Eğitim Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 13 / 13
  • Öğe
    Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun Çağlayanlar Adlı Eserinde Halk Bilimi Unsurları
    (2023) Bunsuz, Halil; Karaman, Fahri
    Karlofça Antlaşması (1699) ile gerilemeye başlayan Osmanlı İmparatorluğu 1922 yılında saltanatın kaldırılması ile tarih sahnesinden resmen çekilmiştir. Gerileme döneminden imparatorluğun yıkılmasına kadar olan süreçte imparatorluğu ayakta tutmak amacıyla teknik, siyasi, idari, hukuki ve kültürel alanda birçok yol denenmiş ancak başarılı olunamamıştır. Yaşanan siyasi olaylar, zamanla edebiyata da tesir etmiş ve edebiyatta bazı dönemlerin, grupların, akımların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bunlardan biri de Millî Edebiyat Dönemi’dir. Genç Kalemler dergisinde yayımlanan Yeni Lisan makalesi ile başlayan bu dönemde, farklı milletlerin tesiri altında olan Türk dilini ve edebiyatını kurtarmak için bir yol haritası belirlenmiştir. Bu yol haritasına göre sade bir dil ve millî bir edebiyat oluşturulacaktır. Millî bir edebiyat oluşturabilmek için de en eski Türk tarihine gidilecek, oradan Anadolu’nun en ücra köşesine kadar uzanılarak Türk milletini siyasi, idari, askerî ve kültürel alanda tekrar güçlendirecek olan millî benliği ve şuuru oluşturacak malzemeler toplanacaktır. Millî Edebiyat Dönemi’nin öncülerinden olan Ziya Gökalp ve Ömer Seyfettin gibi isimlerin bu doğrultuda çalışmalar yaptıkları bilinmektedir. Bu dönemdeki çalışmaları ile öne çıkan bir başka isim ise Ahmet Hikmet Müftüoğlu’dur. Yazarın, Türk milleti için kriz dönemi olarak değerlendirilebilecek bir zaman dilimi içerisinde, Çağlayanlar ve Gönül Hanım gibi eserlerinde, bu dönemi aşabilmek için en eski Türk tarihinden ve İslam medeniyetinden telmihler yapıp Türk halk bilimi unsurlarını ustaca kullanarak söz konusu yol haritasına sadık kaldığı görülmektedir. Bu durum, yazarın dönemin edebiyat anlayışı içerisinde önemli bir görevi yerine getirdiğini göstermektedir. Eserlerine bütüncül bir açıdan bakıldığında yazarın millî ve dinî değerlere dikkat çekerek onları yücelttiği ve bu değerleri Türk milletine anlatmaya çalıştığı görülmektedir. Bu çalışmada, Millî Edebiyat Dönemi’nin amaçları doğrultusunda Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun genellikle millî şuuru harekete geçirme gayesi taşıyan ve on sekiz ayrı hikâyeden oluşan Çağlayanlar adlı eserindeki Türk halk bilimi unsurlarının Sedat Veyis Örnek’in sınıflandırması doğrultusunda tespitine ve yorumlanmasına yer verilecektir.
  • Öğe
    Dinleme becerisi ölçeğinin geliştirilmesi: Geçerlik ve güvenirlik çalışması
    (Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2022) Mete, Gülşah; Özcan, Muhammet
    Bu araştırmada ortaokul öğrencilerine yönelik dinleme becerisi ölçeği geliştirmek ve geliştirilen ölçeğin geçerlik ile güvenirliğini incelemek amaçlanmıştır. Dinleme Becerisi Ölçeği’nin geçerlik ve güvenirlik analizini yapmak için veriler, Ege Bölgesi’nde yer alan bir ildeki 12 farklı okulda okuyan 1334 öğrenciden toplanmıştır. Geliştirilen ölçeğin faktör yapısı için öncelikle Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) yapılmıştır. Temel bileşenler analizi sonucunda 32 maddeli ve tek faktörden oluşan yapının toplam varyansa katkısının %41.11 olduğu görülmüştür. Tek faktörlü yapının geçerliğini incelemek için Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. Dinleme Becerisi Ölçeği’nin uyum geçerliğini test etmek için Etkili Dinleme Becerileri Ölçeği kullanılmıştır, bu ölçeğin toplam ve alt boyut puanları arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Dinleme Becerisi Ölçeği için hesaplanan Cronbach Alpha iç tutarlık katsayısı .95’tir. Üç hafta arayla uygulanan test-tekrar test puanları arasında .96 düzeyinde pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Yapılan tüm çalışmalar sonucunda Dinleme Becerisi Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu söylenebilir. Bu ölçek, ortaokul öğrencilerinin dinleme becerilerine yönelik durumlarının tespitinde veri aracı olarak kullanılabilir.
  • Öğe
    Türkçe öğretmenlerinin ortaokul dil bilgisi konu sıralamasına yönelik görüşleri: Sorunlar ve çözüm önerileri
    (2022) Soysal, Taşkın
    Bu araştırmanın temel amacı ortaokul dil bilgisi konu sıralamasına yönelik mevcut programdaki sorunların tespit edilmesi ve bu sorunlara ilişkin sunulan çözüm önerilerinin belirlenmesidir. Nitel araştırma desenlerinden durum çalışmasına göre yürütülen çalışmada çeşitli illerde görev yapan yirmi Türkçe öğretmeniyle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme formuyla toplanmıştır. Yapılan görüşmeler aracılığıyla 5, 6, 7 ve 8. sınıf dil bilgisi konu sıralamasında mevcut programda görülen sorunlar tespit edilmiş, Türkçe öğretmenlerinin bu sorunlara yönelik çözüm önerileri alınmış ve bu görüşlerin analizi ana ve alt kategorilere ayrılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 5. sınıflardaki dil bilgisi konu sadeliğinden sonra 6. sınıflarda dil bilgisi konu yoğunluğunun çok fazla olduğu, 6. sınıflardaki belirli konuların 5 ve 7. sınıflara dağıtılarak yoğunluğun azaltılması gerektiği sonuçlarına ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra 7. sınıflardaki ek fiil konusuyla 8. sınıflardaki fiilimsi konularının daha yüzeysel bir şekilde ele alınması, mevcut programda 7 ve 8. sınıflarda iki aşamada verilen anlatım bozukluğu konusunun konu bütünlüğünün sağlanması adına 7 veya 8. sınıflarda tek bir konu olarak işlenmesi gerektiği sonuçlarına ulaşılmıştır. Elde edilen bir diğer önemli sonuç 5, 6 ve 7. sınıflarda yazım bilgisi konusunda geçen bazı terimlerin 8. sınıflarda öğretimi yapılan cümlenin ögeleri konusuna ait olmasının da konuların anlaşılması bakımından sorun teşkil ettiğidir. Çalışmada elde edilen veriler daha önce dil bilgisi alanında yapılan çalışmalar bağlamında ele alınarak öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    LGS’de dil bilgisi sorularının gerekliliği üzerine öğretmen görüşleri
    (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2022) Soysal, Taşkın; Güngör, Haluk
    Dil bilgisi; dilin ses, biçim ve cümle yapısını inceleyerek kurallarını ortaya koyan bilim dalıdır. Eğitim-öğretimin ilk kademelerinden itibaren ana dili dersleri yoluyla başlatılan dil bilgisi öğretiminin LGS’de yer alıp almamasına yönelik tartışmalar mevcuttur. Dil bilgisinin dilin doğal bir parçası olması sebebiyle sınavlarda ayrı bir bölüm olarak ele alınmasına gerek olmadığı görüşünün yanı sıra dil bilgisi öğretiminin öğrenme motivasyonu oluşması bakımından ayrı sorular olarak sorulması gerektiği üzerine görüşler de mevcuttur. Bu çalışmanın amacı LGS dil bilgisi sorularının gerekliliği üzerine Türkçe öğretmenlerinin görüşlerini almaktır. Bu amaçla 8. sınıflarda derse giren, destekleme ve yetiştirme kurslarında (DYK) görev alan, il soru yazma komisyonlarında görev alan ve özel yayınevlerine soru ve içerik hazırlayan yirmi Türkçe öğretmeninin görüşlerine başvurulmuştur. Görüşmeler, araştırmacılar tarafından alan uzmanlarının rehberliğinde oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formu yoluyla gerçekleştirilmiş ve salgın tedbirleri sebebiyle Zoom ve Google Meet programı aracılığıyla yapılmıştır. Çalışmada ulaşılan sonuçlara göre 8. sınıflarda daha yoğun olmak üzere ortaokulun tüm kademelerinde öğretilen dil bilgisi sorularının LGS’de karşılık bulması, LGS’de yer verilen mevcut dil bilgisi soru sayısının yetersiz olduğu, LGS dil bilgisi soru sayısının Türkçe testinin en az %30’luk kısmını oluşturması, dil bilgisi sorularının ayrı bir bölüm gibi sorulmasından ziyade anlam sorularıyla birlikte bir bütün olarak ele alınması gerektiği görüşleri ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    Türk yükseköğretiminde Suriyeli mülteciler
    (Milli Eğitim Bakanlığı, 2021) Güngör, Haluk; Soysal, Taşkın
    İnsanlığın başlangıcından bu yana dünya tarihine yön veren büyük küçük tüm savaşların sosyal ve toplumsal alanlarda çok büyük etkileri olmuştur. İnsanlar, savaşlar nedeniyle yaşadıkları toprakları gerek kalıcı gerekse de geçici olarak terk edip yeni bölgelere, yeni ülkelere yerleşmek durumunda kalmışlardır. Bu durum hem göç edenler hem de göç edenlerin yaşadıkları topraklardaki yerli halklar için birtakım yeni ihtiyaçların doğmasına yol açmıştır. Suriye iç savaşıyla birlikte ortaya çıkan göçmen krizinden Türkiye de doğrudan etkilenmiş, 2021 yılı itibarıyla Türkiye’de yaşayan Suriyeli göçmen sayısı üç buçuk milyonu geçmiştir. Türkiye, iç savaş sebebiyle Suriyeli göçmenlerin gelmeye başladıkları andan itibaren her alanda çeşitli tedbirler almaya başlamıştır. Bu tedbirlerin ilk ve en önemlilerinden biri Suriyeli mültecilerin eğitime katılımlarıdır. İç savaş sebebiyle göçmenlerin kesintiye uğrayan eğitim yaşamlarının Türkiye’de en verimli şekilde devam etmesi için gerekli çalışmalar yapılmış, ilköğretimden yükseköğretime kadar tüm seviyelerde Suriyeli göçmenlerin eğitime katılımları sağlanmıştır. Bu çalışma, Türk yükseköğretiminde Suriyeli mültecilerin durumlarının ele alındığı bir derleme çalışmasıdır. Çalışmada öncelikle yükseköğretimde Suriyeli mültecilerin durumlarını ele alan kaynaklarla ilgili kapsamlı bir alanyazın taraması gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda göç, eğitim ve göç, Suriyeli mültecilerin topluma kazandırılması, yükseköğretim çağındaki ve diğer öğretim kademesindeki Suriyelilerin durumları, yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerilerine yönelik yapılmış ulusal ve uluslararası çalışmalar incelenmiştir. Yapılan incelemede her bir çalışmada elde edilen bulgular üzerinde durularak Türk yükseköğretiminde Suriyeli mültecilerin durumları üzerine bir senteze gidilmiştir. Eğitim çağındaki Suriyeli mültecilerin, okul öncesinden yükseköğretime kadar okullaşmaları ve başarılı olmaları yaşanan birçok sorunun da çözümünü sağlayacaktır. Özellikle üniversite çağındaki genç nüfusun nitelikli bireyler olarak yetişmeleri, kendi açılarından faydalı olacağı gibi Türk toplumunun mültecilere bakış açısının olumlu anlamda değişmesini de beraberinde getirecektir.
  • Öğe
    İkna edici konuşma becerisinin geliştirilmesinde Monroe’nun Motive Edilmiş Dizisi tekniği
    (2021) Kurudayıoğlu, Mehmet; Gociaoğlu, Büşra
    Başarılı bir ikna edici konuşmada fikirlerin ve argümanların organize edilerek konuşma metninin yapılandırıldığı hazırlık aşaması büyük önem taşır. Öğrenciler konuşmaya karşı istekli olsalar dahi hazırlık aşamasında uygun strateji ve tekniği belirlemede zorlanabilmektedir. MÖ. 4. yüzyıldan beri üzerinde yoğun ve sistematik bir şekilde çalışılmış, çeşitli kuram ve modellerle zenginleştirilmiş bir alan olarak ikna, ikna edici dil becerilerinin geliştirilmesine yönelik etkinliklerde strateji ve tekniklerden yararlanmak adına oldukça geniş bir alan sunmaktadır. Alan Monroe tarafından geliştirilmiş Monroe’nun Motive Edilmiş Dizisi sırasıyla dikkat, ihtiyaç, tatmin, görselleştirme ve eylem adımlarını içeren ikna tekniklerinden biridir. Çalışmada Dizi konuşma eğitimi kapsamında ele alınmış, öğrencilerin ikna edici konuşma çalışmalarında rehber olarak kullanabilecekleri bir konuşma taslağına ve taslağın kullanımını içeren etkinlik örneklerine yer verilmiştir. Çalışmanın verileri doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. Alan yazından elde edilen bulgular bu tekniğin kullanılmasıyla öğrencilerin konuşma kaygısının azaldığını, etkinliklere katılımlarının ve konuşma performanslarının arttığını göstermektedir. Teknik, yapısı gereği eleştirel dinleme ve ikna edici yazma kapsamında da ele alınabileceği gibi problem çözme, yaratıcı ve eleştirel düşünme gibi becerilerin geliştirilmesinde de yararlanılabilecek niteliktedir.
  • Öğe
    Türkçe öğretmeni adaylarının etkili iletişim becerileri ile iletişim kaygıları arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (2021) Mete, Gülşah
    Bu araştırma ile Türkçe öğretmeni adaylarının etkili iletişim ve iletişim kaygısı düzeyleri hakkında durum tespiti yapılması amaçlanmaktadır. Araştırmanın başka bir amacı ise Türkçe öğretmeni adaylarının etkili iletişim ve iletişim kaygısı düzeyleri ile bazı bağımsız değişkenler arasında ilişki olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Araştırmada betimleyici, ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2020-2021 eğitim öğretim yılı güz döneminde devlet üniversitelerinde öğrenim gören 194 Türkçe öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin elde edilmesinde Kişisel Bilgi Formu, Etkili İletişim Becerileri Ölçeği, İletişim Kaygısı Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS programından yararlanılmıştır. Araştırmanın bulguları şunlardır: Türkçe öğretmeni adayları yüksek etkili iletişim düzeyine ve orta düzey iletişim kaygısına sahiptir. Türkçe öğretmeni adaylarının iletişim kaygıları arttıkça etkili iletişim düzeyleri azalmaktadır. Kadın Türkçe öğretmeni adaylarının etkili iletişim düzeyleri, erkek Türkçe öğretmeni adaylarına göre daha yüksektir. Sosyal ve sportif etkinliklere katılan Türkçe öğretmeni adaylarının katılmayanlara göre iletişim kaygısı düzeyleri düşük, etkili iletişim düzeyleri ise yüksektir. Türkçe öğretmeni adaylarının etkili iletişim becerilerinin arttırılması ve iletişim kaygılarının azaltılması için çalışmalar yapılması önerilmektedir.
  • Öğe
    BİLSEM Türkçe öğretmenlerinin oyun temelli öğretim yöntemine yönelik görüşleri
    (Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2021) Mete, Gülşah
    Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM) Türkçe öğretmenlerinin oyun temelli öğretim yöntemi üzerine görüşlerinin değerlendirildiği bu araştırma nitel desende tasarlanmıştır. Görüşme tekniğinin kullanıldığı araştırmanın amacı, BİLSEM’lerde çalışan Türkçe öğretmenlerinin eğitsel oyunlara yönelik görüşlerini belirlemek ve bu görüşlerden hareketle Türkçe derslerinde eğitsel oyunun yeri ve derse katkısı ile ilgili değerlendirme yapmaktır. Araştırmanın verileri Türkiye’nin farklı illerinde görev yapan dört kadın, dört erkek Türkçe öğretmeninden toplanmıştır. Toplanan veriler içerik analizi ile yorumlanarak sonuçlara ulaşılmıştır. Türkçe öğretmenleri, öğrencilerin bizzat öğrenme sürecinin içerisinde olduğu, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenmelerine olanak sağlayan oyun temelli eğitim yönteminin Türkçe dersleri için en etkili yöntem olduğunu belirtmişlerdir. Türkçe öğretmenleri eğitsel oyunları, oyunlarla iç içe olan öğrencilerde konuyu pekiştirmek, konuları güncel yaşamla ilişkilendirmek, kalıcı, etkili ve eğlenceli Türkçe öğretimi yapmak için kullandıklarını belirtmişlerdir. Türkçe öğretmenleri kelime oyunlarını, kart ve kutu oyunlarını, sözel zekâ oyunlarını, hikâye kartlarını, atasözü ve deyim kartlarını, hikâye küplerini, tabu oyununu ve pandomim gibi eğitsel oyunları derslerde kullandıklarını ifade etmişlerdir. Eğitsel oyunlar dört temel dil becerisinde de kullanılmakta ve gerekli görülmektedir. Türkçe öğretmenleri hem eğitsel dijital oyunları kullanmada hem de oluşturmada yeterli donanıma sahip olduklarını bunun için eğitim aldıklarını, araştırma yaptıklarını, güncel bilgileri takip ettiklerini, eğitsel oyunlar ile ilgili akademik çalışmalar yaptıklarını, TUBİTAK projeleri hazırladıklarını belirtmişlerdir.
  • Öğe
    Ortaokul öğrencilerinin eleştirel düşünme becerilerinin incelenmesi
    (2021) Mete, Gülşah
    Bu araştırma ile sekizinci sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın bir başka amacı ise, öğrencilerin; cinsiyet, aile yapısı, kardeş sayısı, anne ve baba eğitim düzeyi, okuma alışkanlığı, spor / sanat eğitimi alma (veya bu tür etkinliklere katılma), Türkçe dersi başarıları gibi özellikleri ile eleştirel düşünme düzeyleri arasında bir ilişki olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Nicel araştırma yaklaşımlarından biri olan betimleyici ilişkisel tarama modelinin kullanıldığı çalışma, 2020-2021 eğitim öğretim yılı ilk yarı yılında Muğla’da öğrenim gören 237 sekizinci sınıf öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri, Görücü (2014) tarafından geliştirilen Eleştirel Düşünme Ölçeği ile toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programı ile analiz edilmiştir. Araştırmada ulaşılan bulgular; sekizinci sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünmelerinin orta düzeyde olduğu, öğrencilerin eleştirel düşünme düzeylerinin anne eğitim düzeyi, okuma alışkanlığı, spor / sanat eğitimi alma (veya bu tür etkinliklere katılma) ve Türkçe dersi başarılarına göre anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.
  • Öğe
    Okuma ve anlama bağlamında hızlı okuma teknikleri
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2021) Soysal, Taşkın
    Bilginin çok hızlı üretilip yayılması sebebiyle okunacak materyallerin günden güne artması, buna karşın okumaya ayrılan zamanın giderek azalması, birtakım yenilikleri gerekli kılmaktadır. Bireylerin bir dakikada okudukları kelime sayısını anlam kaybetmeden artırmayı amaçlayan hızlı okuma teknikleri, günümüz dünyası için giderek daha çok ihtiyaç hâline gelmektedir. Ancak bu tekniklerin öğrenilmesi yeni ihtiyaçları da beraberinde getirmektedir. Hızlı okuma çalışmalarında yalnızca okuma hızının artırılmasına odaklanılmasının yerine bireyler bu eğitimden sonra hangi metin türünde hangi hızlı okuma tekniklerini kullanacakları konusunda yetkinleşmeli, hızlı okumayı gündelik hayatın olağan bir parçası hâline getirmeyi başarmalıdırlar. Bütün bunlardan hareketle bu çalışmada okuma ve okuduğunu anlama bağlamında hızlı okuma teknikleri hakkında bilgi verilmiş, bu konuda genel bir çerçeve çizilmeye çalışılmıştır. Sistematik derleme yönteminin kullanıldığı araştırmada yerli ve yabancı literatürde yer verilen hızlı okuma teknikleri hakkında açıklamalara gidilmiştir.
  • Öğe
    2018 Türkçe Dersi Öğretim Programı'nın dijital yetkinlik bakımından incelenmesi
    (Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, 2020) Kurudayıoğlu, Mehmet; Soysal, Taşkın
    Günümüz dünyasında dijitalleşme giderek artan bir hızla tüm alanlara hâkim olmaktadır. Bu durum, doğal olarak eğitim-öğretim ortamlarında da karşılık bulmaktadır. Gelişen dünyayla yarışan bir millet olmanın basamaklarından biri de çağın gerektirdiği ölçüde dijitalleşmeye uyum sağlamak olduğundan öğretim ortamlarında bu konuya yeterli ve dengeli bir şekilde yer verilmesi önemlidir. Bu çalışmada 2018 Türkçe Dersi Öğretim Programı (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) kazanımlarının dijital yetkinliğe uygunluğu bakımından incelenmesi amaçlanmıştır. Programda yer alan her bir kazanım Avrupa Parlamentosu tarafından hazırlanmış olan Avrupa Dijital Yetkinlik Çerçevesi’ne (Digcomp) göre incelenmiştir. Nitel araştırmaya göre desenlenen bu çalışmanın yürütülmesinde doküman incelemesinden yararlanılmıştır. Yapılan incelemede öğretim programında yer alan dinleme/izleme, konuşma, okuma ve yazma alanlarında yer alan 524 ayrı kazanım Digcomp’a ait bilgi ve veri okuryazarlığı, iletişim ve iş birliği, dijital içerik oluşturma, güvenlik ve problemleri çözmek basamakları içerik analizine tabi tutulmuştur. İnceleme sonunda Türkçe dersi öğretim programı kazanımlarında dijital yetkinliğe yer verildiği ancak kazanımların dağılımında gerek beceri alanları gerekse sınıf düzeyleri bakımından herhangi bir denge gözetilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    The effect of planned writing model on writing anxiety, self-efficacy and B2 Level achievement of learners of Turkish as a foreign language
    (Selcuk University, 2021) Çocuk, Halil Erdem; Yelken, Tuğba Yanpar
    The main purpose of this study is to examine the effect of the planned writing model on the writing anxiety, self-efficacy and Turkish course achievement of those learning Turkish as a foreign language. For this purpose, a 6-week planned writing model was applied in the research. The study group of the research consisted of 32 students studying at a public university in Ankara and taking a B2 level Turkish education course for foreigners. The data of the study were collected through the "Writing Anxiety Scale for Those Learning Turkish as a Foreign Language" developed by ªen and Boylu (2017) and the "Writing Skill Self-Efficacy Scale for Foreigners Learning Turkish as a Second Language" developed by Buÿükikiz (2012). According to the findings, there was a significant difference in writing anxiety and writing skills self-efficacy scores by gender variable, while no difference was found by regular reading in native language. In addition, it was observed that the planned writing model had a positive effect on students' writing anxiety, writing skills self-efficacy and level achievement in favour of the post-test.
  • Öğe
    Okuma eğı̇tı̇mı̇nde okuma çemberı̇ yöntemı̇nı̇n uygulanması
    (2020) Mete, Gülşah
    Okuduğunu anlayan, kavrayan, yorumlayan, sorgulayan, analiz eden, değerlendiren, sentez yapan öğrenciler yetiştirmek bütün derslerin olduğu gibi Türkçe dersinin de amaçlarındandır. Bu çalışmanın amacı okuma çemberi yönteminin 5. sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama başarıları üzerindeki etkisini belirlemektir. Ön test- son test kontrollü desen kullanılarak yapılan çalışma, İzmir’de bir devlet okulunda yürütülmüş olup; kontrol grubu (n=16), deney grubu (n=16) olmak üzere toplam 32 öğrenciden oluşmaktadır. Öğrencilerin okuduğunu anlama başarısının tespitinde ön ve son test olarak araştırmacı tarafından geliştirilen okuduğunu anlama başarı testi 6 haftalık sürecin başında ve sonunda uygulanmıştır. Altı öğrenci ile odak grup görüşmesi yapılmıştır. Araştırmada uygulamaları gözlemleyip uygulamalar hakkında görüş bildiren gözlemci notlarına da yer verilmiştir. Öğrencilerin uygulamadaki notlarından da alıntılar yapılmıştır. Test analizleri SPSS programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmadan elde edilen verilerin analizi sonucunda okuma çemberinin uygulandığı deney grubu lehine anlamlı bir fark bulunmuştur. Deney grubunun okuduğunu anlama başarıları kontrol grubuna göre artmıştır. Öğrenciler okuma çemberi yöntemini beğenmişlerdir. Öğrenciler aktif olduklarından daha iyi öğrendiklerini belirtmişlerdir. Araştırmanın sonucuna göre çeşitli önerilerde bulunulmuştur.