Osmanlılarda sözdebilim tartışması: Spiritüalizm örneği (1910)
Yükleniyor...
Tarih
2023
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bilim ile bilim dışı ya da sözdebilim/sahte-bilim arasındaki ayırımı tespit edebilmek adına çoğunlukla sınır belirleme problemine başvurulmuştur. Bilimin sınırlarına dair görüşlerin kökenleri her ne kadar Aristoteles’e dayandırılabilse de sistematik bir biçimde tartışılması XX. yüzyılın ortalarında hız kazanmıştır. Ancak henüz sözdebilim kavramı bilim felsefecileri arasında bile yaygınlaşmadan önce Osmanlılardaki belirli birkaç isim ispirtizma/spiritizma olarak adlandırılan spiritüalizm akımının bilim ile bağdaşamayacağını iddia etmişlerdir. Günümüzden geçmişe bakınca bahsi geçen öncü itirazların bilim açısından değerleri anlaşılmaktadır. Temelde metafiziksel bir karşı duruş içeren bu önemi haiz itirazların mahiyeti bilim felsefesi açısından kısıtlı bir değerlendirilmeye tabi tutulacaktır. Bu türden bir analize başlamadan önce spiritüalizmin ortaya çıkış hikayesinden kısaca bahsedilecektir. Ayrıca bu akımı Osmanlılarda tanıtan metinlere, sadece konunun daha net anlaşılmasına yardımcı olması bakımdan değinilecektir. Bu kısa tanımların ve girişin ardından spiritüalizmin bilimsel olmadığını 1910 yılındaki yayınlarında savunan Osmanlı hekimlerinden dördünün yani Kemal Cenap [Berksoy], Orhan Tahsin Bey, Nazifi Şerif [Nabel] ve Mazhar Osman [Uzman]’ın argümanları incelenecektir. Son olarak, bahsi geçen öncü isimlerin öngörülerinin ardında yatan muhtemel nedenler, anakronizm yanılgısını hesaba katarak, bilim felsefesinin kavramsal perspektifinden irdelenecektir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Spiritüalizm, Osmanlı Devleti, Sınır Belirleme Problemi, Sözdebilim, Parapsiloji
Kaynak
Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
22
Sayı
1
Künye
Gözütok, T. T. (2023). Osmanlılarda Sözdebilim Tartışması: Spiritüalizm Örneği (1910). Kaygı. Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 22(1), 61-87. https://doi.org/10.20981/kaygi.1256849