Cilt 5 - Sayı: 2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı Yunus Emre Hatıra Sayısı

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 8 / 8
  • Öğe
    Yunus Emre’nin vefatının 700. yıl dönümü anısına “Karaman Uluslararası Yunus Emre Ve Türkçe Bilgi Şöleni” (07-09 Ekim 2021)
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2022) Muşmal, Hüseyin
    07-09 Ekim 2021 tarihleri arasında Karaman’da Yunus Emre’nin Vefatının 700. Yıl Dönümü Anısına “Karaman Uluslararası Yunus Emre ve Türkçe Bilgi Şöleni” adıyla bir etkinlik düzenlenmiştir. Bilindiği gibi 2021 yılı Yunus Emre’nin vefatının 700. yıl dönümü anısına UNESCO anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alınmıştır. Ayrıca 30 Ocak 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2021 yılı, Yunus Emre ve Türkçe Yılı ilan edilmiştir. Genelgede, Yunus Emre’nin şiirlerinde insan ve doğa sevgisini, hoşgörü, kardeşlik ve barış kavramlarını en duru Türkçe ile işlediği ve bu şiirlerle din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin tüm insanlığa seslendiği ifade edilmektedir. Bu genelge ile “Yetmiş iki millete bir göz ile bakmak” ilkesi ve cihanşümul insanî değerler üzerine inşa edilmiş felsefesiyle Yunus Emre’nin hem insanlığa ortak bir değer olarak takdim edilmesi, hem de ülkemiz kamuoyuna bir kez daha hatırlatılması maksadıyla 2021 yılının ‘Bizim Yunus’ yılı olarak anılması öngörülmektedir. Ayrıca Yunus Emre’nin mirası olan din dili ve Türkçenin öneminin vurgulanması; Türkçenin üst anlamda bir medeniyet dili kimliğiyle bilinçli ve doğru kullanımının sağlanması amacıyla ‘Dünya Dili Türkçe’ adıyla yurt genelinde/ yurt dışında kampanyaların tertip edilmesi kararlaştırılmıştır.
  • Öğe
    Karamanlı şairlerden Yunus’a şiirler
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2022) Uca, Alaattin
    Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin 14. kuruluş yıldönümünde Yunus Emre ve Türkçe Yılı etkinlikleri kapsamında 27 Mayıs 2021 Perşembe günü düzenlenen “Karamanlı Şairlerden Yunus’a Şiirler” programına Karamanlı şairler ve yazarlar katılmıştır. Yazarlar kitap sergisiyle eserlerini okurlarıyla buluştururken, şairler de şiirlerini okumuştur. Ayrıca türküler seslendirilmiştir. Programda okunan türkü ve şiirlerin yanı sıra programda yer almasına rağmen süre sınırlı olduğu için okunamayan şiirler de burada okuyucularımızın istifadesine sunulmuştur.
  • Öğe
    Yusuf Yıldırım (2021), Yunus Emre’nin Karaman’daki kültürel mirası
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2022) Uca, Alaattin
    Yunus Emre vefatının 700. yıldönümü nedeniyle 2021 yılında hem UNESCO tarafından anma ve kutlama programına alınmış hem de bu yıl Cumhurbaşkanlığımız tarafından “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” ilan edilmiştir. Dünyada ve Türkiye’de bilinen ve tanınan önemli şahsiyetlerden biri olan Yunus Emre, Anadolu’da pek çok yerde adı geçmesine rağmen Karaman için ayrı ve özel bir değerdir. Yunus Emre konusunda yaptığı seçkin çalışmalarıyla bilinen Karamanlı öğretmen ve yazar Yusuf Yıldırım’ın kaleme aldığı “Yunus Emre’nin Karaman’daki Kültürel Mirası” adlı eser Yunus ve Karaman ilişkisini ifade etmesi bakımından önem taşımaktadır. Ön söz ve Teşekkürnâme ile birlikte kitaptaki konular altmış altı başlık altında izah edilmiştir. “Yunus’un İzinde”, “Karaman’a Gelen Yollar”, “Yunus’un Doğduğu Ev ya da İsmail Hacı Tekkesi”, “Yunus Emre Külliyesi”, “Divan-ı Yunus Emre Karaman Nüshası” adlı başlıklar ise kitabın bölümlerini oluşturmuştur. İndeks dâhil toplam iki yüz altmış bir sayfadan oluşan kitap Karaman Belediyesi’nin katkılarıyla 2021 yılının Nisan ayında Konya’da basılmıştır.
  • Öğe
    Kul hakkı bağlamında Yunus Emre’nin ibadete yaklaşımı
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2022) Furkani, Mehterhan
    Allah ile kul arasındaki bağlantının sürekliliğini sağlayan ibadet, insanlar ile cinlerin yaratılış gayesi olup Allah’ın emrine uyma ve yasaklarından sakınmanın tamamını kapsayan bir terimdir. Bu anlamda ibadetlerin bir kısmı Allah (c.c.) hakkı ile alakalı iken diğer bir kısmı da kul hakkı ile ilgilidir. Allah’a (c.c.) gerçek bir kul olabilmenin ancak ibadetin her iki boyutuna riayet etmekle mümkün olduğu açıktır. İnsanların bir kısmı bunların biri konusunda hassasiyet gösterdiği halde diğerine önem vermeyebilmektedir. Yani bir kısım insanlar Allah (c.c.) hakkında gösterdiği hassasiyeti kul hakkında ve diğer bir kısmı ise kul hakkında gösterdiği hassasiyeti Allah (c.c.) hakkında göstermemektedir. Kur’an ve sünnette Allah (c.c.) hakkı ile beraber kul hakkının önemi de vurgulanmaktadır. Yunus Emre bir yandan namaz ve oruç gibi ibadetlerin bizzat kendilerinin önemini sıkça dile getirip namazsız bir İslam’ın mümkün olmadığını ifade ederken diğer yandan ibadetin manevî boyutuna da vurgu yapmaktadır. O yine her bir Müslüman’ın, kul hakkına girme, ibadette gösteriş, ibadetle mağrur olma gibi, ibadeti yok eden hususlardan uzak durulmasının gerekliliği üzerinde de durmakta ve bunların ibadetin önemli birer parçaları olduğunun altını çizmektedir. Bu makalede ilk önce Yunus Emre’nin dikkat çekmek istediği hususları vurgulayan ayet ve hadislere atıfta bulunulacak, ardından onun Divân’ında yer alan şiirlerinden hareketle kendisinin Allah hakkıyla kul hakkının önemine yaptığı vurgular ile ilgili beyitlerinden örnekler verilecektir. Makalenin hedefi sadece Yunus Emre’nin bu yöndeki görüşlerini ayet ve hadisler ile desteklemektir. Dolayısıyla görüşleri ayrıca başka mutasavvıflar vs. ile karşılaştırılmayacaktır.
  • Öğe
    Sosyalist gerçekçi Cezayir romanında olumlu kahraman: El-Lâz romanı örneği
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2022) Can, Ahmet Hamdi
    Cezayir, yaklaşık yüz otuz yıl Fransız sömürgesi altında kalmış ve nihayet bağımsızlığını 1962 yılında uzun ve meşakkatli bir mücadelenin ardından kazanmayı başarabilmiş bir ülkedir. Sömürülen halkların bir kurtuluş yolu olarak sosyalizmi benimsemesi tarihi determinizmle izah edilebilecek bir gerçektir. Milletlerin yaşadığı tarihsel deneyimlerin bu milletlerin edebiyatlarına yansıması olağan bir süreç olarak karşımıza çıkar. Modern Cezayir edebiyatının olgunluk göstermeye başladığı dönemlerde karşımıza çıkan ilk isimlerden biri sosyalist kimliğiyle ön plana çıkan et-Tâhir Vattâr’dır. Ülkesinin içinde bulunduğu durum göz önünde alındığında benzer halkların edebiyatının da etkisiyle Vattâr, özellikle edebî hayatının ilk yarısında verdiği eserlerde sosyalist gerçekçi edebiyatı takip etmiştir. Bu edebiyatın niteliği, temel unsurları, şekil, üslup ve içeriğe dair özellikleri Marksist- Leninist düşünce sistemi temel alınarak edebiyat eleştirmenleri ve aydınlarca belirlenmiş, yirminci yüzyıl Sovyet edebiyatında uygulanarak pratiğe dökülmüştür. Sovyet edebiyatının zikredilen bu dönemdeki birikimi bu edebiyatın kavranıp yorumlanması sürecinde hareket noktasını oluşturur. Bu akımın sanatsal eserlerde gözettiği ilk önemli unsurlardan biri de olumlu kahraman motifidir. Elinizdeki bu çalışmada sosyalist gerçekçi edebiyatın vazgeçilmez olarak gördüğü olumlu kahraman motifi tanıtılmaya çalışılacak, Sovyet edebiyatını tanıyıp özümseyen Vattâr’ın, Cezayir bağımsızlık mücadelesini işlediği el-Lâz romanındaki olumlu kahramanların tahlili yapılarak temel normlar ve Vattâr’ın bu normlara nasıl bir uygunluk gösterdiğinin tespitine çalışılacaktır.
  • Öğe
    Yunus Emre Divanı’nda bülbül motifi
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2022) Tuna, Cem
    Yunus Emre Türk dili, Türk edebiyatı, Türk kültür tarihi ve Türk ruhunun en büyük, en güzel, en önde gelen değerlerinden biridir. Yunus Emre’nin şiirleri bugün bilinen iki eseri olarak ‘’Risâletü’n-Nushiyye ve Divan’’ da toplanmıştır. Divan, ilahi aşkı ve insan-ı kâmili konu edinen şiirlerin bulunduğu eseridir. Halk edebiyatı temsilcileri halkın içinden gelir ve halkın içinde yaşar. Şiirlerinde halk edebiyatı unsurlarını kullanırlar. Halk edebiyatı unsurları, kültür hayatının zeminini oluşturan olgular olup bir milletin zihnini ve hayal etme gücünü aktaran ortak edebi ürünlerdir. Yunus Emre’nin şiirlerde tespit edilen unsurlardan biri de bülbül motifidir. Bülbül, şakıyışları ile ağlayıp inleyen, durmadan sevgilisinin güzelliklerini anlatan, ona aşk sözleri söyleyen bir aşığın simgesidir. Bu çalışmada Yunus Emre Divanı’nda yer alan bülbül motifinin kullanış biçimleri incelenmiştir. Çalışmada Mustafa Tatçı tarafından hazırlanan 2014 yılında H Yayınları’nca yayınlanan “Yunus Emre Divan-ı İlahiyat”, Yusuf Yıldırım tarafından hazırlanan ve 2017 yılında Duru Bulgur Yayınlarından çıkarılan “Risâletü’n-Nushiyye ve Divân-ı Yûnus Emre Karaman Nüshası” temel alınmış, diğer eserlerden de yararlanılmıştır. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden dokuman incelemesine dayalıdır. “Yunus Emre Divan-ı İlahiyat”’ın içinde yer alan şiirler okunarak hangi şiirlerde bülbül adı geçmektedir ve bülbül motifi hangi biçimde yer almıştır? Hangi söz sanatları kullanılmıştır? Araştırma sorularına cevap aranmıştır. Bulgular ve sonuç olarak; bülbül motifi ile ilgili görülen dizeler bulgu olarak saptanmış, elde edilen bulgulara nitel veri analizlerinden içerik analizi uygulanmıştır. Bu amaçla toplanan veriler önce bülbül, sonra bülbül motifinin dost, Allah’ı zikir, Hakkı söyleme, canlılık, cenneti kazananlar, karga-bülbül, bülbül-gül olarak kavramsallaştırılmıştır ve yorumlanmıştır. Yunus Emre’nin şiirlerinde bülbül motifi; mecaz anlama dayalı, gerçek anlama dayalı ve söze dayalı söz sanatları olarak kullanılmıştır. Bülbül motifinin çeşitli yan anlamları olmakla birlikte genel anlamının; Yunus Emre’nin Allah aşkıyla yanıp inlemesi, O’na olan sevgisini dile getirmesi ve O’na kavuşmayı arzu etmesi olduğu belirtilebilir.
  • Öğe
    II. Meşrutiyet’ten erken Cumhuriyet’e Osmanlıca dergilerde Yunus Emre (1913-1924)
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2022) Mayak, Faysal
    Türk edebiyat tarihinin en önde gelen isimlerinden biri olan Yunus Emre, birçok araştırmaya konu olmuş, tasavvuftaki yeri ve ortaya koyduğu eserler üzerine çeşitli yazılar yazılmıştır. II. Meşrutiyet dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında da dönemin edebiyat tarihi ile meşgul olan yazarları, Yunus Emre hakkında yazdıkları makaleleri dergilerde yayımlayarak hayatı ve sanatı hakkında halkı bilgilendirmeye çalışmışlardır. Mehmed Halid (Bayrı), Mehmed Fuad (Köprülü), Yakup Kadri (Karaosmanoğlu), Rıza Tevfik ve Cemil Refet Bey, Yunus Emre’ye dair kaleme aldıkları yazılarını Türk Yurdu, Yeni Mecmua, Büyük Duygu, Dergâh ve Mihrab dergilerinde yayımlatıp, hayatı, tasavvuf felsefesi ve şiirlerinde konu edindiği meseleleri okurlarla paylaşmışlardır. Tasavvufi halk edebiyatının gelişiminde Yunus Emre’nin oynadığı rol ve ölümünden sonra Anadolu insanı üzerinde bıraktığı izler bu yazıların konusu içinde yer almıştır. Yunus Emre Divanının söz konusu zaman aralığındaki yeni baskısı ele alınarak eksik yönleri üzerinde durulmuş, özgün bir Yunus külliyatının nasıl oluşturulabileceği yönünde öneriler dile getirilmiştir. Hemen tüm yazılarda Yunus’un ümmiliğine vurgu yapılmış ancak eserlerindeki olgunluk göz önüne alınarak, ümmi olmasının şüpheli olduğuna dikkat çekilmiştir. Çağdaşı olan ya da ondan sonra gelen tasavvuf şairlerinin yazdıkları ile Yunus Emre’nin şiirlerini kıyaslayarak onun fark yaratan yönlerini göstermek istemişlerdir. Bu makale çalışmasının temel amacı, II. Meşrutiyet dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında yayımlanmış olan Osmanlıca dergilerde Yunus Emre hakkında yazılan yazılardan yola çıkarak, onun tasavvufi Türk edebiyatı tarihindeki önemini ortaya koymaktır.
  • Öğe
    Bilgelik ve bir bilge olarak Yunus Emre
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2022) Aydın, Mustafa
    Yazımızın konusu bilgi bağlamında Yunus Emre’dir. Bilgi, insanın özlük alanlarından birisidir, herkesin, en azından kendisine yetecek kadar, epistem düzeyinde bir bilgisi vardır. Ama bazıları vardır ki bir başkasına da ulaştıracak ve rehberlik edecek seviyede bir bilgiye sahiptir. Esasen hem bilginin hem de onu taşıyan kişilerin farklı dereceleri vardır. Bilgi; malumat (sıradan bilgi), bilimsel bilgi, düşünsel bilgi, felsefi/hikmeti bilgi, gibi bir hiyerarşik yapı oluştururken; bilenler de genel bilgi sahibi, bilim insanı, düşünür ve bilge/hakîm katlarını oluşturur. Genel bilgi sahibi, malumatlı, sıradan kişilerden daha fazla bilgiye sahip kişilerdir. Bilim insanı, sıradan insanın bilmediği, belli alanlarda, bir yöntemle elde edilmiş sistematik bilgilere sahip kişidir. Düşünür, bir disipline ait bilginin üzerinde, yaklaşık hemen her alanda, disiplinler arası diyebileceğimiz görüşler ortaya koyabilen bilim insanına oranla daha az olan kimselerdir. Çok az oranda bulunan bilge, bir bakıma disiplinler üstü, fert ve toplumların temel sorunlarını dile getirebilen kişilerdir. Bilgelik diğer bilgi sahiplerinden farklı olarak insanın öz alanına ilişkin, gündemin üzerinde, herkesi ilgilendiren, sade ama derinlikli bir bilgiye sahiptirler. Piramidin en üst noktasını oluşturdukları için de sayıları bir hayli azdır. Anladığımız kadarıyla geçmişte bilge daha çoktu. Ne var ki günümüz şartları içinde çıkması fevkalade zor hale gelmiştir. Yazımızın asıl konusu bilgelik bağlamında Yunus’tur. Bu bakımdan konuyu yeterince açıklayabilmek için tabir caizse bir alt yapı oluşturmak üzere önce bilgelik üzerinde durulmuş, sonra, deyişlerinden alınmış örneklerle Yunus’un bilgeliği açıklanmıştır.