2023 - Cilt: 25 Sayı: 44
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Birinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye’de ortaya çıkan işçi hareketleri(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Aydın, Gülşen ÇetinEkonomik rekabet ve sömürgecilik Birinci Dünya Savaşı’nın temel nedenleri arasındadır. Buna bağlı olarak sömürgeciliğe karşı direnişleri görmek mümkündür. Osmanlı’ya bakıldığında sanayileşme hareketleri ordunun ihtiyaçlarını temin etmek amacıyla başlamıştır. Fabrikalarda genellikle ordunun ihtiyaç duyduğu barut, silah, deri gibi ekipmanlar üretiliyordu. Bu gerekçeyle Osmanlı’da işçi direnişlerinin görülmemesinin başlıca sebebi, sanayileşmenin etkili olmamasıdır. Öte yandan Osmanlı’da işçi sınıfını temsil edecek işçi örgütleri de bulunmamaktadır. Bunun nedeni ise Osmanlı’da grev gibi direniş hareketlerinin yasadışı bir eylem olarak ifade edilmesidir. Bütün bu bilgiler ışığında çalışmanın amacı; 1. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan işçi direniş hareketlerini incelemek ve bu işçi direniş hareketleri sonucu meydana gelen sosyal, ekonomik ve kültürel değişimleri analiz etmektir. Çalışmada 1. Dünya Savaşı sonrası Türkiye’de ortaya çıkan işçi direnişleri ele alınmıştır. Dolayısıyla 1919-1922 yılları işçi eylemlerinin en yoğun görüldüğü yıllar olarak belirtilmiştir. İşçi hareketlerinin, işçilerin çalışma hayatına etkileri değerlendirildiğinde sosyal hak temelinde gelişmelerin yaşandığını söylemek mümkündür. Hukuki düzenlemelerin yanı sıra ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerin çalışma hayatında olumlu etkisi olmuştur. Çalışmada döneme ait öne çıkan yeni yaklaşımlar ve bu yaklaşımların ortaya çıkardığı yenilikler literatür çalışması ile elde edilen bulgular doğrultusunda bir değerlendirme yapılacaktır.Öğe Pazar bilgisi, rekabet istihbaratı ve teknoloji istihbaratının uluslararası pazarlar açısından önemi: Konya’da tarım makinaları imalatı ve ihracatı yapan işletmeler üzerine araştırma(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Gündüz, Bayram; Alagöz, Selda BaşaranFirmalar küresel koşullarda uzun yıllar faaliyet gösterebilmeleri için uluslararası pazarlara açılmaları gerekmektedir. Rekabet ortamında rakiplerine karşı taktiksel ve stratejik üstünlük sağlamak ve rekabet edebilmek için pazar bilgisi, rekabet ve teknoloji istihbaratını etkin şekilde kullanmaları firmalar için büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı firmaların rekabet istihbaratı, teknoloji istihbaratı ve ihracat pazar bilgisi kullanım düzeylerini belirlemek, istihbarat kullanım düzeyinin hangi faktörlere bağlı olarak farklılaştığını ve bunların kullanımının firmalar için önemini ortaya koymaktır. Araştırmanın amacına uygun olarak çalışmanın veri seti toplanmasında nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Konya’da tarım makineleri imalatı ve ihracatı yapan firmalar oluşturmaktadır. Örnekleme yöntemi olarak amaçlı örnekleme yöntemine başvurulmuştur. Verilerin analiz edilmesinin ardından elde edilen bulgular; işletmelerin faaliyette bulunduğu sektöre göre ihracat pazar bilgisi, rekabet istihbaratı ve teknoloji istihbaratı arasında farklılık bulunmadığını ortaya koymuştur. İşletmelerin faaliyette bulunduğu süre ile ihracat pazar bilgisi, rekabet istihbaratı ve teknoloji istihbaratı arasında farklılık da bulunmamıştır. Diğer bir sonuç ise; işletmelerin istihbarat tecrübesi ile rekabet istihbaratı ve teknoloji istihbaratı düzeyleri arasında bir farklılık bulunmamasıdır. İşletmelerin istihbarat tecrübesi ile ihracat pazar bilgisi arasında bir farklılık bulunmaktadır. Bunun yanında rekabet istihbaratının artmasının teknoloji istihbaratını geliştirdiğini, işletmelerin ihracat pazar bilgisinin artması ile teknoloji istihbaratı donanımına sahip olmak istediği, ihracat pazar bilgisi arttıkça teknoloji istihbaratının daha çok kullanıldığı ve işletmelerin performansının arttığı sonuçlarına da ulaşılmıştır.Öğe Pandemi sürecinde yabancı karşıtlığına yönelik söylemlerin değerlendirilmesi: Macaristan örneği(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Bincan, Sevil; Polat, Ferihanİktidarda bulunan sağ popülist partiler, küresel bir krize dönüşen pandemi sürecini, sivil toplumun baskılanması, yabancı ve göç karşıtlığı gibi görüşlerin hayata geçirilebilmesi için bir araç haline dönüştürebilmektedirler. Bu süreçte otoriterleşme eğilimine neden olan politikaların yanı sıra yetkililer tarafından kullanılan söylem veya ifadeler sağ popülist ideolojinin yeniden üretilmesinde ve yaygınlaştırılmasında etkili olmaktadır. Sağ popülist bir parti olan Macar Yurttaş Birliği Partisi (Magyar Polgári Szövetség – FIDESZ)’ nin iktidarda bulunduğu Macaristan’da ilk vakanın yabancı uyruklu (İranlı) bir bireyde görülmesi yabancı karşıtı söylemlerin pandemiyle ilişkilendirilmesine neden olmuştur. Bu nedenle çalışma ilk vakanın görüldüğü 4 Mart 2020 tarihi ile ilk vakaların görüldüğü yabancı uyruklu bireylerin sınır dışı edilme kararının alındığı 13 Mart 2020 tarihi arasındaki zaman dilimini kapsamaktadır. Çalışmada, Macaristan’da yüksek okuyucu oranına sahip olan Origo haber sitesi, iktidara yakınlığıyla bilinen Magyar Hırlap ve Magyar Nemzet isimli ulusal gazeteler ile en yüksek tiraja sahip bölgesel gazete olan Kısalföld’de ‘’koronavirüs ve yasa dışı göç\ yabancı karşıtlığı kapsamındaki ‘’ söylemleri konu alan haber başlıkları Van Dijk eleştirel söylem analizi bağlamında makro yapı üzerinden incelenmiştir. Sonuç olarak; incelenen haber başlıklarında enformasyon eksiltimine yer verildiği, haber metinlerinde göç edenlerin geldiği coğrafi alanların salgın ve terör açısından ‘’tehlikeli ‘’ alanlar olduğu yönünde vurgu yapılarak bir genelleştirme yoluna gidildiği tespit edilmiştir. Ayrıca dost- düşman ayrımı çerçevesinde Macar halkının karşısına yabancılar düşman kimliğinde konumlandırılarak uygulanan politikaların meşruluğu vurgulanmaya çalışılmıştır.Öğe KOP bölgesi girişimcileri: Somut olmayan kültürel miras temsilcileri örneği(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Korkmaz, Hafize UfukFarklı kültürleri tanımak, farklı kültürlere ait ürünlere sahip olmak ya da yurtdışı gezisi yapıldığında o ülkeye, bölgeye ya da yöreye ait özgün kültürel miras olarak ifade edilebilecek ürünleri hatıra amaçlı almak oldukça yaygın bir davranıştır. Tüm dünyada somut olmayan kültürel miras kapsamına giren geleneksel ve yöresel olan el emeği ürünlerin her zaman daha özel ve daha ilgili bir kitlesi bulunduğu bilinmektedir. Somut olmayan kültürel miras ülkeler için ise önemli bir ekonomik kaynak olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle; icrası zanaatkârlık becerisi gerektiren ve özgün olan mesleklerin değerlerini ve detaylarını gelecek kuşaklara aktarmak önemlidir. Çalışmada imalata yönelik faaliyet gösteren girişimci işletmelerin finanse edilerek yaygınlaştırılması, sürdürülebilirliği ve katma değeri olan ürünler ortaya çıkarılarak geliştirilmesine yönelik öneriler verilmektedir. Aksaray, Karaman, Konya, Niğde, Nevşehir, Yozgat, Kırıkkale ve Kırşehir olmak üzere toplam sekiz ili kapsayan görev bölgesine sahip Konya Ovası Projesi (KOP) Bölgesi’nde yaşayan somut olmayan kültürel miras temsilcileri çalışmada incelenmektedir.Öğe Türkiye’de göç yönetimi: “Ekonomi ve Güvenlik” kaynaklı göçleri siyasi kararlar üzerinden düşünmek(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Turan, AbdullahGöçler ülkelerin politikalarını büyük ölçüde etkilemekte ve aynı zamanda alınan “siyasi kararlar” nedeniyle tetiklenebilmektedirler. Bu bağlamda göçlerin sebepleri olarak “savaş, terör, kıtlık, ekonomik bunalım ve buna benzer birçok unsur gösterilse de bunların üzerinde ve güçlü bir etkileyici konumda olan “siyasi kararlar” bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışma “siyasi kararların”, göçte büyük belirleyiciler olarak kendisini kanıtlamış bulunan “güvenlik ve ekonomi kaynaklı sebeplerin” ardındaki güçlü etkisini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Çünkü Türkiye’de göç konusunda atılan adımlar ve verilen kararlara ilişkin gerçekleşen göç örnekleri siyasi kararların göçteki etkisini açığa çıkarmaktadır. Bu bağlamda Türkiye’de gerçekleşen göçün tarihi süreçteki seyrini ortaya çıkarmaya dönük bir kaynak taraması yapılmıştır. Bu çerçevede elde edilen veriler tasniflenerek öncelikle göçle ilgili kavramsal boyut ortaya konulmuştur. Ardından güvenlik ve ekonomi kaynaklı gerçekleştiği düşünülen göçün ardındaki siyasi karar yönü örnekler nezdinde irdelenerek açığa çıkarılmıştır.Öğe Belediyelerde dijital olgunluğun geliştirilmesinde dijital kültürün etkisi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Çelik, Dilek; Leblebici, Doğan NadiGünümüzde örgüt kültürünü değişime zorlayan en önemli unsur dijital dönüşümdür. Sadece teknolojiden ibaret olmayan dijital dönüşüm örgütleri de değişmeye zorlamaktadır. Dijital dönüşümü başarılı biçimde yönetebilmek ve yönlendirebilmek örgüt kültürünün dijital dönüşüme uygun hale gelmesi ile mümkündür. Örgütlerin dijital dönüşüme ne kadar hazır oldukları onların dijital olgunluk düzeyleri ile alakalıdır. Dijital olgunluk, bir kuruluşun mali kaynakları, insan kaynakları, üretim teknolojisi, üretim yöntemleri, vb. ile topyekûn olarak dijital vasıtalarla değer yaratma yeteneğinin gelişmesidir. Dijital olgunluk düzeyinin en önemli unsuru dijital kültüre sahip olmaktır. Dijital kültür, dijital teknolojilerin örgütlerde ve toplumda kullanımı ve benimsenmesi ile ortaya çıkan davranışları ve normları ifade etmektedir. Bu çalışmada dijital dönüşüm açısından belediyelerin ne kadar hazır oldukları, dijital kültürü nasıl geliştirebilecekleri tartışılmaktadır. Bu çerçevede belediyelerin dijital dönüşüme hazırlık seviyelerini, dijital olgunluk düzeylerini ölçebilecek modellerin hangi unsurları içermesi gerektiği, belediyeler açısından dijital dönüşüme uygun dijital kültürün nasıl olması gerektiği üzerinde durulmaktadır.Öğe Turizm gelirlerinin cari işlemler dengesi ve ekonomik büyüme üzerine etkisi: Türkiye üzerine ekonometrik bir uygulama(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Aydın, Fatma Fehime; Levent, CemalettinTurizm sektörü, Türkiye ekonomisi için azımsanamayacak öneme sahip bir gelir kaynağıdır. Turizm sektöründeki olumlu ve olumsuz gelişmeler ekonomiye döviz giriş çıkışı, istihdam, enflasyon, ödemeler bilançosu gibi birçok gösterge üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle Türkiye’de turizm gelirlerinin cari işlemler dengesi ve ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini ele alan çeşitli çalışmalar mevcuttur. Ancak bu çalışmada önceki çalışmalardan farklı olarak hem daha güncel veriler kullanılmakta hem de değişkenler arasındaki kısa ve uzun vadeli ilişkiler araştırılmaktadır. Sonrasında analiz sonuçlarının daha net bir şekilde değerlendirilebilmesi amacıyla nedensellik analizi yapılmaktadır. Çalışmada öncelikle Türkiye’nin 2005-2021 dönemi, turizm gelirleri, cari işlemler dengesi ve ekonomik büyüme verilerinden yararlanılarak ARDL analizi uygulanmıştır. Ardından değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisinin incelenmesi amacıyla Toda-Yamamoto nedensellik analizi yapılmıştır. Nedensellik analizi sonuçlarına göre değişkenler arasında karşılıklı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada yapılan tüm analizlerden elde edilen sonuçlara göre turizm gelirleri, cari işlemler dengesi ve ekonomik büyümenin belirleyicilerinden biridir. Dolayısıyla Türkiye’nin cari işlemler dengesini iyileştirebilmesi ve ekonomik büyümeyi sağlama hedefine ulaşabilmesi için ülkeye turist çekebilmesi, bu amaçla çeşitli politikalar uygulaması önem arz eden bir husustur.Öğe Taşrada öteki olmak, milliyetçi-muhafazakâr çerçevenin dışında kalanlar: Karaman örneği(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Bayraktar, Özgür; Kaynar, MeteBu çalışmada milliyetçi-muhafazakâr bir toplumsal yapının hâkim olduğu bir taşra ili olan Karaman ilinde çoğunluktan farklı olan, milliyetçi-muhafazakâr düşünceye ve yaşam tarzına sahip olmayan bireylerin yaşadıkları problemler araştırılmıştır. Bu amaçla araştırmada kullanılacak temel kavramlara dair bilgi verilmiş ve bu kavramlar hakkında literatür taraması gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda ilk olarak taşra terimi ve taşradaki hayat ele alınmış, taşrada kuvvetli biçimde egemen milliyetçi-muhafazakâr iklime değinilmiştir. Ardından taşradaki milliyetçi-muhafazakâr toplumdan farklı olan bireylerin karşılaştığı problemleri, maruz kaldıkları müdahaleleri daha iyi anlayabilmek amacıyla çalışmanın odak noktası olan öteki kavramı ve ötekileştirilme olgusu incelenmiştir. Daha sonra ayrımcılık kavramı ele alınmış, çalışmanın ilerleyen kısmında ise nefret söylemi ve nefret suçu hakkında bilgi verilmiştir. Son olarak Karaman’da milliyetçi-muhafazakâr olmadığı için ötekileştirilmeye uğradığını düşünen bireyler ile derinlemesine mülakat yapılmıştır. Bu kişiler, milliyetçi-muhafazakâr düşünce yapısına sahip olmayan siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve sendikaların üyeleri ve yöneticilerinden oluşmaktadır. Mülakatların ardından tecrübe edilen ayrımcılıklar sınıflandırılmış ve hangi tarzda ayrımcılığın daha çok yaşandığı belirtilmiştir.Öğe Kamuya değer katma bağlamında yeni kamu yönetiminde inovasyon: Dijital Yönetişim(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Boyalı, HandanGünümüzde toplumsal ihtiyaçlar genellikle devlet ya da devlet denetimi altındaki kişi veya kurumlar tarafından karşılanmaktadır. Bu nedenle kamu yönetiminin sunmuş olduğu mal ve hizmetlerde verimlilik, kalite, performans önem arz etmektedir. Küreselleşmenin hızla yayılmasıyla kamu yönetimi bu değişimlere karşı duyarsız kalmamış, yeni kamu yönetimi anlayışının şekillenmesine neden olmuştur. Bu tarz inovatif yaklaşımlar daha çok özel sektörde kendini gösterirken kamu sektöründe daha az rastlanır durumda olduğu görülmüştür. Özel sektörde 20. yüzyıllarda kendini gösteren inovasyon hareketleri, kamu yönetiminde 21. yüzyılın başlarında ancak görülmeye başlanmıştır. Bu bağlamda, kamu yönetiminde dijital yönetişim kamuya değer katma noktasında önem arz etmektedir. Bu çalışma ile inovasyonun düzenli olmamakla birlikte pek çok alanda olduğu gibi kamusal alanda da yenilikler getirdiği ve uygulama alanı olarak da yönetim bilimleri teorileri ile görünür kılınmaya çalışarak alana katkı sunulmaya çalışılmıştır. Çalışmada yönetişim ve yeni kamu yönetimi kıyaslanmış, bu iki modelin kamu alanında uyguladıkları temel tekniklerin incelenmesiyle inovasyon çerçevesinde değişimlerin ortaya koyulması amaçlanmıştır. Bu iki modelin yapısıyla sınırlı tutularak kuramsal bir bakış sunulmuştur. Alan yazınları, dijital kaynaklar ve kütüphane materyalleri kullanılarak literatür taraması yöntemi kullanılmıştır.Öğe Devrimlerin ‘‘Vurucu Gücü’’ bağlamında, 1789 Fransız İhtilali ve Ekim 1917 Rus Devrimi’nin karşılaştırmalı analizi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Kişi, ErdenTüm insanlık tarihi incelenecek olursa belirli bir bölgede yaşanmış da olsa önemli olayların, bütün dünya insanlığı için siyasal, ekonomik ve sosyolojik değişimlere neden olduğu görülebilmektedir. Dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan değişimlerin etkilerinin, bir şekilde tüm dünya toplumlarında hissedildiği anlaşılmaktadır. Bu olaylar içerisinde en önemlilerinin ise devrimler olduğu görülmektedir. Kelime anlamı itibari ile bir doğa olayını ifade eden devrim, siyasal anlamı ile de karşı konulamaz bir değişimi simgelemektedir. Ekonomik boyutları ile Sanayi Devrimi, siyasal yönleri ile Fransız İhtilali, kapsamı ve politik yönleri ile Ekim 1917 Rus Devrimi ve çeşitli siyasal yönleri ile dünya toplumlarını etkileyen Amerikan Devrimi, dünya insanlığını en çok etkileyen devrimlerin başında gelmektedirler. Esasında devrimler; başlangıcı, gelişimi ve sonuçları itibari ile ayrı ayrı politik ve sosyolojik fenomenler olarak ele alınabilmektedir. Ayrıca tüm devrimlerin, bir temel özne üzerine geliştiği ve ‘‘öteki’’sinin olduğu da anlaşılmaktadır. Bu çalışmada; dünya insanlığı için önemli değişimlere neden olan Fransız İhtilali ve Ekim 1917 Rus Devrimi, ‘‘vurucu güçü’’ yani temel aktörleri üzerinden analiz edilecektir. İki farklı devrimin temel aktörlerinin siyasal, ekonomik ve kültürel rolleri üzerinden bir karşılaştırma yapılacaktır. En nihayetinde her iki ülkede, günümüze geldiğimizde devrimin ‘‘vurucu gücü’’ olan aktörlerinin etkisinin sınırları anlaşılmaya çalışılacaktır.Öğe Bağımsız Türkiye Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Gelecek Partisi, Memleket Partisi ve Zafer Partisi’nin medya analizi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Özdemir, MuazzezTürkiye’de kurulan siyasi partilerden Bağımsız Türkiye Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Gelecek Partisi, Memleket Partisi ve Zafer Partisi’nin medya ve söylem analizi yapılmaktadır. Çalışmanın amacı beş muhalefet partisinin sosyal medya kullanımında ne seviyede olduğunu tespit etmektir. Çalışma literatür taramasından, partilerin resmi internet sitelerinin incelenmesinden, parti liderlerinin ve sözcülerinin söylem analizlerinden ve partilerin sosyal medya analizinden oluşmaktadır. Çalışmada partilerin medya analizi yapılırken tamamen özgün bir yöntem kullanılmış olup partilerin google araması, youtube, facebook, ınstagram, twitter, linkedIn, flickr, apple uygulaması, resmi internet siteleri, spotify gibi farklı uygulamalar esas alınmıştır. Çalışmada partilerin sosyal medya çözümlemeleri, izdüşümleri ve durumları analiz edilmektedir. Çalışma sonucunda söylem analizinde partilerin bir program ile öne çıktıkları tespit edilmiştir. Söz konusu olan beş partinin halka ve seçmene ulaşma noktasında sosyal medyadan yararlandıkları ve sosyal medyayı aktif bir şekilde kullandıkları görülmektedir.Öğe Kırılganlık performanslarının MEREC tabanlı RAFSI yöntemi ile analizi: G7 grubu ülkeleri(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Altıntaş, Furkan FahriÖzellikle büyük ekonomilerin kırılganlık performansları küresel ekonomiyi ve diğer ülkelerin kırılganlık konusundaki faaliyetlerini ve stratejilerini etkileyebilmektedir. Dolayısıyla büyük ekonomilerin kırılganlık performanslarının analizi büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda araştırmada, küresel ekonominin yarıdan fazlasını kontrol altına alan G7 ülkelerinin en son ve güncel olan 2021 yılı için ‘‘Kırılgan Devletler Endeksi (FSI)’’ bileşenlerine ait değerler üzerinden söz konusu ülkelerin kırılganlık performansları MEREC tabanlı RAFSI yöntemi ile ölçülmüştür. Bulgulara göre, ilk olarak MEREC yöntemi kapsamında önemlilik derecesi en fazla olan bileşeninin ‘‘demografik baskılar’’, en az önemli olanın ise ‘‘dış müdahaleler’’ olduğu tespit edilmiştir. İkinci olarak MEREC tabanlı RAFSI yöntemine göre ülkelerin kırılganlık performansları Kanada, Almanya, Japonya, Fransa, ABD, İngiltere ve İtalya olarak sıralanmıştır. Yöntem çerçevesinde duyarlılık, ayırım ve korelâsyon analizlerine göre FSI kapsamında ülkelerin kırılganlık performansları MEREC tabanlı RAFSI yöntemi ile ölçülebileceği değerlendirilmiştir.Öğe Hollanda hastalığı: Türk Cumhuriyetleri örneği(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Paksoy, Hilal; Alagöz, MehmetÜlkelerin üretim, yatırım, dış ticaret ve istihdam yapısı gibi birçok değişken üzerinde etkili olan petrol fiyatlarının, reel döviz kuru üzerindeki etkileri sebebiyle doğrudan yabancı yatırımlar ve dış ticaret üzerinde de etkileri söz konusudur. Petrol fiyatları yanında sermaye akışlarına neden olan doğrudan yabancı yatırımlar, portföy yatırımları ve dış yardım gibi birtakım parametreler yoluyla da oluşabilen ve literatürde Hollanda Hastalığı olarak tanımlanan bu olayın özü, doğal kaynak bulunmasıyla ortaya çıkan kazanç patlaması sonucu birdenbire ülkeye giren döviz miktarındaki artıştır. Dünya ülkelerinin ilk defa 1977 yılında The Economist dergisi vasıtasıyla tanıdığı “Hollanda Hastalığı” bir doğal kaynağın keşfiyle aniden zenginleşen ülkede üretim faktörlerinin yeni kaynağa doğru akışıyla üretimin daralmasıdır. Böylece ekonomide aynı anda genişleyen ve daralan iki alt sektörün birlikte bulunması durumudur. Bu çalışmada, Türk Cumhuriyetlerine (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan) ait 2000-2019 dönemi panel verileri kullanılarak, bu ülkelerdeki petrol fiyatları ile reel döviz kuru arasında bir bağlantının olup olmadığının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızda elde ettiğimiz sonuca göre söz konusu Türk Cumhuriyetlerinde, petrol fiyatlarındaki artışlarla reel döviz kuru arasında bir ilişkinin söz konusu olmadığı dolayısıyla Hollanda Hastalığı bulgusu tespit edilememiştir.Öğe Covid dönemi ve sonrası Türkiye ekonomisinin performansının CRİTİC, TOPSİS ve MABAC yöntemleri ile ölçülmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Pınar, Abdulbaki; Yıldırım, Metin; Erdoğan, SavaşÜlkelerin ekonomik performansları, uygulanacak ekonomi politikalarında belirleyici bir öneme sahiptir. Ekonomi politikalarını doğru belirleyebilmek için ekonomik performans ölçümlerinde kullanılacak makroekonomik göstergelerin, ülkenin gerçek durumunu yansıtacak şekilde seçilmesi önemlidir. Ayrıca COVİD salgını süreci, ülkelerin ekonomik göstergeleri üzerinde etkili olmuştur. Çalışma kapsamında, 2020 – 2022 yıllarını kapsayan dönemde, GSYH büyüme hızı, enflasyon oranı, işsizlik oranı, cari denge ve bütçe dengesinin GSYH’ya oranlarına ilişkin çeyrek dönemlik veriler kullanılarak Türkiye ekonomisinin performansı ölçülmüştür. Çalışmada makroekonomik göstergelerin ağırlıkları CRİTİC yöntem ile belirlenmiş, ÇKKV tekniklerinden TOPSİS ve MABAC yöntemleri ile performans ölçümü gerçekleştirilmiştir. TOPSİS yöntemi ile yapılan performans ölçümü sonucunda, Türkiye ekonomisinin en iyi performansı sergilediği dönemin 2021:Q1 dönemi olduğu, en kötü performansı sergilediği dönemin ise 2020:Q2 dönemi olduğu belirlenmiştir. MABAC yöntemi ile yapılan performans ölçümü sonucunda ise, en iyi performansın 2022:Q2 döneminde, en kötü performansın ise 2020:Q2 döneminde sergilendiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, TOPSİS ve MABAC yöntemlerinin performans sıralama sonuçlarının kötü ekonomik performans dönemlerinde benzerlik göstermesine rağmen genellikle ayrıştığı söylenebilir.Öğe Privatization of public spaces and the right to the city in the United States(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Karakoç, Mesut; Karakoç Söylemez, BüşraPrivatization of urban public spaces leads to two conflicting positions regarding the private or public rights over a place. This article discusses the problems of urban areas with regard to the privatization of public spaces and the consequent reaction of the citizens to claim their right to the city in various forms of social mobilization. This contestation between citizen and business claims over urban places is analyzed through a historical perspective that traces the development of business role in public policy making, the ways in which business influences policy making process, and their outcomes. We, then, identify three barriers that we regard the strongest in overcoming these problems: (1) lack of inclusive mechanisms, (2) misunderstanding of the right to the city, and (3) privatization of public spaces with neoliberal influences. Lastly, we discuss the role of different stakeholders, such as academics, policy makers, and citizens. The conclusion provides our assessment of this conflict and preference of urban theory schools to strengthen citizen control over urban areas.Öğe Bangladeş'te İslami (Katılım) bankacılığın gelişimi ve ekonomiye katkıları(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) İslam, Muhammed Tarık; Beder, Nur; Yıldız, Mehmet Samiİslami bankacılık, başta ekonomi alanı olmak üzere toplumsal açıdan da insanlığa sağlamış olduğu sayısız faydaların bir sonucu olarak dünya çapında giderek popülerlik kazanmaktadır. Benzer şekilde, İslami bankacılık son zamanlarda Bangladeş'in finans sektörünün odak noktası olmuştur. İslami bankacılık sisteminin performans üstünlüğünün bir sonucu olarak, birçok geleneksel banka İslami hukuk tabanlı (çalışma) sistemlerine dönüştürülmüştür. Bu çalışmanın amacı Bangladeş’te İslami bankacılık sektörünün gelişimini araştırmak ve katkılarını değerlendirmektir. Makalede akademik makaleler, ders kitapları, raporlar, web siteleri gibi ikincil kaynaklardan yararlanılmış ve finansal oran analizi kullanılmıştır. Çalışma, İslami bankaların, küresel durgunluk ve diğer engellere rağmen, Bangladeş'teki tüm bankacılık sektöründe yaklaşık %28 (dörtte birden fazla) pazar payı ve İslami bankacılık sektöründe 49.433'den fazla çalışanı ile geleneksel bankalardan daha iyi performans gösterdiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, Bangladeş’te bağımsız bir İslami bankacılık yasası ve merkezi bir İslam hukuku kurulu olmamasına rağmen hızla ilerleme gösterdiği ve İslami bankacılığın Bangladeş'te muazzam bir potansiyele sahip olduğu sonucuna varmıştır.Öğe 28 Şubat sürecinin ekonomik ve siyasi arka planı üzerine notlar(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Işık, MuhittinBu çalışma, 28 Şubat sürecinin finansal ve siyasi boyutunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. 28 Şubat sürecini ele alan çalışmalar irdelendiğinde sürecin ekonomik ve siyasi boyutuna detaylı bir şekilde yer veren akademik çalışmaların sayısının son derece yetersiz kaldığı görülmektedir. Bundan dolayı bu çalışmada Türk siyasal hayatında bir dönüm noktası olan 28 Şubat sürecinin iktisadi ve siyasi açıdan analizi yapılmıştır. Bu kapsamda öncelikle 28 Şubat süreci hakkındaki iddialara yer verilmiş, sonrasında ise sürecin arka planı ve yansımaları aydınlatılmaya çalışılmıştır. 28 Şubat süreci, fiilen 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısıyla alınan kararlarla başlatılsa da sürecin köklerinin çok eskilere uzandığı ileri sürülebilir. 28 Şubat’ın ekonomik-politik bir süreç olduğu ifade edilmektedir. Başka bir anlatımla, 28 Şubat süreci; siyasi, askeri, sosyal, hukuki boyutunun yanı sıra ekonomik boyutları olan karmaşık bir süreçtir. Bu sürecin iktisadi boyutu 1980’li yıllarda başlamaktadır. 1980’li yıllarda temeli atılan Anadolu’nun muhafazakâr sermayesi, Refahyol Hükümeti döneminde giderek güçlenmiş, büyük sermaye çevrelerinin, ordunun ve medyanın hedefi olmuştur. Sermaye çevrelerinin aktif rol aldıkları süreçte, silahlı/kanlı bir müdahale söz konusu olmamış; ancak sürecin sebep olduğu ekonomik zararın milyar dolarları bulduğu tahmin edilmektedir.Öğe Hizmet deneyimi sonucu olumsuz hasta davranışlarında algılanan kurumsal itibarın aracı rolü(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Amarat, Mustafa; Güneş, DenizBu araştırmanın amacı, hizmet deneyiminin, olumsuz hasta davranışlarına olan etkisi ve kurumsal itibarın bu etki üzerindeki aracı rolünü incelemektir. Araştırma verileri Türkiye’de son bir yıl içerisinde sağlık hizmeti kullanan yetişkin bireylerden kolayda olasılıklı örneklem yöntemi kullanılarak çevrimiçi anketile elde edilmiştir. Araştırma kapsamında 844 katılımcıya ulaşılmıştır. Anket formu dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm, katılımcıların demografik özelliklerini içeren üç ifadeden (yaş, cinsiyet, hastane türü) oluşmaktadır. İkinci bölümde Zeithaml ve diğerleri tarafından geliştirmiş olumsuz davranış tepkileri ölçeği kullanılmıştır. Üçüncü bölümde Boakye ve diğerleri geliştirdiği hizmet deneyimi ölçeği kullanılmıştır. Son bölümde ise Torres ve diğerleri tarafından geliştirilen kurumsal itibar ölçeği kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre hizmet deneyimi, şikâyet etme (β=-0.147), olumsuz ağızdan ağıza iletişim (β=-0.233) ve kurum değiştirme (β=-0.165) davranışlarını etkilemekte fakat eylemsizlik üzerinde bir etkiye sahip değildir. Ayrıca hizmet deneyiminin hasta davranışına olan etkisinde algılanan kurumsal itibarın aracı rolü bulunmaktadır. Sonuç olarak hastalar olumsuz bir deneyim yaşadıklarında, sağlık kurumunu şikâyet edebilir, değiştirebilir veya sözlü olarak çevresine kötüleyebilir. Ayrıca sağlık hizmeti sunan kurumlar, itibarlarını güçlendirdiği takdirde olumsuz hasta davranışlarını engelleyebilir. Dolayısıyla sağlık kurumları, hastaların hizmet deneyimlerini iyileştirmek için çaba göstermeli ve itibarlarını güçlendirmelidir.Öğe Önlisans öğrencilerinin gelecek kaygılarına yönelik nitel bir araştırma(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Esmer, Yusuf; Arıbaş, Ayşe NihanKaygı, insan yaşamının her aşamasında var olmakla birlikte en çok gençlik döneminde kendini göstermektedir. Gençlik döneminin en önemli süreçlerinden biri olan öğrencilikte ise kaygıdan söz etmek mümkündür. Özellikle üniversite döneminde öğrencilerin gelecek kaygısı yaşadıkları söylenebilmektedir. Bu çalışmada önlisans öğrencilerinin gelecek kaygılarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kapsamında mülakat tekniği tercih edilmiştir. Araştırmada yaş, cinsiyet, not ortalaması, kişilik tipi gibi öğrencilerin demografik-kişisel özellikleri ile iş bulma kaygısı, eğitim süresince karşılaşılan zorluklar, gelecek planlaması, bölümü tercih etme nedeni, gelecek endişesi gibi öğrencilerin gelecek kaygısını belirlemeye yönelik 11 soruluk bir görüşme formu kullanılmıştır. Aksaray Üniversitesi Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Programı`na kayıtlı 15 öğrenciden veri toplanmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda, istihdam kaygısı, atanamama endişesi, sınav stresi, derslerin zorluğu, uyum sağlayamama, ekonomik sorunlar, umutsuzluk, yaşam zorluğu, yanlış tercih, mezun sayısı ve bölümü sevmeme kavramlarının öğrencilerin gelecek kaygısı ile ilişkili faktörler olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, bu çalışmanın gelecek kaygısı konusunda bir farkındalık oluşturacağı, ilgili paydaşlara yol göstereceği ve literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Eleştirel barış çalışmaları ve uluslararası barış mimarisi: Uluslararası barışın tarihsel bir analizi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Aytekin, Cavit Emre; Okur, Mehmet AkifBarış, Uluslararası İlişkiler (Uİ) disiplininde henüz geniş bir teorik bağlamda kavramsallaştırılmamış az sayıdaki kavramlardan biridir. Bu durum barış çalışmalarını Uİ’nin yapısal analiz kapasitesinden ve tarihsel bilgilendirmesinden uzak bırakmış ve uluslararası barışın kökenlerine ilişkin uzun erimli ve yapısal bilgi oluşturma kapasitesini kısıtlamıştır. Ancak Uİ teorisine yapılan eleştirel katkılar ve barışı uluslararası düzenin tarihsel bir unsuru olarak tanımlayan güncel yapısal analiz literatürü bu problemi çözmek ve barış çalışmalarını Uİ ile bütünleştirmek için araştırılması ve takip edilmesi gereken yeni teorik ve kavramsal çalışmalar sunmaktadır. Bu makale söz konusu nispeten yeni teorik gelişmelere dayanarak uluslararası barışın tarihsel gelişimini değerlendirmektedir. Çalışmanın ana amacı Uİ ve barış çalışmalarında karşılaşılan kısıtlamaları aşmak için geliştirilen eleştirel barış çalışmaları ve uluslararası barış mimarisi gibi güncel yaklaşımlar bağlamında uluslararası barışın tarihsel analizine katkı sağlamaktır. Eleştirel perspektifin barış kavramsallaştırması üzerindeki etkisini aydınlatmayı amaçlayan bu makalede söz konusu alternatif ve yenilikçi katkıların kapsayıcı bir değerlendirmesinin yanı sıra farklı teorik geleneklerde sürdürülen ancak barış çalışmaları nezdinde keşfedilmemiş olan bu perspektifin uluslararası barışa yönelik bir uyarlaması sunulmaktadır.