Sosyal Hizmetler ve Danışmanlık Bölümü, Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Yenilenebilir enerji, ekonomik büyüme ve karbondioksit emisyonu ilişkisi: mınt ülkeleri örneği(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2025) Yöyen, Hasan TahsinBugün küresel ısınma ve çevre kirliliğinin baş sorumlusu kabul edilen sera gazlarının büyük bir bölümünü karbondioksit oluşturmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ve daha da önemlisi insan ve çevre sağlığı için karbondioksit salınımının süratle düşürülmesi şarttır. Bu çalışmada karbondioksit salınımı problemi ve buna etki eden değişkenlerden hareketle Meksika, Endonezya, Nijerya ve Türkiye’den oluşan MINT ülkelerinde yenilenebilir enerji tüketimi, ekonomik büyüme ve karbondioksit emisyonu arasındaki ilişki ele alınmıştır. 1990 – 2020 dönemi yıllık verileriyle yürütülen analizlerde birinci nesil yöntemler kullanılmıştır. Panel eşbütünleşme testinin sonuçlarına göre MINT ülkelerinde yenilenebilir enerji tüketimi, ekonomik büyüme ve karbondioksit emisyonu arasında uzun dönemli bir ilişki yoktur. Buna paralel olarak panel nedensellik testinden elde edilen bulgular MINT ülkelerinde yenilebilir enerji tüketimi ve ekonomik büyümenin karbondioksit emisyonu üzerinde etkili olduğu iddiasını desteklememektedir. Zira değişkenler için yalnızca ekonomik büyümeden yenilenebilir enerji tüketimine doğru tek yönlü nedensellik tespit edilmiştir.Öğe Nitel Araştırmalarda Veri Doygunluğu(2024) Akçay, Sinan; Koca, EsraNitel araştırmalarda veri doygunluğu araştırmanın güven duyulabilirliği ve örneklemin gerekçelendirilmesi açısından önemlidir. Veri doygunluğunun nitel araştırma sürecinde bilinçli olarak gözlemlenmesi ve hangi aşamada ve nasıl doygunluğa ulaşıldığı şeffaflıkla araştırma raporunda belirtilmesi gerekmektedir. Bu çalışma, nitel araştırma yöntem ve tekniklerini kullanarak araştırma yapacak olan araştırmacılara veri doygunluğunu nasıl gerekçelendireceklerine ve veri doygunluğu açısından dikkat edilmesi gereken hususlara dair bir rehber ortaya koymayı amaçlamaktadır. Derleme olarak tasarlanan çalışmada veri doygunluğu, doygunluk türleri ve doygunluğu etkileyen faktörler hakkında bilgi verilmektedir. Bu çalışmada nitel araştırmalarda doygunluğa ulaşmak ve doygunluğu belirlemek için net bir formülün bulunmadığı ve veri doygunluğunun araştırmanın tasarlanmasından analiz edilmesine kadarki süreçlerle ilişkili olduğu vurgulanmaktadır. Bu odakta veri doygunluğu açısından dikkat edilmesi gereken hususlara dair tasarlanan rehberde araştırmanın tasarlanması, verilerin oluşturulması ve verilerin analiz edilmesi süreçleriyle ilgili faktörlere yer verilmiştir.Öğe Nitel tercih modeli ile uluslararası göç, istihdam ve mobil telefon abonelikleri ilişkisi: ab aday ülkeler kapsamında bir uygulama(2022) Kaplan, Emin Ahmet; Güler, İlkay; Kıraç, İsmailKüreselleşme nedeni ile göç tüm Dünya’yı etkileyen bir konu haline gelmiştir. Dolayısıyla Dünya genelinde neredeyse tüm ülkeler göçten etkilenmektedir. İçinde bulunduğumuz yüzyıl uluslararası göçün artışına itafen ‘göç çağı’ olarak adlandırılabilir. Genel olarak insanların göç etmelerindeki temel nedenler ekonomik, sosyal, politik olmakla beraber, temelde daha iyi iş, daha iyi çalışma şartları kısacası daha iyi yaşama hayaline kavuşma isteğidir. Avrupa Birliği (AB) üyeliğine aday ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Kuzey Makedonya ülkeleri için 2002-2020 yıllık zaman dilimi dikkate alınarak işgücüne katılım ve mobil telefon abonelik sayısının uluslararası göç üzerindeki etkisinin araştırıldığını bu çalışma panel nitel tercih modellerinden panel logit ve panel probit modelleri ile tahmin edilecektir. Panel logit modeli tahmin sonuçları dikkate alındığında iş gücü ve mobil telefon abonelik değişkenlerinin, göçü açıklamada anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İşgücünde meydana gelebilecek bir artış, göçün artma olasılığını yaklaşık 6 kat daha fazla arttırmaktadır. Ancak mobil telefon abonelik değişkeni, göçü açıklamada anlamlı bulunmakla beraber, mobil kullanıcı sayısındaki artışın göç değişkenindeki artış olasılığını 2.04 kat azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.Öğe 100. Yılında Türkiye Ekonomisi: Makroekonomik performans üzerinden bir değerlendirme(2023) Yöyen, Hasan TahsinBu çalışmanın amacı betimsel istatistikler ve hesap edilen makroekonomik performans endeksinden faydalanarak Türkiye Ekonomisinin yüzüncü yılındaki görünümünü ortaya koymaktır. Bu minvalde Türkiye’nin son yirmi yıldaki (2003-2022) ekonomik büyüme, enflasyon, işsizlik, cari denge ve bütçe dengesi verileri ele alınmıştır. 2023 yılı Türkiye Ekonomisi, bu verilerle hesaplanan makroekonomik performans endeksi ile değerlendirilmiştir. Çalışmaya göre Türkiye cari açık ve işsizlik değişkenlerinde geçtiğimiz yirmi yıla göre kötü bir konumda değilken ekonomik büyüme, bütçe açığı ve özellikle de enflasyon değişkenlerinde kötü bir performans sergilemektedir. Nitekim hesaplanan makroekonomik performans endeksi de Türkiye ekonomisinin son beş yılının geçtiğimiz yirmi yıl içindeki en kötü beş yıllık periyod olduğunu göstermektedir. Keza 2023’te makroekonomik performans endeksinin geçtiğimiz yirmi yılın ortalamasının bir hayli altında kalarak, 2022’den sonraki en düşük değeri alması öngörülmüştür. Çalışmada dünyadan çeşitli örneklerle karşılaştırılan Türkiye’nin makroekonomik performansının bu ülkelere göre de başarısız olduğu görülmüştür. Türkiye dışında, gelişmekte olan 8 ülkenin ele alındığı karşılaştırmada Türkiye sadece iki ülkeyi geride bırakabilmiştir. Türkiye’nin hem kendi içinde hem de karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesine göre, 100. yılında olumsuz bir ekonomik görünüme sahip olduğu ve bu görünümün en azından önümüzdeki birkaç sene devam edeceği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Rawls ve Nozick çervevesinde adalet ve özgürlük(2022) Yöyen, Hasan Tahsin; Duran, BünyaminBu çalışmanın odağı John Rawls ve Robert Nozick tarafından geliştirilen adalet teorileri çerçevesinde adalet ve özgürlük kavramları arasındaki bağdır. Rawls ve Nozick adalete dair sorulara birbirinden oldukça farklı cevaplar vermişlerdir. Rawls geliştirdiği analiz araçlarıyla iki temel adalet ilkesine erişir. Bu ilkeler eşit temel özgürlükleri savunur ve bunların korunması için bazı gereklilikler getirir. Nozick ise adalete dair üç ilkeden bahseder. Bu ilkeler adil edinimi ve adil olmayan bir edinimden kaynaklanan adaletsizliğin giderilmesini içerir. Nozick bir şeyin elde edilmesinin adil bir sürecin sonunda olup olmadığına odaklanmış, toplumdaki bireylerin eşit özgürlüğünü ve bu eşit özgürlüğün korunması fikrini adalete dahil etmemiştir. İki düşünürün adalet teorilerinin birbirinden tamamen farklı yollarda ilerliyor olması da bununla ilgilidir. Taraflar apayrı özgürlük anlayışlarına sahiptir. Eşit temel özgürlükleri adaletin bir gereği olarak kabul eden Rawls, adil bir toplum için devlete eşit temel özgürlükleri koruma görevini yüklemiş ve pozitif özgürlükleri dikkate almıştır. Nozick ise minimal devleti savunmuş ve negatif özgürlüklerin bireylerin özgürlüğü için yeterli olduğunu düşünmüştür. Bu özgürlük anlayışları hakkaniyet olarak adalet ile yetkilenme teorisi arasındaki zıtlığın sebebidir. Bu zıtlık bizlere, adalet ve özgürlük kavramlarının birbirinden ayrı düşünülemeyecek, iç içe geçmiş ve birbirini belirleyen kavramlar olduğunu göstermektedir.