Sayı 21 Cilt 2 ( Aralık 2011 )

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 14 / 14
  • Öğe
    Dış borç ekonomik büyüme ilişkisi: Türkiye örneği (1980-2009)
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Çöğürcü, İclal; Çoban, Orhan
    Gelişmekte olan ülkelerde ekonomik büyüme, bilgi ve teknoloji yetersizliği, yurtiçi tasarrufların gerekli yatırım seviyesinin gerisinde kalması, ödemeler dengesi açığı gibi nedenlerden dolayı istenen düzeyde gerçekleşememektedir. Yatırımları finanse edecek ulusal tasarrufların yetersizliği yabancı kaynak kullanımını kaçınılmaz hale getirmektedir. Bu ülkeler kalkınmanın finansmanında dış borçlanmaya sık sık başvurmaktadırlar. Literatürde dış borçlanma ve ekonomik büyüme arasında ilişki genellikle negatif yönde tespit edilmiştir. Çünkü dış borçlar alındığı zaman milli geliri artırarak ve kaynak dengesini sağlayarak ekonomik büyümeye neden olmaktadır. Fakat alınan dış borçlar ödenmeye başladığında anapara ve faiz ile birlikte ödendiğinden milli gelirde azalmaya yol açmaktadır. Bu çalışmada, dış borç ekonomik büyüme ilişkisi Türkiye ekonomisi açısından ele alınmıştır. Türkiye ekonomisine ait 1980-2009 yılları arasındaki bazı ekonomik veriler kullanılmıştır. Analizde kullanılan zaman serilerinin ADF testi ile durağanlığı incelenmiştir. Aynı düzeyde durağan hale gelen değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığını araştırmak amacıyla Johansen tarafından geliştirilen eşbütünleşme (koentegrasyon) testi uygulanmıştır. En Küçük Kareler yöntemiyle bir regresyon analizi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucuna göre, Türkiye’deki dış borçların ve nüfus artış hızının ekonomik büyüme üzerinde negatif bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bulunan bu sonuca göre, ekonomik büyümeyi artırmak için, gerekli yatırımların yurt içi kaynaklardan karşılanması ve yurt içi tasarrufların artırılarak, dış kaynak ihtiyacının azaltılması sağlanmalıdır.
  • Öğe
    Karaman-Binbir kilise mezarları
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Kurt, Mehmet
    Karaman’ın 50 km kuzeyinde yer alan Binbir Kilise, antik kaynaklarda geçen Barata’ya eşitlenmektedir. Hititler döneminden itibaren kutsal bir merkez olduğu anlaşılan Karadağ’ın kuzey eteğinde yer alan Binbir Kilise, Bizans döneminde bölgenin en önemli dinî merkezi haline gelmiştir. Dinî bir merkez olması yanında Geç Roma ve Bizans döneminde Konya-Ereğli bağlantısında önemli bir yol kavşağında yer alması, buraya stratejik bir önem de kazandırmıştır. Binbir Kilise kalıntılarının önemli bir bölümünü de mezar yapıları oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Binbir Kilise’de yer alan beş mezar tipini ana hatlarıyla tanıtmaktır.
  • Öğe
    Turistlerin Alanya Kalesi’ne ilişkin algı ve değerlendirmelerinin belirlenmesine yönelik bir araştırma
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Yıldız, Sevcan; Doğan, Hulusi
    Bu çalışma (1) turistlerin Alanya Kalesi’ne ilişkin düşüncelerini, (2) Alanya Kalesi’nde görmüş oldukları sorunları ve (3) bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede araştırmada anket yöntemi kullanılmış ve geriye dönen 994 adet anket istatistiksel analizlerde değerlendirmeye alınmıştır. Araştırma sonuçları turistlerin tuvalet eksikliği, güvenlik, ulaşım ve otopark yetersizliği, bilgilendirme, çevre kirliliği ve gürültü konularında problemler algıladıklarını ortaya koymuştur. Bu sorunlara yönelik turistlerin temel çözüm önerileri ise eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerinin yanı sıra, turist rehberi, görevli çalışan, tuvalet, uyarı ve bilgilendirme levhaları sayısı ile kale bütçesinin artırılmasıdır.
  • Öğe
    Kamu hizmetlerinin devri - kamu yararlarının korunması için hükümet müdahalesine olan ihtiyaç ve gereklilik
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Plantinga, Mirjam; Ko de Ridder; Corra, Alex; Okan Doğan
    Batılı refah devletleri hâlihazırda reform yapmaktadırlar (Pierson, 1996; Gilbert, 2002; Taylor– Gooby, 2004; Henman ve Fenger, 2006). Bu reformların önemli bir bölümünü, özelleştirme türlerinin hayata geçirilmesi teşkil etmektedir. Son on yıl boyunca, Batılı ülkelerin pek çoğunda sağlık hizmetleri, evde bakım hizmetleri, toplu taşıma ve sosyal güvenlik gibi (daha önceleri) kamu sektörlerince yürütülen hizmetlerde özel unsurlar devreye sokulmuştur. Refah devletinin özelleştirmeye konu edilen bileşenlerinden biri, kamu hizmetlerinin tedarikidir. Yıllar geçtikçe, pek çok ülke kamu hizmetlerinin sağlanmasında devir seçeneğini tercih etmiştir (Domberger ve Jensen, 1997; Majone, 1997; Scott, 2000). Kamu hizmetlerinin devri, özelleştirmenin spesifik bir türüdür. Devir durumunda, kamu hizmetlerinin üretimi veya tedarikinde piyasa görevlendirilmektedir. Sonuç olarak, devletin rolü kamu tedarikçisinden, kamu hizmetlerinin alıcısına doğru değişmektedir.
  • Öğe
    İcra ve iflas kanunu’na muhalefet ve dolandırıcılık suçları (1997-2007)
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Çetin, Birol; Budak, Serdar
    Bu çalışmada 1997 ve 2007 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde İcra ve İflas Kanunu’na muhalefet ve dolandırıcılık suçlarından hüküm giyen suçluların çeşitli kriterlere göre tasnifi yapılarak, bu suçların yıllar itibarıyla gelişimi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
  • Öğe
    İşletmelerin hesap verebilirlikleri ile performans oranları ilişkisi : İMKB-30 endeksinde yer alan işletmeler üzerine bir araştırma
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Acar, Durmuş; Mortaş, Mustafa
    Bu makalede Finansal raporlama standartlarını ve kurumsal yönetim ilkelerini uygulayan işletmelerin daha hesap verebilir nitelikte olacağı savından yola çıkarak işletmelerin hesap verebilirlikleri ile performans oranları arasındaki ilişki karşılıklı olarak test edilmiştir Çalışmanın uygulama kısmı; İMKB – 30 endeksinde yer alan işletmelerin; hesap verebilirliklerinin ölçülmesi, bu ölçümün işletme performansına yansımasının belirlenmesi söz konusu işletmelerin; internet sayfalarından, Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) internet sayfasından ve faaliyet raporlarından açıklanan veriler esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Oluşturulan soru seti formu özellikle 2009 yılı faaliyet raporlarına uygulanarak işletmelerin hesap verebilirlik skor tablosu oluşturulmuştur. Oluşturulan skorlar, işletmelerin finansal performans ölçütü olarak ele alınan, verimlilik oranları ile nedensellik analizine tabi tutulmuştur
  • Öğe
    Organik tarım ve konvansiyonel tarım yapan işletmelerin karşılaştırmalı analizi
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Karabaş, Selma; Gürler, A. Zafer
    Bu araştırma; Samsun ili içme suyunun sağlandığı Çakmak Barajı etrafında organik üretimin yoğun olarak yapıldığı köylerde organik ve konvansiyonel tarım yapan üreticilerin farklı davranıp davranmadıklarının araştırılması amacıyla yapılmıştır. İki üretici grubu bazı özellikler açısından karşılaştırmalı olarak analiz edilerek, organik tarım yapan üreticilerin bir farklılık yaratıp yaratmadığı anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla; 2009 yılında Ağcagüney, Koldere, Eğridere, Gökçeçakmak, Kabaceviz, Şeyhgüven, Esençay, Porsuk ve Yukarı Aksu köylerinde organik tarım yapan 110 ve konvansiyonel tarım yapan 105 işletme ile görüşülmüştür. İşletmeler arazi büyüklüğü dikkate alınarak basit tesadüfi örnekleme yöntemiyle tespit edilmiştir. Üretici analizlerinde Mann Whitney U Testi, t-Testi ve Oran Analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre; organik ve konvansiyonel tarım yapan üretici grupları arasında toplam arazi varlığı ve aile reisinin yaşları açısından bir fark olmadığı, ancak ürün tercihlerinin farklı olduğu ortaya çıkmıştır. Organik tarım yapan üreticilerin çiftçilik mesleğine daha fazla zaman ayırdıkları tespit edilmiştir. Konvansiyonel tarım yapan üreticilerin %74,3’ünün organik tarıma geçmeyi düşündüğü ve organik tarıma geçmeyi istemede en etkili faktörün; organik tarıma verilen destekler olduğu belirlenmiştir. Konvansiyonel tarım yapan üreticilerin organik tarıma geçmek istememelerindeki en önemli faktörlerin ise; organik tarımda yaşanan verim kaybı, organik tarım hakkında bilgi sahibi olmama ve pazara yönelik üretim yapmama olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Organik tarım yapan üreticilerin; teşviklerin yetersizliği, pazar yeri sıkıntısı ve organik tarımla ilgili teknik bilgiye ulaşma konusunda sorun yaşadıkları belirlenmiştir. Sonuç olarak; organik tarım desteğinin artırılması, yerel yönetimlerin pazar yeri temini konusunda üreticilere destek olması ve üreticilerin danışmanlık hizmetlerine rahatlıkla ulaşabilmesinin sağlanması gerektiği ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    Fındık yetiştiriciliğinin yatırım analizi ve karlılığının belirlenmesi üzerine bir araştırma (Samsun ili Çarşamba ve Terme Ovası örneği)
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Öztürk, Derya; Akçay, Yaşar
    Çalışmada, Samsun ili Çarşamba ve Terme ovasında fındık yetiştiriciliğine yapılan yatırımın karlılığı ve uygulanabilirliliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yatırım analizi kapsamında Net Bugünkü Değer (NBD), Fayda/Masraf Oranı (FMO) ve İç Karlılık Oranı (İKO) kriterleri uygulanmıştır. Net Bugünkü Değer ve Fayda/Masraf Oranı belirlenirken, Çarşamba ovası için %13,37 ve Terme ovası için %13,47 indirgeme oranları kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, fındık yetiştiriciliğinin yatırımına ilişkin net bugünkü değerler her iki ova içinde geçerli olan indirgeme oranında pozitif (Çarşamba ovasında 245,65 TL/da ve Terme ovasında 80,09 TL/da) bulunmuştur. Fayda/masraf oranları da her iki ovada 1’den büyük (1,09 ve 1,03) belirlenmiştir. Fındık yetiştiriciliğine ilişkin iç karlılık oranı Çarşamba ovasında %18,29, Terme ovasında ise %15,07 olarak tespit edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bütün bu bulgular ışığında; her iki ovada da fındık yetiştiriciliğine yapılan yatırımın ekonomik yönden uygulanabilir ve karlı olduğu tespit edilmiştir
  • Öğe
    Tüketicilerin online alışverişe karşı tutumları ile demografik özellikleri arasındaki ilişkinin analizi
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Özgüven, Nihan
    Teknolojide yaşanan gelişmelerin pazarlama alanına yansıması sonucu, yeni uygulama alanları, alternatif yöntemler ve yeni rekabetçi güçler ortaya çıkmaya başlamıştır. İnternetin gelişimi sadece firmalara yeni rekabetçi alan yaratmamış, tüketiciler için de, yeni bir alışveriş ortamı sağlamıştır. Tüketicilerin bazıları, online alışveriş olarak adlandırılan bu yeni alışveriş ortamını, geleneksel alışveriş ortamından daha fazla tercih etmektedirler. Tüketicilerin online alışveriş ortamını tercih etmeleri, bir takım demografik özelliklerine göre farklılaşmaktadır. Tüketicilerin bu ortama yönelmelerinin temel nedeni, zaman ve para tasarrufu sağlamasıdır. Bununla birlikte, markalar arasında karşılaştırma yapmak kolaydır. Bu çalışmada, tüketicilerin online alışverişe karşı tutum boyutunu oluşturan bilişsel, duygusal ve davranışsal unsurlar ile demografik özellikler arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bu kapsamda, faktörlere ilişkin ifadelerden ve demografik özellikleri belirlemeye yönelik sorulardan oluşan anket formu oluşturulmuş, anket formu İzmir ilinde bulunan, online alışveriş yapan tüketiciler üzerinde uygulanmış, elde edilen veriler SPSS 16 programında analiz edilmiş ve sonuçlar tartışılmıştır
  • Öğe
    İlişkisel-bireyci-toplulukçu benlik ölçeği’nin psikometrik özellikleri ve uyarlama çalışması
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Ercan, Hülya
    Bu çalışmada Kashima ve Hardie (2000) tarafından geliştirilen “İlişkisel-Bireyci Toplulukçu Benlik Ölçeği”nin genç yetişkinler için uyarlanması amaçlanmıştır. Araştırma Ankara merkezde ikamet eden ve yaşları 22 ile 30 arasında değişen 344 kişilik bir grup üzerinde yürütülmüştür. Ölçeğin güvenirliğini test etmek için Cronbach Alpha ve test-tekrar test güvenirlik analizleri yapılmış, geçerliliğini değerlendirebilmek için dil ve yapı geçerliliği çalışmaları gerçekleştirilmiştir ve cinsiyetler arası fark hesaplanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alpha (?) güvenirliği bireycilik alt ölçeği için .73, ilişkisellik alt ölçeği için .68, toplulukçuluk alt ölçeği için .77 ve İlişkisel-Bireyci-Toplulukçu Benlik Ölçeği toplam için .86 bulunmuştur. Yine ölçeğin Cronbach Alpha değerleri ikiye bölünmüş modelde 1. kısım için .79, 2. kısım için .77, Spearman Brown katsayısı ise .76 olarak hesaplanmıştır. Test-tekrar test güvenirliği çalışmasında iki uygulama arasında .01 anlamlılık düzeyinde .79 ile güçlü ve pozitif bir korelasyon olduğu görülmüştür. Ölçeğin yapı geçerliğinde kullanılan doğrulayıcı faktör analizi sonucunda uyum indeksi değerleri ? 2/sd (841/315)= 2.66, GFI = 0.85, AGFI= 0.82, NNFI= 0.90, CFI= 0.91, RMSEA= 0.07, SRMR= 0.06 olarak bulunmuş, ölçeğin üçlü faktör yapısı doğrulanmıştır. Yapılan çalışmada ölçeğin benlik kurgusu açısından cinsiyet farklarını değerlendirmede de kullanılabildiği görülmüştür. Sonuçlar İlişkisel-Bireyci Toplulukçu Benlik Ölçeğinin genç yetişkinler için geçerli ve güvenilir olduğunu göstermiştir.
  • Öğe
    Teknoloji belirsizliği, pazar belirsizliği ve rekabetçi dalgalanma ekseninde yüksek teknoloji pazarlaması : Kavramsal bir çalışma
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Akgün, Ali Ekber; Polat, Volkan
    Günümüzde kullanılan teknoloji yoğunluğuna ve son ürüne göre, yüksek teknoloji olarak kabul edilen sektör sayısı artmıştır. Dolayısı ile yüksek teknoloji mal ve hizmetlerin üretilmesi ve pazarlanması kuşkusuz iş ve ekonomi dünyasında gittikçe yerini sağlamlaştıran bir öneme sahiptir. İşletmeler çok kısa sürede ciddi büyümeler gösterebilmekteler ve ait oldukları ülkeleride beraberlerinde bu büyümeye sürüklemektedirler. Fakat pazara sunulan yüksek teknoloji ürünlerin büyük kısmı düşük ticarileşme ve yüksek kabul görmeme riski ile karşı karşıyadır. Artık şirketler için güç olan sadece yeni fikirlerin üretilmesi ve hayata geçirilmesi değil, aynı zamanda ortaya çıkan ürünlerin tüketiciler tarafından beğenilip, kabul edilebilir ürünler olmalarıdır. Yüksek kar fırsatları sunan bu ürünler, tasarlanması ve üretilmesi aşamalarında büyük yatırım miktarları gerektirdiğinden, ürünlerin pazarda başarısız olmaları durumunda işletmeleri ciddi finansal bunalımlara sürükleyebilmektedirler. İşletmelerin yüklendiği bu risklerin yanı sıra, tüketicilerde yüksek teknoloji ürünlerini satın alma kararlarını verirken bir çok belirsizliğin riskini üstlenmektedirler. Bu çalışmada yüksek teknoloji pazarlarını diğer pazarlardan ayıran pazar belirsizliği, teknoloji belirsizliği ve rekabetçi dalgalanma kavramları geniş bir literatür çalışması ile irdelenmiş ve kavramsal bir çerçeve çizilmeye çalışılmıştır. Diğer yandan, ülkemiz özellikle teknoloji ve bilgi transferi ile yüksek teknoloji ürünlerin üretiminde adından söz ettirmektedir. Bu çalışma ile de ikincil olarak ülkemizde konu ile ilgili akademik çalışma eksikliğinden ötürü, gelecekte yapılacak kavramsal ve ampirik çalışmalara ışık tutulması amaçlanmıştır.
  • Öğe
    Dizüstü bilgisayar piyasasında Hedonic talep parametrelerinin tahminlenmesi
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Yayar, Rüştü
    Hedonik fiyatlandırma modelleri mikro ekonomik teoriye dayanır ve malların heterojen olduğunu varsayar. Hedonik model, malların özelliklerinin fiyat üzerindeki etkisini incelemektedir. Dizüstü bilgisayarlar heterojen niteliklere sahiptir ve niceliksel ve niteliksel özelliklerden oluşmaktadır. Bilgisayar özelliklerinin vektöründe regresyon değeri parametre tahminini verir. Bu çalışmada dizüstü bilgisayar fiyatlarını belirleyen faktörler analiz edilmiştir. Çalışmada üç farklı internet sitesinden sağlanan veriler kullanılmıştır. Veriler Aralık 2010 ve Ocak 2011 dönemini kapsamaktadır. İki farklı hedonik regresyon modeli oluşturulmuştur. En uygun modelin logaritmik doğrusal model olduğu belirlenmiştir. Dizüstü bilgisayar fiyatlarını etkileyen en önemli değişkenin işlemci olduğu tespit edilmiştir
  • Öğe
    AR&GE harcamaları ve GSMH’nın enerji ithalatına etkisi : Türkiye örneği
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Çoban, Orhan; Şahbaz, Nazan
    Bu çalışmada 1990-2007 dönemi dikkate alınarak, Türkiye’de enerji ithalatı, enerji sektörü AR&GE harcamaları ile GSMH arasındaki ilişkiler analiz edilmiştir. Analizlerde kullanılan serilerin durağanlığını test etmede ADF Birim Kök Testinden, değişkenler arasındaki ilişkinin yönünü belirlemede Granger nedensellik testinden ve değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin olup-olmadığını tespit etmede Johansen Eş-Bütünleşme Testinden yararlanılmıştır. Ayrıca oluşturulan regresyon modeli yardımıyla ele alınan dönemde modelde yer alan açıklayıcı değişkenlerin enerji ithalatı üzerindeki etkisi tahmin edilmeye çalışılmıştır. Analizler sonucu, enerji ithalatı ile GSMH arasında eş-bütünleşmenin ve enerji ithalatı ile GSMH arasında tek yönlü nedensellik ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca regresyon analizi sonucunda enerji ithalatının enerji sektörüne yönelik AR&GE harcamalarını negatif yönde, buna karşın milli gelir artışının AR&GE harcamalarını pozitif yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    En küçük yayılma modeli ile İç Anadolu Bölgesinde bir kargo firmasının dağıtım güzergâhının belirlenmesi
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2011-12) Çevik, Osman; Karaca, S. Serdar; Özkan, Mustafa
    Bu çalışmada, bir kargo firmasının İç Anadolu bölgesindeki il ve bu illerin ilçeleri arasındaki dağıtım güzergâhı belirlenmeye çalışılmıştır. Bu belirleme işleminde şebeke analizi yöntemlerinden biri olan en küçük yayılma algoritması kullanılmıştır. Çalışma sonucunda İç Anadolu bölgesindeki her bir ilin ilçeleri arasındaki en kısa dağıtım şebekesi belirlenmiştir. Ayrıca, İç Anadolu bölgesindeki iller arasındaki en kısa dağıtım güzergâhı belirlenmiş ve bu mesafe 1473 km olarak bulunmuştur