasında, teknolojiye ilk adapte olanlara "yenilikçi" adı, ikinci evreye öncü olanların ismini ise "erken adapte" olanlar, geniş kitlelere hitap edenlere ise "gelenekçiler" adı verilmiştir. Bu model hâlâ geçerliliğini korusada, son birkaç on yılda yaşam döngüsü radikal bir hızla ivme kazanmıştır. Bu nedenle, şirketler teknolojiye adapte olmalı ve şirketi içi dönüşümlerini mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirmelidirler. Lojistik faaliyetlerin farklı sektörlerdeki işletmelerde oluşturduğu yüksek etki, lojistiğin şirketler için önemli bir değişim ve maliyet anahtarı olduğunu göstermektedir. Dijital dönüşüm kavramı kapsamında, iş süreçlerinde gidilecek teknolojik bir değişim ile lojistiğin temel unsurlarında etkin ve verimli olarak sistemleri ve süreçleri geliştirmek mümkün olmaktadır. Bu incelemede dijital dönüşüme dahil olan otomasyon sistemlerinden depolardaki stok sistemlerine kadar tüm şirket faaliyetlerine etkili çözümler sunan stratejilerinden bahsedilmiştir. Dolayısıyla lojistik faaliyetlerin bilişim teknolojileri ile desteklenerek bu etkiyi oldukça büyütmesi beklenmektedir. Çalışmamızda; çok uluslu bir üretim işletmesinin gelişiminde, lojistik faaliyetlerde bilişim teknolojilerinin kullanımının, firma üzerindeki etkilerini aktaran mülakat görüşmesine dayalı sonuçlar paylaşılmıştır. Üretim işletmesinde lojistik faaliyetlerde bilişim teknolojilerini kullanılmasıyla işletmedeki tüm organizasyon zincirinde, performans artırıcı etkisi ile ilişkisi ortaya konulmuştur.
  • Öğe
    Camera system applications within the scope of safe and effective management of bonded warehouse in foreign trade
    (2020) Arslandere, Murat; Sayın, Ahmet Alper
    Dış ticaret günümüz ekonomileri için vazgeçilmez bir dinamik olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda artan küresel rekabet ortamında dış ticaret operasyonları yürütülürken kalite, maliyet ve güvenlik unsurlarına azami dikkat edilmektedir. Bu unsurları doğrudan ve dolaylı yönden etkileyen bütün işler de özenle yürütülmeye ve geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu bağlamda dış ticarette önemli bir konumu olan ve üzerinde dikkatle durulması gereken donelerden biri de antrepolardır. Antrepolarda işlemler gerçekleştirilirken yasa dışı işlemler, kaçak ürünler, hırsızlık vb. olayların olmasını engelleme noktasında, güvenlik sağlama çabaları ve işlemlerine yüksek oranda önem verilmesi gereklidir. Bu açıdan kamera sistemlerinin konumu özenle değerlendirilmesi gereken bir konudur. Türkiye’de son yıllarda yapılan yönetmelik değişiklikleri ile antrepolarda kamera sistemleri uygulanması belirli standartlar dahilinde zorunlu hale getirilmiştir. Bu çalışmada sözkonusu kamera sistemi uygulamalarının antrepolara ve dış ticarete etkilerini açıklamak için, nitel bilimsel araştırma tekniği olarak derinlemesine mülakat ve içerik analizi tekniklerinden faydalanılmıştır. Mersin Gümrüklü Antrepocular Derneği ile derinlemesine mülakat yapılmış, buna ilave olarak konu ile ilgili devletin resmi yönetmelikleri incelenerek içerik analizi gerçekleştirilmiş ve bulguları paylaşılmıştır. Sözkonusu yeni kamera sistemi uygulamasının antrepo sektöründe güvenlik unsuruna büyük destek verdiği görülmüştür. Sistemin antrepolara getireceği kurulum maliyeti dezavantajı olsa da, daha güvenli bir ortamda antrepo işlemlerinin gerçekleşecek olması yönüyle dış ticaret sektörüne olumlu katkı sağlayacaktır. Literatürde antrepoların kurulması ve işlevselliği ile ilgili araştırmalar olmasına karşın, güvenlik bağlamında kamera sistemleri ile ilgili çalışma yapılmaması, araştırmanın özgünlüğünü oluşturmaktadır ve bu doğrultuda literatüre önemli katkı sağlayacaktır.
  • Öğe
    Lojistik bölümünü tercih eden öğrencilerin lojistik sektöründen beklentileri: Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi örneği
    (2020) Sayın, Ahmet Alper; Küçük, Ümmü
    Lojistik sektörü, son yıllarda hızla gelişmeye devam eden bir sektördür. Ekonomik şartlar, artan ticaret hacmi, değişen pazar ve müşteri yapısı, artan ve zorlaşan rekabet koşulları dünya çapında bir hizmet sektörü olan lojistik sektörünü her zamankinden daha önemli hale getirmiştir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, öğrencilerin lojistik sektörüne bakışı, aldıkları eğitimin, çevre etkisi ve lojistik sektöründe kariyer olanaklarının, lojistik sektöründe çalışma niyetine etkisi üzerine ilişkisini, incelenmesi amaçlanmaktadır.Araştırmada anket yöntemiyle Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde önlisans/lisans programlarında lojistik bölümünde okuyan ve mezun olan 232 öğrenciden veri elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analiz edilmesinde güvenilirlik, faktör analizi, ve geçerlilik analizi kullanılmış ve araştırma hipotezlerinin test edilmesinde yapısal eşitlik modellemesinden faydalanılmıştır.Analiz sonucunda; öğrencilerin lojistik sektörüne bakışı lojistik sektöründe kariyer yapma isteğini pozitif yönde anlamlı olarak etkilediği; öğrencilerin okulda aldıkları eğitimin lojistik sektöründe kariyer yapma isteğini pozitif yönde anlamlı olarak etkilediği; öğrencilerin çevre etkisinin lojistik sektöründe kariyer yapma isteğini pozitif yönde anlamlı olarak etkilediği; öğrencilerin lojistik sektöründe kariyer yapma isteği ile lojistik sektöründe çalışma niyetini pozitif yönde anlamlı olarak etkilediği bulgularına ulaşılmıştır.