Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 12 / 12
  • Öğe
    Örgütsel değişime açıklığın iş becerikliliğine etkisinde algılanan kapsayıcı liderliğin aracılık etkisi: bankacılık sektöründe bir araştırma
    (2023) Canbolat, Mehmet Ali; Karagöz, Hüseyin
    Banka çalışanlarının örgütsel değişime açıklıklarının iş becerikliliğine etkisinde kapsayıcı liderlik algılarının aracılık rolünün test edildiği araştırma 139 çalışan ile yürütülmüştür. Nicel araştırma deseninde ve kesitsel tipte planlanan araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniğinden yararlanılmıştır. Elde edilen veriler doğrultunda öncelikle ölçeklerin güvenilirlikleri ve geçerlilikleri sınanmış ardından veri analizleri uygulanmıştır. Analiz bulgularına göre değişkenlerin birbirileri ile istatistiksel olarak anlamlı ilişki içerisinde oldukları, örgütsel değişimin kapsayıcı liderlik algısına, kapsayıcı liderlik algısının iş becerikliliğine ve örgütsel değişime açıklığın iş becerikliliğine anlamlı ve pozitif yönde etki ettiği tespit edilmiştir. Literatürde daha önce incelenmeyen bu değişkenler ile örgütsel değişime açıklığın iş becerikliliğe etkisinde kapsayıcı liderlik algısının aracılık rolü üstlendiği görülmüştür. Bu durumda dinamik bir yapıda olan bankacılık sektöründe örgütsel değişime açık olan banka çalışanlarının iş becerikliliğinin artırılmasında kapsayıcı liderlik stilinden yararlanılması gerektiği önerisinde bulunulabilir. Araştırmanın sadece Karaman yürütülmesi sonuçların genellenebilirliğini sınırlamıştır.
  • Öğe
    İş stresinin işten ayrılma niyetine etkisi: İş yükünün düzenleyici rolü
    (2023) Karagöz, Hüseyin; Erdoğan, Pınar
    Bu araştırmada amaç banka çalışanlarında iş stresinin işten ayrılma niyetine etkisinde iş yükünün düzenleyici rolünü tespit etmektir. Çalışmada verileri yüz yüze anket yoluyla toplanmıştır. Çalışmanın evreni 276 kişiden ve örneklemi 168 kişiden oluşmaktadır Araştırmada veri toplama aracı olarak iş stresi ölçeği, işten ayrılma niyeti ölçeği ve iş yükü ölçeği kullanılmıştır. Araştırma konusunu oluşturan değişkenlerin ölçekleri 5’li likert tipindedir. İş stresi ölçeği 7 önermeden, işten ayrılma niyeti ölçeği 5 önermeden ve iş yükü ölçeği de 5 önermeden oluşmaktadır. Araştırma örneklemini Karaman ilinde faaliyet gösteren bankalarda (kamu sektörü+özel sektör dâhil) görev yapan çalışanlar oluşturmaktadır. Araştırmanın hipotezleri process macro (spss için) programı aracılığıyla teste tabi tutulmuştur. Analiz sonuçlarına göre banka çalışanlarının iş streslerinin işten ayrılma niyetleri üzerindeki etkisinde iş yükünün düzenleyici etkisi bulunmaktadır. Çalışanların iş yükleri artıkça iş stresinin işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisi şiddetlenmektedir. Ortaya konulan analiz sonuçlarına göre araştırma hipotezleri doğrulanmıştır.
  • Öğe
    Muhasebede profesyonellik etik ikilemi azaltır mı? Karaman ilinde bir araştırma
    (2023) Ada, Şebnem
    Muhasebe mesleği finansal nitelikli bilgileri kullanması açısından toplum tarafından dürüstlük ve güvenilirlik niteliklerinin arandığı önemli mesleklerden biridir. Mesleki açıdan toplum nezdinde profesyonel olarak nitelendirilecek meslek çalışanlarının en temel değerlerinden biri de etik anlayışı ve bu anlayışı mesleki faaliyetlerine birtakım mesleki kurallar çerçevesinde yansıtabilmeleridir. Bu çalışmanın amacı muhasebe meslek mensubu ve çalışanlarının profesyonellik algılarının karşılaştıkları etik ikilemlerin çözümlerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunu belirlemektir. Ayrıca meslek mensubu ve çalışanlarının birbirinden bağımsız olarak profesyonellik ve etik ikilem algılarının belirlenmesi de amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniği ile Karaman ilinde faaliyette bulunan 102 muhasebe meslek mensubu ve çalışanından veri toplanmıştır. Ayrıca çalışma ile belirlenen örneklemin çeşitli demografik faktörler (yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, unvan, çalışma şekli, deneyim) ile ilişkili olarak profesyonellik ve etik ikilem algılarının farklılık gösterip göstermediği belirlenmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda oluşturulan araştırma hipotezleri SmartPLS 3.0 ve SPSS 17.0 istatistiksel yazılımları ile PLS-SEM yöntemi, ANOVA ve bağımsız gruplar t testi yöntemleri kullanılarak test edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre muhasebede profesyonellik ile etik ikilem arasında negatif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Etik ikilem değişkeni; eğitim düzeyi, unvan ve çalışma şekli açısından farklılık gösterirken profesyonellik değişkeni ile ilgili olarak yapılan fark testleri sonucunda da deneyim ve çalışma şekli açısından farklılıkların olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Algılananaşırı nitelikliliğin işe tutulma üzerindeki etkisinde örgütsel güvenin aracı rolü: Hizmet sektöründe bir araştırma
    (2023) Karagöz, Hüseyin
    Algılanan aşırı niteliklilik örgütlerde bireylerin, işin gerektirdiği niteliklerden daha fazlasına sahip olduğu inancı ile ilgilidir. Bu fazla nitelik algısı ise bazen anlaşmazlıklara yol açabilmektedir. Bu algıya sahip çalışanlar, kendilerini daha yetenekli, deneyimli, teknik zekâsı yüksek görmekte, işi bir nevi küçümsemektedirler. Bu ise işe odaklanma, işi sahiplenme ya da işini severek yapma hususunda çalışanları olumsuz etkileyebilmektedir. İşe tutulma ise örgüt çalışanlarının kendilerini yaptıkları işe adamaları ile ilgilidir. İşe tutulma düzeyi yüksek çalışanlar aşırı biçimde işine odaklı, kendilerini yaptıkları işe kaptırmış bireylerdir. Anlaşılacağı üzere işe tutulma örgütlerin başarıya ulaşmalarında olumlu sayılabilecek parametrelerdendir. Öte yandan örgütsel güven ise çalışılan kurumun, daima çalışanın lehine davranışlar geliştireceği prensibine dayanır. Böyle hisseden örgüt çalışanı ise kendisini güvende hissedecektir. Bu durum ise onun daha istekli, daha iyi niyetli olmasına kapı aralayacaktır. Bu bağlamda çalışmada algılanan aşırı nitelikliliğin işe tutulma üzerindeki etkisinde örgütsel güvenin aracılık rolü incelenmiş, gruplara göre karşılaştırmada iki kategorili bağımsız değişken için bağımsız gruplar t testi, ikiden fazla kategorisi olan bağımsız değişken için tek yönlü varyans analizi yöntemi kullanılmıştır. ANOVA için anlamlı fark ise LSD çoklu karşılaştırma yöntemi ile karşılaştırılmıştır. Araştırma bulgularınca ilgili değişkenlerin ilişkisinde örgütsel güvenin kısmi aracılık üstlendiği tespit edilmiştir. Literatür incelendiğinde ilgili değişkenlerin ilişkisini konu alan çalışmanın bulunmaması konuyu çalışmaya değer kılmaktadır. Ayrıca çalışma sonuçlarının örgütlere katkı sunacağı düşünülmektedir. Araştırma için Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Bilimsel Araştırma ve Etik Kurulu 24.03.2023 tarih ve 06 toplantı, 72-75 karar sayılı izni alınarak ilgili anketler firmalar ile iletişim kurulduktan sonra kendilerine iletilmiş, bu biçimde veriler yüz yüze anket yoluyla toplanmıştır.
  • Öğe
    Sürdürülebilirlik finansal performans ilişkisinin Borsa İstanbul’da incelenmesine ilişkin bir araştırma
    (2023) Özmerdivanlı, Arzu
    Son dönemlerde firmaları ve yatırımcıları peşinden sürükleyen sürdürülebilirlik kavramı, gerçekleştirilen faaliyetlerde ekonomik açıdan elde edilen karı artırmanın yanı sıra çevrenin korunmasını ve kaynakların etkin kullanılarak gelecek nesillere aktarılmasını da içermektedir. Sürdürülebilirlik kavramı içeriği itibariyle firmanın faaliyetlerini, maliyetlerini, işleyişini ve finansal performansını etkileyebilmektedir. Bu çalışmada sürdürülebilirlik ile finansal performans arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışma amacının gerçekleştirilebilmesi için Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda işlem gören mali kuruluşlar dışında 218 şirketin Aralık 2015 – Eylül 2021 dönemini kapsayan üçer aylık verileri ve panel regresyon analizi kullanılarak bir uygulama yapılmıştır. Bağımlı değişken olarak firma performansını temsilen aktif karlılık oranı, bağımsız değişken olarak sürdürülebilirliği temsilen BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olma kukla değişkeni, kontrol değişkeni olarak kaldıraç oranı ve firma büyüklüğü kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda sürdürülebilirliğin ve kaldıraç oranının firma performansını negatif yönde etkilediğine dair bulgular elde edilmiştir.
  • Öğe
    The effect of psychological empowerment on job satisfaction: regulatory role of generations X and Y
    (Australasian College of Health Service Management, 2023) Erdoğan, Pınar; Tekin, İlknur Çevik
    The objective of this study is to determine the moderator role of generation gap in the effect of psychological empowerment perception on job satisfaction. The population (N: 200) and sample (n=136) of the study consists of health professionals working in the Karaman Provincial Health Directorate, Türkiye. In the research, data were collected with a questionnaire technique and the hypotheses were tested through the SPSS Macro Process program. The significance of the regulatory role (statistically) was calculated by the bootstrap test. As a result of the analyzes made, it was found that the moderator effect of psychological empowerment perception on job satisfaction differed between the X and Y generations. While the effect of the psychological empowerment perceptions of the X Generation employees on job satisfaction did not show a statistically significant difference, this effect was found to be statistically significant in the Y Generation employees. It has been found that generations have a moderator effect on the effect of psychological empowerment perceptions of health workers on job satisfaction (X and Y). © 2023 Authors.
  • Öğe
    Hisse senedi piyasası ile ekonomik politika belirsizliği arasındaki ilişki: Gelişmiş ve gelişmekte olan bazı ülkeler üzerine bir uygulama
    (Ekonomi ve Finansal Araştırmalar Derneği, 2022) Özmerdivanlı, Arzu; Karataşlı, İkbal
    Küresel sistem içerisinde meydana gelen savaş, kriz, siyasi seçim gibi faktörler ulusal ve uluslararası piyasalarda belirsizlikler yaratmaktadır. Ortaya çıkan belirsizlikler, makroekonomik büyüklüklere ilişkin olarak ülkelerin alacağı kararlar üzerinde önemli etkiler yaratmakta ve ekonomi politikası açısından ülkeleri belirsizliğe sürükleyebilmektedir. Belirsizlik ortamında yatırımcıların ekonomiye güveni azalabilmekte ve bu durumdan hisse senedi piyasaları da olumsuz etkilenebilmektedir. Bu çalışmada ekonomi politikasında yaşanan belirsizlikler ile hisse senedi piyasaları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda gelişmiş ve gelişmekte olan bazı ülkelerde (ABD, Avustralya, Belçika, Brezilya, Çin, Hindistan, Hong Kong, İngiltere, İrlanda, Japonya, Kanada, Meksika, Pakistan, Rusya, Şili) Ağustos 2010 – Şubat 2022 dönemini kapsayan aylık veriler ve panel nedensellik analizi kullanılarak bir araştırma yapılmıştır. Yatay kesit bağımlılığını ve heterojenliği dikkate alan panel nedensellik analizi; Japonya’da ekonomik politika belirsizliğinin hisse senedi piyasasını etkilediğini; ABD, Avustralya, Brezilya, İngiltere, İrlanda, Meksika, Pakistan’da ise hisse senedi piyasasının ekonomik politika belirsizliğini etkilediğini ve Kanada’da ise her iki sektörün de birbirini etkilediğini göstermektedir.
  • Öğe
    Pozitif psikolojik sermayenin örgütsel sinizme etkisinde tükenmişliğin aracı rolü: Sağlık sektöründe bir çalışma
    (2021) Erdoğan, Pınar
    Bu çalışmanın amacı pozitif psikolojik sermayenin örgütsel sinizme etkisinde tükenmişliğin aracılık rolünün incelenmesidir. Çalışma kapsamında pozitif psikolojik sermayenin örgütsel sinizm ve tükenmişliğe; tükenmişliğin ise örgütsel sinizme etkisi de incelenmiştir. Çalışmada ilk olarak değişkenler arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar incelenerek hipotezler oluşturulmuştur. Çalışmanın evrenini Karaman İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı 2.basamak sağlık hizmeti veren iki devlet hastanesinde çalışan toplam 825 sağlık personeli, örneklemini ise tesadüfi yöntemle seçilen 300 sağlık personeli oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında oluşturulan 4 hipotez anket tekniğiyle toplanan verilerle test edilmiştir. Elde edilen verilerin yapısal geçerliliğini tespit etmek için doğrulayıcı faktör analizi ve güvenilirlik analizi yapılmıştır. SPSS, Amos ve SPSS Process Makro programları aracılığıyla yapılan analizler sonucunda pozitif psikolojik sermayenin örgütsel sinizmi ve tükenmişliği olumsuz yönde, tükenmişliğin ise örgütsel sinizmi olumlu yönde etkilediği bulgulanmıştır. Ayrıca tükenmişliğin örgütsel sinizm üzerindeki dolaylı etkisinin anlamlı olduğu ve dolayısıyla da tükenmişliğin pozitif psikolojik sermaye ile örgütsel sinizm arasındaki ilişkiye yüksek düzeyde aracılık ettiği yapılan analizlerle tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Covıd-19 pandemisi ile çeşitli finansal göstergeler arasındaki nedensellik ilişkisi: Türkiye örneği
    (2021) Özmerdivanlı, Arzu
    Covid-19, which emerged in Wuhan, China in December 2019 and affected the whole world, was declared a pandemic by the World Health Organization on March 11, 2020. The Covid-19 pandemic has adversely affected both the economic and financial systems in the countries where it started to spread. In this study, it is aimed to examine the relationship between the Covid-19 pandemic and indicators such as gold, ISE 100 Index, Bitcoin, Dollar, Euro, interest, oil and VIX Index, which represent various financial markets, in terms of Turkey. Analysis was conducted using daily data for the period between March 11, 2020, when the first Covid-19 case was seen in Turkey, and July 31, 2021, and Johansen co-integration and causality tests based on VECM. The cointegration analysis results show that the variables move together in the long run. As a result of the long-term causality analysis, a long-term causality relationship has been determined in the models in which Gold, Bitcoin, interest and oil variables are dependent variables. However, as a result of short-term causality analysis, it has been found that there is unidirectional causality from Euro and interest to ISE; from Dollar and Euro to Bitcoin; from gold, Dollar and Euro to interest; from dollar, euro, interest and case to oil; from gold, Bitcoin, Dollar and Euro to case; from interest to VIX. In addition, causality analysis also shows that there is a bidirectional causality relationship between ISE and Dollar.
  • Öğe
    Sosyal medya tutumunu öz-yeterlilik etkiler mi? Bir alan araştırması
    (2021) Çevik Tekin, İlknur; Erdoğan, Pınar; Şanlı, Yasemin
    Özyeterlilik, insanların belirli türdeki performansları elde etmek için gereken eylemleri yapma ve devam ettirme yetenekleri konusundaki inançlarını ifade etmektedir. Son yıllarda, özellikle gençlerde hızla artan sosyal medya kullanımı ve buna dair gelişen tutumun ölçülmesinin önemli olarak görülmesi nedeniyle yapılan bu çalışmayla üniversite öğrencilerinin özyeterlilik algılarının sosyal medya tutumları üzerindeki etkisini belirlemek ve literatüre bu alanda katkı sağlamak amaçlanmıştır. Bu amaçla, üniversite öğrencilerinin özyeterlilik algıları sosyal medya tutumunu etkiler mi? sorusuna cevap aranmıştır. Araştırma kapsamında 400 öğrenciye ulaşılıp, 346 anket veri analizde kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 22. paket programı kullanılmıştır. Araştırma sonucu elde edilen veri setine frekans analizi, güvenirlik analizi, korelasyon ve regresyon analizleri uygulanmıştır. Alt boyutlara ilişkin yapılan analizler sonucunda; Öğrencilerin özyeterlik algıları ve sosyal yeterlilik, sosyal medya tutumunun alt boyutları olan paylaşma ihtiyacı ve sosyal izolasyon boyutları ile istatistiksel anlamlılık bulunurken, öğretim üyeleriyle iletişim boyutu ile istatistiksel anlamlılık bulunamamıştır. Yine özyeterliliğin sosyal medya tutumu alt boyutlarından olan sosyal yetkinlik ve paylaşım ihtiyacı boyutlarına etkisi istatistiksel olarak anlamlıyken, öğretim görevlileriyle iletişim ve sosyal izolasyon boyutu üzerine etkisi istatistiksel olarak anlamsızdır. Genel özyeterlilik ile sosyal medya tutumları arasında yapılan korelasyon ve regresyon analizlerinde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulgulanmamıştır. Sonuç olarak, öğrencilerin özyeterliliklerin genel sosyal medya tutumlarını etkilemezken, boyutsal bazda etkileri olduğu ortaya konulmuştur.
  • Öğe
    Bağımsız denetim kalitesi üzerinde etkili olan faktörler üzerine bir yapısal eşitlik modellemesi
    (2021) Ada, Şebnem
    Bu çalışmanın amacı, bağımsız denetim sürecinin kalitesini etkileyen unsurları literatürdeki çalışmalara dayanarak belirlemek ve bu unsurların bağımsız denetim kalitesi üzerindeki etkilerini tespit etmektir. Yöntem – Bu araştırma kapsamında denetlenen işletme, bağımsız denetim firması, bağımsız denetçi, bilişim teknolojisi kullanımı ile yasal düzenlemeler ve kurumların bağımsız denetim kalitesi üzerindeki etkisini inceleyen araştırma modeli ele alınmıştır. Araştırma modeli parametrik olmayan bir yöntem olan kısmi en küçük kareler yöntemi (PLS-SEM) ile test edilmiştir. Araştırma verileri yapılandırılmış anket tekniği kullanılarak, uygun örnekleme ve kartopu örnekleme tekniklerinden faydalanılarak Türkiye’de bağımsız denetim faaliyetinde bulunan bağımsız denetçilerin seçilmesi ile elde edilmiştir. Veriler, 80 kişilik örneklem büyüklüğü ile yapısal eşitlik modellemesi yöntemi ve SmartPLS 3.2.4 yazılımı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular – Araştırmanın bulguları; demografik bulgular, ölçek modeline ilişkin bulgular ve yapısal model bulguları olmak üzere üç başlık altında incelenmiştir. Demografik bulgular ile araştırmaya katılan bağımsız denetçilerin cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, unvan, yetkiye sahip oldukları yıl sayısı, bir denetim firmasına ortak olma ya da bir denetim firmasında çalışma durumları ve denetim firmasındaki unvanları değerlendirilmiştir. Ölçek modeline ilişkin bulgularda ise güvenilirlik analizi sonucunda belirlenen değişkenlerin (Denetlenen İşletme, Bağımsız Denetim Firması, Bağımsız Denetçi, Bilişim Teknolojisi Kullanımı ve Yasal Düzenlemeler ve Kurumlar) ölçeklerinin güvenilirlikleri onaylanmıştır. Yapısal model bulgularına göre de oluşturulan model ile bağımsız değişkenlerin bağımsız denetim kalitesini %70 oranında açıkladığı ve ileri sürülen hipotezlerden de Hipotez 1, 3 ve 5’in kabul edilerek Denetlenen İşletme, Bağımsız Denetçi ve Yasal Düzenlemeler ve Kurumlar olmak üzere bu 3 değişkenin bağımsız denetim kalitesini etkilediği sonucuna varılmıştır. Tartışma – Araştırmanın sonucuna göre; denetlenen işletme, bağımsız denetim sürecinde rol alan bağımsız denetçi ve bağımsız denetim faaliyeti ile ilgili yasal düzenleme ve kurumların bağımsız denetim kalitesi üzerinde etkileri bulunmaktadır. Ayrıca kaliteli bir bağımsız denetimin gerçekleştirilmesinde en fazla etkili olan unsurun bağımsız denetçi olduğu söylenebilmektedir. Bu durum da her ne kadar gelişen teknolojilerin denetim süreçlerini etkilemiş olmasına rağmen bu süreçleri ve teknolojileri uygulayan kişiler olan bağımsız denetçilerin kaliteli bir denetim gerçekleştirilmesindeki rolünün yadsınamayacak derecede fazla olduğunu açıklamaktadır.
  • Öğe
    An application for classification of developing countries in terms of financial deepening
    (Eskisehir Osmangazi Univ, Fac Education, 2019) Özmerdivanlı, Arzu; Akel, Veli
    Financial deepening shows to extend to which the funds saved in the financial system are transferred real sector and as the level of financial deepening increases countries can develop more economically and financially. The level of financial deepening differs in terms of developed and developing countries. Factors to be taken into consideration in each country can be changed according to the financial, social and institutional structures of the countries in the increase of the level of financial deepening. The aim of the study is to determine which developing countries are different from each other in terms of financial deepening and which have similar characteristics. In order to achieve this aim, a cluster analysis was carried out on 17 emerging countries with financial deepening data covering the period from 1997 to 2014. As a result of the analysis, the countries were divided into four groups in terms of financial deepening and the countries with similar financial deepening were in the same cluster and the non-similar countries were in different clusters.