Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Dilber, Fadime" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Aile İçi İletişimde Sosyal Medya: Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma
    (2019) Dilber, Fadime
    Günümüzde teknolojinin gelişmesine paralel olarak gelişen sosyal medya, hayatımızın vazgeçilmez bir iletişim ortamı olmuştur. Toplumun en küçük temel taşı olan ailenin de sosyal medyadan etkilenmemesi mümkün gözükmemektedir. Sosyal medyanın gençler tarafından yaygın kullanımı, aile içinde yüz yüze iletişim kurma, aile bireylerine vakit ayırma, zamanı faydalı kullanma, paylaşım, sosyal izolasyon ve çatışma gibi durumlara yol açtığını söylemek mümkündür. Bu çalışmada Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi öğrencilerinden 425 öğrenciye ulaşılmıştır. Araştırmada yüz yüze anket uygulaması yapılarak veriler elde edilmiştir. Üniversite öğrencilerine sosyal medya ve aile içi iletişim ölçeği uygulanmıştır. Üniversite öğrencilerinin en çok kullandığı sosyal medya aracı İnstagram olarak görülmektedir. Sosyal medyayı eğlenme ve boş vakitleri değerlendirmek amacı kullandıklarını belirtmektedirler. Sosyal medyanın ailede yüz yüze iletişimi engellediği, bireyleri yalnızlaştırdığı, anne ve babaların çocukları ile çatışmasına neden olduğu, ailelerde konuşmaya engel olduğu ve öğrencilerin eğlenceli zaman geçirdikleri ifadelerinde anlamlı farklılıklar görülmüştür. Araştırmaya katılan öğrencilerin sosyal medya kullanmanın, aile içi iletişimi olumsuz etkilediği görüşüne sahiptirler.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Gençlerin Siyasal Katılımlarında Partiler Arası Seçim İttifakının Rolü: Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde Bir Araştırma
    (2020) Usta, Sefa; Dilber, Fadime
    Katılımcı demokrasi düşüncesinin hayata geçirilmesinde rol oynayan başat aktörlerden birisi gençlerdir. Türkiye’de 2017 yılında gerçekleştirilen referandumla, seçilme yaşı yirmi beşten on sekize indirilerek gençlerin siyasal karar alma sürecine aktif katılmasına zemin hazırlanmıştır. Referandumla, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Sistem ile birlikte, siyasi partiler arası ittifak yapılmasının önü açılmıştır. Bu eksende hazırlanan çalışmanın temel amacı, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi öğrencileri üzerinden hareketle seçim ittifakı yapılmasına yönelik gençlerin görüşlerinin tespit edilmesidir. Araştırmada, nicel araştırma yöntemlerinden tarama deseni kullanılırken, veri toplama aracı olarak anket tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler dikkate alındığında ortaya konulacak ilk bulgu öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun seçim döneminde ittifakların yazılı ve görsel medya açısından önemli gündem oluşturduğunu; hem yazılı ve görsel medyanın hem de sosyal medyanın, ittifak içinde olan partilerin söylem, aday ve projelerinin tanıtılmasında etkili olduğunu beyan etmiş olmasıdır. “Hem siyasi partiler arası seçim ittifakı, hem de ittifakların hangi partiler arasında gerçekleştirildiği” konusunda araştırmaya katılan genç seçmenlerin yaklaşık % 70’inin bilgi sahibi olduğu dikkati çeken bir bulgudur. Araştırmanın bir diğer bulgusu, gençlerin bir siyasi partiye oy verirken önemli gördükleri unsurlar içerisinde “partinin ideolojisini” (% 40,7) en önemli unsur olarak beyan etmeleridir. Gençleri seçimlerde oy kullanmaya yönelten faktörlerin etkisi incelendiğinde; öğrencilerin çoğunluğunun ülke geleceğinde etkili olabileceği için oy kullandığını belirtmiş olması dikkati çeken bir diğer husustur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kitle iletişim araçları ve suç olgusu
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2014-03) Dilber, Fadime
    İletişim, zamana paralel olarak hızlı değişim ve gelişmeler göstermiştir. Bu gelişme günümüzde o kadar hızlı bir şekilde devam etmektedir. Küreselleşen dünyamızda bireyler her bilgiye çok kısa bir sürede ulaşma imkânına kavuşmaktadırlar. Özellikle iletişimin kitleselleşmesi bilgiye ulaşmayı kolaylaştıran en önemli unsurlardan biri olmuştur. Kitle iletişimi, kitlesel özellik taşıyan araçlarla, televizyon, gazete, radyo, internet, sinema vb. araçlarla gerçekleştirilen iletişimdir. Kişilerin günlük hayatlarında ilgili oldukları her konuda bilgi edinmeleri, öğrenmeleri, öğrendikleri konularda yorum, inceleme ve eleştiride bulunmaları hakkını bireylere sağlamaktadır. Topluma ve bireylere olayların duyurulması ile mümkün olmaktadır. Bu duyurma işlevini de etkin bir şekilde kitle iletişim araçları gerçekleştirmektedir. Dergi, gazete, kitap gibi yazılı basın araçları ve işitsel bir araç olan radyo ve sinema, televizyon, internet, video filmleri gibi görüntülü, sesli olan kitle iletişim araçları insanlara yoğun bir mesaj aktarımında bulunmaktadır. Kitle iletişim araçları, bilgi aktarımının yanında bireylerin ve toplumun yapısında sosyal davranış değişikliklerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Kitle iletişim araçları, bireylere yeni yaşam modelleri sunarak, yeni beklentilerin, duyguların, düşüncelerin, değerlerin, inançların, tutumların ve eylemlerin oluşmasına katkıda bulunmaktadır. Günümüzde hızla artan iletişim araçlarının yoğun mesajlarına maruz kaldıkları inkâr edilemez bir gerçektir. Özellikle çocuk ve gençlerin boş zamanlarını çoğunlukla kitle iletişim araçlarını kullanarak vakit geçirmeleri çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etki yaratarak suç işleme oranlarını yükselttiğini söylemek mümkündür. Kitle iletişim araçlarından televizyonun her evde bulunması ve hızla yayılması, kanal sayısının artması, denetimden çıkmış bir şekilde bireylere şiddet, saldırganlık ve ahlak normlarını zorlayan içeriklerin sunulması ve suçlu davranış biçimlerinin sunulması bireylerdeki suç işleme davranışı ile kitle iletişim araçları arasındaki ilişki sorununu ön plana çıkartmıştır. Bu çalışmada kitle iletişim araçları, çocuk ve gençlerin suça yönelimlerini teorik olarak incelemeye çalışılacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Koronavirüs (COVID-19) salgınının bireylerin beslenme alışkanlıkları üzerindeki etkisi: Karaman ili örneği
    (2020) Dilber, Abdulkadir; Dilber, Fadime
    Bu çalışma ile evde kalarak izole olan insanlarımızın beslenme alışkanlıkları araştırılmıştır. Karaman il merkezinde gerçekleştirilen online alan araştırması sonucunda elde edilen bilgi ve bulgular değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Betimsel araştırma yöntemi ve nicel araştırma yöntemlerinden birisi olan anket tekniğinden yararlanılan çalışmada elde edilen bulgular ve sonuçlardan ilki, katılımcı bireylerin beslenme alışkanlıklarının etkileme sıklığı (%45,3), kilo artış sıklığı (%61,0), hamur işi gıdaların daha fazla tüketilme sıklığı (%28,0), ekonomik olarak etkilenme sıklığı (%43,0) ve ortaokul eğitimliler, kronik hastalıklarını tetiklendiği (p=0,008) görülmektedir. Erkek katılımcılar ise bu süreçte evde hareketsiz kalmanın sağlıklarını olumsuz yönde etkilediğini (p=0,003) ve öğün sayılarının arttığı (p=0,020) yönünde görüş belirtmişlerdir. Gelir seviyesine göre ise; 2001-3000 TL gelire sahip katılımcıların bu süreçte çay, kahve ve diğer içecek tüketimlerinin arttığını (p=0,006), 3001-4000 TL ve 5000 TL ve üstü gelire sahip katılımcıların salgın süresince uyku düzeni ve uyku problemleri yaşadıklarını (p=0,014) belirtmeleri dikkati çeken önemli hususlar olmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Öğretmen adaylarının iletişim becerileri düzeylerinin incelenmesi
    (2019) Dilber, Fadime; Akhan, Osman
    Eğitim öğretimin en önemli amaçlarından birisi, içinde bulunduğumuz çağın ihtiyaçlarına cevap veren becerileri kazanmış bireyler yetiştirmektir. Bu becerilerin hepsi insanın toplum hayatında başarılı olabilmesi için gerekli donanımı kazandırır. İşte bu becerilerden birisi de iletişim becerisidir. Bireye bu beceriyi kazandıracak en önemli basamak okuldur. Mini bir toplum modeli olan okullarda birey iletişim becerisini geliştirir. Bu nedenle öğretmenlerimizin öncelikle kendilerinin iletişim becerisini kazanmış olmaları oldukça önemlidir. Bu doğrultuda araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının iletişim becerileri düzeylerini belirlemek, “İletişim Becerileri Ölçeği” alt boyutlarına göre ve çeşitli değişkenlere (cinsiyet, bölüm, gano, anne eğitim durumu, baba eğitim durumu, aile gelir durumu, yaşanılan yer) göre farklılık gösterip göstermediğini incelemektir. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesinde 2018-2019 öğretim yılında çeşitli bölümlerde öğrenim gören 312 kadın 136 erkek olmak üzere toplamda 448 öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırmada, öğretmen adaylarının iletişim becerileri düzeylerini belirlemek (Akkuzu ve Akkaya, 2014) tarafından geliştirilen “İletişim Becerileri Ölçeği” gerekli izinler alınarak kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesi aşamasında istatistiksel paket programından yararlanılmıştır. Araştırmanın sonuçları değerlendirildiğinde; öğretmen adaylarının iletişim becerileri düzeylerinin ortalamasının yüksek olduğu, bağımsız değişkenlerden olan cinsiyet, bölüm ve baba eğitim durumu ile iletişim becerileri arasında bir ilişkinin olmadığı görülmüştür. Buna karşılık gano, anne eğitim durumu, aile eğitim durumu, üniversiteye gelmeden önce yaşanılan yer değişkenleri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu söylemek mümkündür.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Türkiye’de siyasi partiler arası seçim ittifaklarına yönelik seçmen algısı: Karaman ilinde bir araştırma
    (Anadolu Üniversitesi, 2020) Dilber, Fadime; Usta, Sefa
    Kuvvetler ayrılığı prensibi doğrultusunda, hükümet sistemleri içerisinde parlamenter, yarı başkanlık ve başkanlık sistemleri ön plana çıkmaktadır. Türkiye’de 2018 yılına kadar parlamenter sistem hüküm sürerken, 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandumla anayasa değişikliğine gidilmiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin anayasal dayanağı oluşturulmuştur. 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerle birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmiştir. Bu seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin bir sonucu olarak siyasi partiler arası ittifak uygulamasına gidilmiştir. Buradan hareketle hazırlanan çalışmanın temel iddiası “Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş ve seçim sistemi sebebiyle siyasi partiler arasında ittifak yapılmasının zorunlu hale geldiğidir”. Bu minvalden hareketle hazırlanan çalışmanın temel amacı, Karaman ili örneğinden hareketle, Türkiye’de siyasi partiler arası ittifak yapılmasının seçmenler üzerindeki etkisinin irdelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan çalışmada ilk olarak Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında genel hatlarıyla bilgi verilmekte, Türkiye’de siyasi partiler arası ittifakın arka planı ele alınıp, 2018 genel seçim sonuçları incelenmektedir. Son olarak, seçmenlerin siyasi partiler arası ittifaka yönelik algılarını belirlemeye yönelik Karaman il merkezinde gerçekleştirilen alan araştırması sonucunda elde edilen bilgi ve bulgular değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Betimsel araştırma yöntemi ve nicel araştırma yöntemlerinden birisi olan anket tekniğinden yararlanılan çalışmada elde edilen bulgular ve sonuçlardan ilki, katılımcıların yarısı partiler arası ittifak hakkında net bilgiyi sahip olduğudur. Partiler arası ittifak yapılmasının oy verme davranışlarını değiştirmediğini belirtenlerin oranı % 33’dür. Katılımcıların yarısı, seçim sistemi sebebiyle, siyasi partilerin tek başına iktidar olamayacağını düşünmeleri sebebiyle ittifaka yöneldiğini ifade etmiştir. Çalışmada elde edilen bir diğer bulgu, yazılı ve görsel medyanın ittifak içinde olan partilerin söylem, aday ve projelerini tanıtmada etkili olduğudur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Yüz yüze oy toplama (Canvassing) uygulamasının seçmenler üzerine etkileri: Karaman ili seçmenleri üzerine bir araştırma
    (2019) Dilber, Fadime
    Ülkemizde ve dünyada siyasi partiler, genel ve yerel seçimlerde seçmenleri tercihlerini etkileyerek kendilerine oy vermelerini ve desteklemeleri için birçok siyasal kampanyalar yürütmektedirler. Siyasiler, bu kampanyalarla seçmenleri ikna ederek kendilerine oy vermelerini sağlamayı amaçlamaktadırlar. Siyasal kampanyalar, siyasi partiler ve siyasiler açısından seçmenlerle iletişim kurmaları, kendilerini tanıtmaları ve oy almalarına yönelik çabaları kapsamaktadır. Siyasi kampanyalardan yüz yüze oy toplama tekniği olan canvassing uygulaması giderek yaygınlaşmakta ve seçmeni oy vermeye daha fazla ikna edebilmektedir. Çalışmamızda, Karaman ili merkezinde yaşayan, rastlantısal olarak seçilen 400 seçmenle yapılan yüz yüze anket uygulaması yapıldı. Bu verilerden elde edilen analize göre; yüz yüze oy toplama tekniği canvassing uygulamasının cinsiyet değişkenlerine göre; kadın ve erkek seçmenlerin siyasal sempatizanlığı artırdığını; 61 yaş ve üstü seçmenlerin, yüz yüze oy toplama tekniğinden çok etkilendiğini ve siyasal olarak ikna olduklarını; eğitim ve gelir düzeyi düşük seçmenlerin diğer değişkenlere göre yüz yüze oy toplama tekniğinden daha fazla etkilediğini söyleyebiliriz. Siyasiler açısından seçim kampanyalarında yüz yüze oy toplama tekniği canvassing uygulaması bu model çalışmada Karaman ili seçmenini etkilediğini ortaya koymakta ve siyasi partiler ve siyasilerin, hedef seçmenlerini belirlemede önem arz ettiğini söyleyebiliriz.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Z Kuşağının beslenme alışkanlıklarını etkileyen faktörler
    (2021) Dilber, Abdülkadir; Dilber, Fadime
    Günümüzde bireylerin hayat tarzlarını ve davranışlarını etkileyen önemli etmenlerden biride kuşak farklılıklarıdır. Özellikle yiyecek tercihleri göz önüne alındığında, Z kuşağı bireylerde farklı tercihlere ve beklentilere dönüşebilmektedir. Yapılan araştırmanın amacı, Z kuşağı bireylerinin yiyecek seçiminde hangi etmenlerden etkilendiklerini ve Z kuşağı bireylerinin hangi yiyecek gruplarına daha fazla önem verdiklerini araştırmaktır. Bu kapsamda, Z kuşağından 392 kişi ile görüşülerek veri toplanmıştır. Yapılan analizlerde, erkek katılımcılar en çok fastfood gıdalarını tercih ettikleri belirlenmiştir. Kadınlar ise; sokak yemeklerini ve geleneksel yiyecekleri tercih etmektedirler. Araştırma bulguları, Z kuşağı katılımcılarının düzenli bir beslenme alışkanlığına sahip olmadığını ortaya koymaktır. Tercih edilen yiyeceklerin lezzetli, ekonomik, doyurucu ve sağlıklı olması Z kuşağı için en önemli etmenler olarak ortaya çıkmaktadır. Z kuşağının yiyecek tercihleri ile yaş ve eğitim değişkenler açısından anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir.

| Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Karaman, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim