2024 - Cilt: 6 Sayı: 1

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 10 / 10
  • Öğe
    Yapay zekâ ve insan çevirisi: hukuk metinlerine dayalı karşılaştırmalı bir çalışma
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Odacıoğlu, Mehmet Cem
    Yapay zekâ son yıllarda kayda değer bir gelişme göstererek, yaşamın birçok yönünü etkisi altına almıştır. Bu alanda yaşanan ilerlemeler, makine çevirisi yoluyla çevrilen metinler üzerinde insan etkileşimini azaltan veya ortadan kaldıran bir durumu da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle, yapay zekâ tabanlı çeviri yazılımları yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bunlar arasında Google Translate, Bing, Microsoft Translator, DeepL, Reverso, Systran Translate ve Amazon Translate bulunmaktadır. Memoq, Trados, Smartcat, Lokalise, Smartling, Crowdin, TextUnited ve Memsource gibi çeşitli bilgisayar destekli çeviri (CAT) araçları da kullanılmaktadır. Son zamanlarda, araştırmacıların sordukları sorulara tıpkı bir insan gibi yanıt veren ve insan etkileşimini doğrudan taklit eden ChatGPT, ChatSonic, GPT-3 Playground, Chat GPT 4 ve YouChat gibi uygulamaların geliştirilmesinde yapay zekâdan faydalanılmıştır. Bu çalışma, insan ve yapay zekâ çevirisi arasında artık bir fark olmadığı yönündeki potansiyel hipotezi araştırmak üzere kurgulanmış olup, hukuk metinleri özelinde insan ve yapay zekâ çevirisi arasında mevcut olan farklılıkları incelemeyi amaçlamıştır. Bu doğrultuda çalışmada yapay zekânın gelişimi karşısında insan çevirmenlere olan ihtiyacın azalıp azalmayacağına ilişkin endişeler ve hukuk alanında çalışanların yalnızca makine çevirisine bağlı kalmasının mümkün olup olmayacağı araştırılmıştır. Bu amaçla, çeşitli sözleşmelerden oluşan birtakım hukuk metinleri seçilerek, söz konusu metinler hem hukuki çevirmenler hem de yapay zekâ çeviri sistemleri aracılığıyla çevrilmiştir. Karşılaştırmalı bir metodolojinin kullanıldığı çalışmada, yapay zekâ ve insan çevirisi arasındaki farklar ve her iki yaklaşımın güçlü ve zayıf yönleri irdelenmiş, her bir yaklaşımın etkili olabileceği durumlar tartışılmıştır.
  • Öğe
    Edebi metni makine çevirmenden okumak: çevirmen okurun makine çevirisi alımlaması
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Kayadibinli, Ezgi; Abdal, Göksenin
    Makine çevirisinin yaygınlaşması ve nöral makine çevirisinin gelişmesi edebiyat çevirisi de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda değişimleri beraberinde getirmiştir. Makine çevirisine ilişkin algının incelendiği alımlama çalışmaları halihazırda az sayıdayken çevirmenin makine çevirisine ilişkin alımlamasını değerlendiren çalışmalar da çok kısıtlıdır. Bu çalışmanın amacı çevirmenlerin makine çevirisine dair beklentilerini Afrikalı Amerikalı yazar James Baldwin’in Tell Me How Long The Train’s Been Gone (1970) başlıklı romanının Türkçe çevirileri aracılığıyla ölçümlemektir. James Baldwin’in bu eseri okurun metinle doğrudan özdeşlik kurmasını sağlayan birinci tekil şahıs bakışıyla kalem alınmış olup çevirmenlerin makine çevirisi alımlamasına odaklanan bir çalışmada incelenebilecek çeşitli çeviri kategorilerine ilişkin veri sağlamaktadır. Bu çalışmada da argo çevirisinden şiir çevirisine kadar farklı çeviri kategorilerinden ifadeler eserin iki insan çevirisi (Balamir, 1973; Cenkçiler, 2007) ile makine çevirisinden (DeepL) örnekler üzerinden ele alınacaktır. Alımlama odaklı inceleme kapsamında, uzun cümle çevirisi, kısa cümle çevirisi, deyimsel ifade çevirisi, argo çevirisi ve şiirsel ifade çevirisi içerikli beş kategori belirlenmiş, yirmi beş (25) çevirmenin seçilen kesitlerin hangisinin makine çevirisi olduğunu tahmin etmesi ve tahminlerine dair nedenler belirtmesi istenmiştir. Çalışmada kullanılan veriler yapılandırılmış ve yarı yapılandırılmış sorulardan oluşan anket ile elde edilmiştir. Veri analizi için tematik analiz kullanılmış, katılımcı çevirmenlerin verdiği cevaplar ilgili çeviri kesitiyle ilişkilendirilerek bulgular elde edilmiştir. Çalışma sonucunda çevirmenlerin özellikle şiir kategorisinde makine çevirisi alımlamasında başarı gösterdikleri ancak kültüre özgü anlamsal değişkenler içeren argo ve deyim çevirilerinde görece sınırlı alımlamaya sahip oldukları gözlemlenmiştir.
  • Öğe
    Postmoderne sonderlinge: der antiheld in den romanen Schlafes Bruder und Das Parfum
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Atahan, Gülsüm
    This study discusses how the concept of hero changes and transforms in Robert Schneider's The Brother of Sleep and Patrick Süskind's Perfume novels. The highly developed “hearing” and “smell” senses of the protagonists of these novels are placed against the sense of “sight”, which is the method of perceiving the world in the Enlightenment. Thus, both novels enable a criticism of the Enlightenment. In this context, the senses of hearing and smell are associated with concepts such as the subconscious, emotion, and impulse, which the Enlightenment suppressed or ignored, but Postmodernity reconsidered through anti-heroism. The sense of sight served the Enlightenment project as the representative of mind, consciousness, and science, as well as its close relationship with the classical hero. Hence, it is described that there is a symbolic regression to pre-Enlightenment through postmodern heroes. In this context, the classical hero is defined as a product of the Enlightenment, an ideological and mythical figure who transcends nature and its rules, bringing “wisdom” and “culture”. The anti-hero, on the other hand, is portrayed as representing the return to nature, the subconscious and its uncontrollability, primal instincts, and emotions, reflecting the worldview and problems of contemporary individuals.
  • Öğe
    Ön biçimleme ve son biçimleme kavramlarında istem mühendisliği ve istem yazma becerisinin yeri üzerine bir çalışma
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Canbaz, Rüveyda; Zengin, Eyüp
    İnsanlık tarihine bakıldığında günümüzdeki teknolojik gelişmelere her buluşun üzerine bir yenisi daha eklenerek ulaşılmıştır. Özelikle son elli yıldır da teknolojik gelişmeler hayatın her alanını derinden etkilemiştir. Bu sebeple yapay zekâ alanındaki ilerlemeler de teknolojik gelişmelerin dışında tutulamaz. Yıllar içinde yapay zekânın artsüremli olarak ilerlemesiyle ELIZA, PARRY ve Jabberwocky gibi sohbet robotları geliştirilmiştir. İlk ortaya çıkan bu sohbet robotlarında insan ve robotlar arasındaki etkileşimi sağlayabilmek adına istemler (promts) kullanılmıştır. Ancak bu istemler ilkel ve sadece temel işlemleri yerine getiren komutlardı. Fakat ChatGPT gibi gelişmiş dil modelleriyle birlikte istem mühendisliğinde de (promt engeneering) ciddi dönüşümler olmuştur. Artık istemlerin temel görevi sadece komut vermek değil istenilen hedefe ulaşmak, hedefe yönelik çıktıyı elde etmek için sohbet robotlarına rehberlik etmek olmuştur. Böylelikle sohbet robotları hayatın her alanında aktif rol oynayan insanların amaçları doğrultusunda kullanabileceği bir araç haline dönüşmüştür. Çeviribilim perspektifinden bakıldığında günümüzde uzman çevirmenler ve çevirmenlik öğrencileri tarafından da sohbet robotları yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Fakat istemlerin çeviri amaçlı eylemlerde kullanımının nasıl olabileceği hususunda alanda yeteri kadar çalışma olmadığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada çeviri amaçlı eylemlerde ChatGPT sohbet robotunda yoğun bir şekilde kullanılan istemler anlatılmaya çalışılacak ve “İstem mühendisliği (promt engeneering), ön biçimleme (pre-editing) ve son biçimleme (post-editing) kavramlarına dâhil edilmeli midir?” sorusuna cevap aranacaktır. Bu çalışmada çeviri amaçlı eylemlerde ChatGPT sohbet robotunda yoğun bir şekilde kullanılan istemler anlatılmaya çalışılacak ve “İstem mühendisliği (promt engeneering), ön biçimleme (pre-editing) ve son biçimleme (post-editing) kavramlarına dâhil edilmeli midir?” sorusuna cevap aranacaktır.
  • Öğe
    21. yüzyıl becerileri ve çevirmen edinci bileşenlerinin kesişimi
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Kaş, Buğra
    Bu çalışma, hızlı teknolojik gelişmeler ve küreselleşme bağlamında profesyonel çevirmenler için gerekli olan yetkinlikler ile dijital okuryazarlık, eleştirel düşünme, kişilerarası iletişim ve yaratıcılık dâhil olmak üzere 21. yüzyıl becerileri arasındaki temel kesişimi incelemektedir. Mevcut alan yazını ve konuya dair çerçeveleri sistemli bir şekilde gözden geçirerek, bu çağdaş becerilerin çevirmen öğretimi programlarına dâhil edilmesinin profesyonel gelişimi ve çeviri çalışmalarının genel kalitesini belirgin şekilde nasıl iyileştirebileceğini ortaya koymaktadır. Analiz, çevirmen öğretim sürecinin evrimleşmesi gerektiğini vurgulayarak, çevirmenleri dijital ve küreselleşmiş bir profesyonel ortam ile karşı karşıya bırakan zorluklar için donatmayı hedefleyen müfredat güncellemelerini savunmaktadır. Ayrıca, çevirmen öğretimini 21. yüzyıl becerilerinin talepleriyle uyumlu hale getirmenin zorluklarını ve bu becerilerin odaklanmış gelişimi yoluyla çevirmen edincini güçlendirme fırsatlarını vurgulamaktadır. Makale, müfredat tasarımında sürekli yenilik, öğreticiler için profesyonel gelişim ve akademik kurumlar ile çeviri endüstrisi arasında güçlendirilmiş işbirliği çağrısında bulunmaktadır. Eyleme geçirilebilir iç görüler ve öneriler sunarak, çevirmenleri modern profesyonel çevrenin karmaşıklıklarında başarılı bir şekilde yol almak için gereken çok yönlü beceriler setiyle donatma konusundaki devam eden tartışmalara katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
  • Öğe
    Siegfried Lenz’in Almanca Dersi eserinde 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kadının toplumdaki yeri
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Aliyeva, Sevinj; Uluç, Nurhan
    İkinci Dünya Savaşı'ndan sağ kurtulan Alman kadınları genellikle ülkeyi enkazın altından çıkaran uzun kadın kuyruklarının tanıdık görüntüleri ile karakterize edilir. Ancak Almanya'nın yeniden inşasına olan katkıları, ülkenin fiziksel olarak yeniden inşa edilmesinin çok daha ötesine uzanmaktadır. Ailelerinin ve kendilerinin hayatta kalması için onlardan beklenen fedakarlıklar çok büyük olmuştur. Savaş sırasında ailelerinden geriye kalanları bir arada tutma sorumluluğu onlardaydı ve savaş sonrasında da onları hayatta tutma görevini üstlenmişlerdir. Almanya birçok açıdan yok edilmiş durumdaydı ve ülke kendini yeniden inşa etmeye ve savaşın neden olduğu yıkımla yüzleşmeye çalışırken, halkı da hayatlarını sürdürmeye çalışmak zorunda kalmıştı. Kadınlar, ailelerinin hayatlarında normallik duygusunu yeniden tesis etmeye yönelik bu girişimin ön saflarında yer almışlardır. Bunu yaparken de savaşın sonuçlarından kaynaklanan birçok zorlukla karşı karşıya kalmışlardır. Savaş alanındaki savaş, kadınlar için evdeki savaş sona ermeden çok önce sona ermiştir. Karşılaştıkları zorluklar, kendilerinin de ülkelerine önemli katkılarda bulunduğunu ve “insan” efsanesinin sadece bir efsane olduğunu anlamalarıyla doruğa ulaşmıştır. Sonuç olarak kadınların rollerinin toplum için ne anlama geldiğine dair fikir değişmiştir. Fedakarlıkları onlara sosyal ve politik tanınma kazandırdı. 1950'li yıllara gelindiğinde Alman politikacılar, kadınların önemli sorunlarını daha geniş Alman toplumunu etkileyecek sorunlara dönüştürmeye çalışmışlardır. Kadınların Almanya'daki yeniden yapılanma döneminde yaşadıkları deneyimler, aileye ve ailede kadın ve erkeğin rollerine ilişkin algılarının değişmesine neden olmuştur. Bu çalışmada ise temel amaç Siegfried Lenz’in Almanca Dersi eserinde 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kadının toplumda yerini açıklamaktır.
  • Öğe
    Çeviri, kent ve göç üzerine bir örnek incelemesi: Elif Şafak'ın ‘Honour’ (İskender) romanının Türkçeye çevirisi
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Aydın, Barış Can
    Göç, kökleri insanın varoluşuna kadar uzanan bir olgudur. Göç, farklı dil ve kültürlerin dünyanın farklı yerlerine aktarılmasını sağladığından, diller arasında etkileşim ve etki kaçınılmaz olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla çeviri bu etkileşim sürecinde daha da önem kazanmış ve toplumun farklı kesimleri arasındaki kültürel bütünleşme açısından önemli bir rol oynamıştır. Bu çalışma, Londra'ya göç eden Kürt asıllı Türk bir ailenin hikâyesini ve aile üyelerinin İngiliz kültürüyle etkileşim ve entegrasyon konusunda verdiği mücadeleyi anlatan Elif Şafak'ın ‘Honour’ (İskender) adlı romanına odaklanmaktadır. İngilizce yazıp Türkçeye çevrilen roman, göç ve çeviriye ilişkin birçok teorinin rehberliğinde inceleniyor ve analiz sonucunda elde edilen sonuçlar, göç olgusunun çeviri kalitesi üzerinde yadsınamaz bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmada göçün çeviri kalitesi ve romanda yer alan kültürel unsurlar üzerindeki etkisi araştırılmaktadır. Yazarın bir dünya vatandaşı olarak kendi deneyimlerini derinlemesine inceliyor ve edebi eserlerindeki ikili kimliği yansıtmaktadır. Kuramsal çerçevede ise çeviri ve göç arasındaki ilişkiden yararlanarak kültürel entegrasyonun önemini ve çevirmenlerin kültürel unsurları aktarmada karşılaştığı zorlukları vurgulanmaktadır. Tüm bunların yanı sıra, makalede göçün edebiyat çalışmaları üzerindeki etkisi incelenmekte, göç ve çevirinin içerdiği güç ilişkileri ve anlam üretimi vurgulanmaktadır
  • Öğe
    Negative analytic of the Persian translation of Atwood’s The Blind Assassin using Berman’s model of Trancism
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Abdi, Hamidreza
    The present study aimed to objectively evaluate the Persian translation of Atwood's (2000) novel, The Blind Assassin, based on Berman's (2000) concept of deforming tendencies/forces. Additionally, the study aimed to identify the translation tendencies employed by Asayesh (2003) and determine whether she produced a source-oriented or target-oriented translation. This analysis involved a careful examination of both the original text and the translation. The results of the analysis revealed that Asayesh incorporated all of Berman's tendencies in her translation, resulting in a work that was structured according to the target text. This indicates her commitment to the target text and her intention to produce a translation that aligns with it, rather than the source text. In conclusion, Asayesh's translation deviated from Berman's suggestions, as he prioritizes loyalty to the original text over the accurate conveyance of meaning. Undertaking this study holds considerable value, as it has the potential to yield valuable insights for individuals tasked with enhancing translation studies, particularly within the realm of trancism. Additionally, the findings of this study can serve as a valuable resource for course designers and curriculum developers.
  • Öğe
    Klasik Arapça metin okuma becerisinde esas alınan kaynaklar ve Nihad Mazlum Çetin’in yöntemi ile alana katkısı
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Arslan Sözüdoğru, Hatice
    Arapça öğreniminde klasik Arapça önemli bir yere sahiptir. Aynı şekilde klasik Arapça derslerinde okutulacak kitapların seçimi dersin kendisi kadar önemlidir. Zira öğrenci seviyesine uygun klasik metinlerle karşılaşırsa korkmadan dört dil becerisinden biri olan okumayı gerçekleştirebilmektedir. Diğer yabancı dillerde olduğu gibi Arapçayı öğrenenler için de yeni öğrendikleri bir dilde klasik kitapları okuyabilmek başlangıçta zor gibi algılanabilir. Bununla birlikte yabancı dil öğrenenlerin hedefleri arasında o dilin temel kaynaklarını, klasiklerini okumak yer almaktadır. Arapça öğrenenlerin de hedefleri arasında yer alan kaynak eser okumanın hemen gerçekleştirmenin mümkün olmadığı bir gerçektir. Bunu tespit eden, Arap dili ve edebiyatı alanında pek çok değerli eseri literatüre kazandıran Nihad Mazlum Çetin klasik eser okumayı öğrenciye yakınlaştıracak ve sevdirecek en-Nusûsu’l-muhtâre adlı bir kitap kaleme almıştır (1979). Bu kitapta klasik Arap edebiyatında tanınmış eserlerden seçme metinler yer almaktadır. 2015 yılına kadar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda ders kitabı olarak okutulan eser, Klasik Metinler ve Tarihi Metinler gibi derslerin materyali olmuştur. Çalışma kapsamında Arapça kaynak eserler ele alınıp, Nihad Çetin’in yöntemi hakkında bilgi verilmiştir. Nihad Çetin’in, tespit edilen Arapça klasik metinler ve tarihi metinlerden kaynak olarak seçtiği 22 eserin önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
  • Öğe
    Exploration of the rhythmic structure patterns in Chinese
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Akbaş, Cihat
    This paper conducts a preliminary exploration of the rhythmic structure patterns in Chinese, a topic that has not been extensively examined in the field of phonology. The study delves into the unique characteristics of Chinese prosody, emphasizing the interaction between stress and tone in shaping the rhythm of the language. Unlike stress-timed languages, Chinese rhythm is significantly influenced by its tonal nature, creating a distinct rhythmic pattern that is intrinsically linked to the tonal qualities of syllables. The research highlights the complexity of syllabic structure in Chinese, exploring the roles of initial sound, medial sound, main vowel, and final sound in the formation of rhythmic units. This study provides a comprehensive understanding of the nuanced interplay between stress, tone, and syllable structure in Chinese, offering a foundational perspective for further research in Chinese phonology and prosody.