Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ceylan, Zafer" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Altın Kudüs’e modern Nakîdalar
    (Muhammed Mustafa KULU, 2023) Ceylan, Zafer
    Altın Kudüs, Yahudi şeriatı olarak adlandırılan Mişna’nın temellerini atan din adamı Rabbi Akiva ben Yosef (İ.S. 40-135)’in Talmud’da geçen anlatısındaki özel bir mücevher parçasına gönderme yapmak için kullanılan bir terimdir. Altın ve taşlardan yapılmış bir taç olduğu varsayılan Altın Kudüs, Kudüs şehrinin Yahudiler için bir merkez olduğunu temsil eden bir ikon olarak kullanılır. Bu terim, sonrasında 1967 yılında İsrailli şair Naomi Shemer tarafından yazılan bir şiir için de başlık olarak kullanılır. Ancak şiirin önemi, 1967 yılının 15 Mayıs’ında (İsrail’in bağımsızlık, Filistin’in ‘büyük felaket’ gününde) Shuli Nathan tarafından bestelenerek yayınlanmasının ve İsrail’in kesin zaferiyle sonuçlanan Altı Gün Savaşı’nın hemen ardından ülkenin sanki ikinci bir ulusal marşıymış gibi sevilip benimsenmesinden ileri gelir. Şiir/şarkı o kadar büyük yankı uyandırmıştır ki, karşı cephede yer alan Arap şairler de buna kayıtsız kalamamıştır. Âsî ve Mansûr Rahbânî kardeşlerin Zehratu’l-Medâ’in (Şehirlerin Çiçeği) ile Mahmûd Dervîş’in fî’l-Kuds (Kudüs’te) şiirleri, bu minvalde kaleme alınmış eserlerdir. Özellikle Rahbânî kardeşlerin şiiri, yine 1967 yılında, Altı Gün Savaşı’nın kaybedilmesinin hemen ardından kaleme alınması ve kısa bir süre sonra Feyruz tarafından bestelenerek şarkıya dönüştürülmesiyle büyük kitlelere ulaşmış ve “Altın Kudüs”e nazire olarak söylenegelmiştir. Çalışmamızda incelemeye ve karşılaştırmaya tabi tuttuğumuz bu şiirler, taraflar arasında yapılan edebî atışmalar olarak yorumlanabilmesi sebebiyle modern dönemin modern nakîdaları olarak adlandırılabileceğimiz; sadece günümüz edebiyatında değil, günümüz siyasetinde de “öteki” kavramını anlayabilmek, böylece karşımızdakini eleştirirken ya da yererken onun öne sürdüğü argümanları kavrayarak karşı argümanlar üretebilmek için yararlanabileceğimiz örneklerdir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bahâ tâhir’in "dün gece rüyamda seni gördüm" adlı öyküsü üzerine
    (2018) Ceylan, Zafer
    1935?te Kahire?de dünyaya gelen Bahâ Tâhir, günümüz Arap edebiyatının yaşayan önemli simalarından biridir. Cemâl Abdunnâsır?ın “Mısır?ı kalkındırma projesi”nin önemli bir taraftarı olan Tâhir, Abdunnâsır?ın 1970?teki ölümünün ardından cumhurbaşkanı olan Enver Sedat?ın uygulamaya koyduğu “açık kapı politikası”nın aydın kesim içerisindeki muhalif isimlerinden biri olur. Siyasi yönetime olan memnuniyetsizliğini, devlet kuruluşlarındaki işini bırakarak gösterir ve 1972 yılında yurt dışına çıkarak Birleşmiş Milletlerin kimi alt kuruluşlarında serbest çevirmen olarak görev alır. 1995 yılında emekli oluncaya dek yurt dışında kalan ve aynı yıl ülkesine dönmeye karar veren Tâhir için bu yıllar, bir nevi gönüllü sürgünlük yıllarıdır.Kendisinin 1983 yılında kaleme aldığı ve 1984?te aynı adı taşıyan 65 koleksiyonunda yayınladığı öyküsü “bi?l-Ems ?alimtu bike” (Dün Gece Rüyamda Seni Gördüm) ise Mısır Altmışlılar Kuşağı öykücülüğünün tipik örneklerinden biridir. Dönemin anlatı üslubunu içinde barındırması yanı sıra yazarının hayatından kesitler sunması, olayların tasavvufi bir çerçeve içinde tutulması ve senfonik bir dil üzerinden kurgulanması, öyküyü diğer örneklerin arasından öne çıkartır. Öyküdeki olaylar dizini, klasik Batı müziğindeki eserler gibi kimi zaman yükselerek, kimi zamansa alçalarak senfonik bir bütünlük oluşturur. Ayrıca ana karakterler arasındaki mekânsal birliktelik ile zamansal farklılığın sürekli bir çatışma içinde olması; realist, sembolistve egzistansiyalist unsurların tek bir öyküde iç içe yer alması, eserin edebi değerini artıran diğer unsurlardır. Çalışmamızda, Tâhir?in dil, üslup ve içerik yönünden eleştiriye tabi tuttuğumuz bu eseri, Arap öykücülüğü hususunda, edebiyat eleştirmenlerinin üzerinde en çok durduğu öykülerin başında gelir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Baha Tahı̇r'ı̇n ''Dün Gece Rüyamda Senı̇ Gördüm'' adlı öyküsü üzerı̇ne
    (2018) Ceylan, Zafer
    1935?te Kahire?de dünyaya gelen Bahâ Tâhir, günümüz Arap edebiyatının yaşayan önemli simalarından biridir. Cemâl Abdunnâsır?ın “Mısır?ı kalkındırma projesi”nin önemli bir taraftarı olan Tâhir, Abdunnâsır?ın 1970?teki ölümünün ardından cumhurbaşkanı olan Enver Sedat?ın uygulamaya koyduğu “açık kapı politikası”nın aydın kesim içerisindeki muhalif isimlerinden biri olur. Siyasi yönetime olan memnuniyetsizliğini, devlet kuruluşlarındaki işini bırakarak gösterir ve 1972 yılında yurt dışına çıkarak Birleşmiş Milletlerin kimi alt kuruluşlarında serbest çevirmen olarak görev alır. 1995 yılında emekli oluncaya dek yurt dışında kalan ve aynı yıl ülkesine dönmeye karar veren Tâhir için bu yıllar, bir nevi gönüllü sürgünlük yıllarıdır. Kendisinin 1983 yılında kaleme aldığı ve 1984?te aynı adı taşıyan 65 koleksiyonunda yayınladığı öyküsü “bi?l-Ems ?alimtu bike” (Dün Gece Rüyamda Seni Gördüm) ise Mısır Altmışlılar Kuşağı öykücülüğünün tipik örneklerinden biridir. Dönemin anlatı üslubunu içinde barındırması yanı sıra yazarının hayatından kesitler sunması, olayların tasavvufi bir çerçeve içinde tutulması ve senfonik bir dil üzerinden kurgulanması, öyküyü diğer örneklerin arasından öne çıkartır. Öyküdeki olaylar dizini, klasik Batı müziğindeki eserler gibi kimi zaman yükselerek, kimi zamansa alçalarak senfonik bir bütünlük oluşturur. Ayrıca ana karakterler arasındaki mekânsal birliktelik ile zamansal farklılığın sürekli bir çatışma içinde olması; realist, sembolist ve egzistansiyalist unsurların tek bir öyküde iç içe yer alması, eserin edebi değerini artıran diğer unsurlardır. Çalışmamızda, Tâhir?in dil, üslup ve içerik yönünden eleştiriye tabi tuttuğumuz bu eseri, Arap öykücülüğü hususunda, edebiyat eleştirmenlerinin üzerinde en çok durduğu öykülerin başında gelir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Modern arap edebiyatında ilk "serbest şiir" deneyimleri
    (2015) Ceylan, Zafer
    Arap şiiri tarihinde, Cahiliye şiirinin ardından üzerinde belki de en çok tartışma yaşanan konu serbest şiir olmuştur. Bu alanda kimin ilk olduğu, en ideal örneğin kimin tarafından verildiği ve nasıl adlandırmak gerektiği, öncelikli tartışma konularının başında gelir. Bu çalışmada ilk olarak, serbest şiiri hazırlayan öncü edebi çalışmalar olan mursel ve mensur şiir, alanında ciddi ürünler ortaya koymuş lider diyebileceğimiz isimleriyle birlikte, modern Arap şiiri anlayışında bir temel oluşturması açısından verilmiştir. Ardından serbest şiire geçişte önemli mihenk taşları olarak niteleyebileceğimiz Ahmed Zekî Ebû Şâdî, Alî Ahmed Bâkesîr ve Luvîs 'Avvad ayrı birer konu başlığı altında incelenmiştir. Sonrasında ise bu alanda en ciddi çalışmaları ortaya koymuş iki isim Bedr Şâkir es-Seyyâb ve Nâzik el-Melâ'ike ile her birinin \"ilk serbest şiir\" olarak iddia edilen çalışmaları incelenmiştir. Son olarak da bu alanda ilk olabilmeye ve yapılan çalışmalara bir ad verebilmeye dair tartışmalara değinilmiştir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Modern Arap Edebiyatında ilk “serbest şiir” deneyimleri
    (2015) Ceylan, Zafer
    Arap şiiri tarihinde, Cahiliye şiirinin ardından üzerinde belki de en çok tartışma yaşanan konu serbest şiir olmuştur. Bu alanda kimin ilk olduğu, en ideal örneğin kimin tarafından verildiği ve nasıl adlandırmak gerektiği, öncelikli tartışma konularının başında gelir. Bu çalışmada ilk olarak, serbest şiiri hazırlayan öncü edebi çalışmalar olan mursel ve mensur şiir, alanında ciddi ürünler ortaya koymuş lider diyebileceğimiz isimleriyle birlikte, modern Arap şiiri anlayışında bir temel oluşturması açısından verilmiştir. Ardından serbest şiire geçişte önemli mihenk taşları olarak niteleyebileceğimiz Ahmed Zekî Ebû Şâdî, Alî Ahmed Bâkesîr ve Luvîs 'Avvad ayrı birer konu başlığı altında incelenmiştir. Sonrasında ise bu alanda en ciddi çalışmaları ortaya koymuş iki isim Bedr Şâkir es-Seyyâb ve Nâzik el-Melâ'ike ile her birinin "ilk serbest şiir" olarak iddia edilen çalışmaları incelenmiştir. Son olarak da bu alanda ilk olabilmeye ve yapılan çalışmalara bir ad verebilmeye dair tartışmalara değinilmiştir

| Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Karaman, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim