Sosyal Bilimler MYO, Mülkiyeti Koruma ve Güvenlik Bölümü, Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Öğe
    Public policies, digitalization and participation
    (Nova Science Publishers, 2025) Usta, Sefa; Ceyhan, Hasibe
    Participation, along with digitalization, has an important place in the formation of public policies. Participatory public policies are implemented, especially through mechanisms such as digital participation and e-participation, and digitalization is used in public policies. Active involvement of different segments of society in the decision-making process using digital tools is important for participatory public policies. The main problem of the study is to examine how the components of digitalization play a role in shaping and implementing public policies along with digital transformation. The main claim of the study is that utilizing digitalization in the delivery of public services increases efficiency and facilitates participation. Citizens can participate more actively in the decision-making process through online platforms and mobile applications. Additionally, with egovernment applications, citizens can access public services more easily, and an accountable and transparent management approach can be implemented. The effective use of social media and online platforms allows individuals to express and discuss their opinions, and public opinions and demands can be collected through online surveys and online platforms. Active participation of citizens is enabled in policymaking. © 2025 Nova Science Publishers, Inc. All rights reserved.
  • Öğe
    Synthesis and characterization of the schiff base-on functionalized novel sporopollenin microcapsule and İts use for effective adsorption of Cu (II)
    (Iğdır Üniversitesi, 2022) Bilgiç, Ali
    Cu (II) ions, which cause serious diseases such as cancer and liver damage, have an important place, especially in water pollution. To effectively remove these deadly copper (II) ions from aqueous solution, the synthesis of a new functionalized sporopollenin microcapsules (Sp-CPTS-HNMAA) to be used as an adsorbent was aimed.Schiff base (HNMAA), used to functionalize the surface of sporopollenin, was obtained as a result of the reaction of 2-Hydroxy-1-naphthaldehyde and glycine and was characterized by 1H and 13C NMR. The synthesized Sp-CPTS-HNMAA microcapsule adsorbent was successfully characterized by FTIR, XRD, and SEM techniques. The effects of initial Cu (II) concentration, temperature, pH, anion, contact time, and adsorbent dose were researched in adsorption experiments. The adsorption equilibrium was calculated as 92.73%, with a contact time of 150 min, initial Cu (II) ion concentration of 30 mg L-1, pH = 6, and maximum Cu(II) removal with 0.03 g adsorbent dose. The maximum Cu (II) adsorption capacity of Sp-CPTS-HNMAA microcapsule adsorbent was calculated from the Langmuir isotherm and found to be 32.57 mg g-1. Adsorption isotherm and kinetic studies indicated that it fits the Langmuir adsorption isotherm and pseudo-second-order kinetic model. The results of thermodynamic studies show that the adsorption reaction is reversible, spontaneous, and endothermic, and also showed that the adsorption of Cu (II) ions on Sp-CPTS-HNMAA is a chemical adsorption process.
  • Öğe
    Spor yönetiminde liderin beden dili yansımaları: T.C. Gençlik ve Spor Bakanı örneği
    (2022) Dumangöz, Pero Duygu; Horozoğlu, Mehmet Ali
    İletişimde beden dili çalışmaları nispeten yeni bir alan olmasına rağmen, uygulaması insanlığın evrimi ile birlikte gelişmiştir. Beden dilini eylem halinde görmek için harika bir fırsat sağlayan spor, evrensel bir dildir. Spor özelinde beden dili, yalnızca sporcular açısından değil ayrıca sporu yönetenler açısından da önemli bir konudur. Bu çalışma spor bağlamında etkili sözsüz liderliğe ve sözel olmayan davranışlara odaklanmaktadır. Bir ülkenin spor teşkilatını en üst kademede yöneten, uluslararası spor organizasyonlarında lider-yönetici olarak ülkemizi temsil eden bir spor bakanının kullandığı beden dili ve çevresine bu yolla nasıl mesajlar ilettiği araştırmaya konu olmuştur. Araştırma kapsamında, 2020 yılında Tokyo’ da yapılması planlanan ancak pandemi nedeniyle 2021 yılında gerçekleşen 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları sürecinde, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı olarak görevde bulunan Dr. Muharrem Mehmet Kasapoğlu’nun, beden dili kodlarının belirlenmesi ve betimsel analizinin yapılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda öncelikle alan yazında yer alan kavramsal çerçeve ışığında beden dili kodları ve alt kodları oluşturulmuş, elde edilen veriler nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz yaklaşımıyla incelenmiştir. Betimsel analiz, önceden elde edilen verilerin tematik bir çerçeve doğrultusunda düzenlenmesi, tanımlanması ve yorumlanmasına dayanır (Yıldırım ve Şimşek, 2018). Araştırma kapsamında yorumlanan beden dili kategorileri ve alt kategorileri oluşturulurken Güneş (2011)’ in çalışmasında yer verdiği kodlar ve Doğan (2020) tarafından oluşturulan beden dili unsurları incelenmiş ve araştırma amacına uygun olarak geliştirilmiştir. Bu çalışmanın ve sonuçlarının, spor yönetiminde önemli bir unsur olan iletişimde beden dili kullanımının, öneminin anlaşılması açısından alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Türkiye’de siyasi partiler arası seçim ittifaklarına yönelik seçmen algısı: Karaman ilinde bir araştırma
    (Anadolu Üniversitesi, 2020) Dilber, Fadime; Usta, Sefa
    Kuvvetler ayrılığı prensibi doğrultusunda, hükümet sistemleri içerisinde parlamenter, yarı başkanlık ve başkanlık sistemleri ön plana çıkmaktadır. Türkiye’de 2018 yılına kadar parlamenter sistem hüküm sürerken, 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandumla anayasa değişikliğine gidilmiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin anayasal dayanağı oluşturulmuştur. 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerle birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmiştir. Bu seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin bir sonucu olarak siyasi partiler arası ittifak uygulamasına gidilmiştir. Buradan hareketle hazırlanan çalışmanın temel iddiası “Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş ve seçim sistemi sebebiyle siyasi partiler arasında ittifak yapılmasının zorunlu hale geldiğidir”. Bu minvalden hareketle hazırlanan çalışmanın temel amacı, Karaman ili örneğinden hareketle, Türkiye’de siyasi partiler arası ittifak yapılmasının seçmenler üzerindeki etkisinin irdelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan çalışmada ilk olarak Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında genel hatlarıyla bilgi verilmekte, Türkiye’de siyasi partiler arası ittifakın arka planı ele alınıp, 2018 genel seçim sonuçları incelenmektedir. Son olarak, seçmenlerin siyasi partiler arası ittifaka yönelik algılarını belirlemeye yönelik Karaman il merkezinde gerçekleştirilen alan araştırması sonucunda elde edilen bilgi ve bulgular değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Betimsel araştırma yöntemi ve nicel araştırma yöntemlerinden birisi olan anket tekniğinden yararlanılan çalışmada elde edilen bulgular ve sonuçlardan ilki, katılımcıların yarısı partiler arası ittifak hakkında net bilgiyi sahip olduğudur. Partiler arası ittifak yapılmasının oy verme davranışlarını değiştirmediğini belirtenlerin oranı % 33’dür. Katılımcıların yarısı, seçim sistemi sebebiyle, siyasi partilerin tek başına iktidar olamayacağını düşünmeleri sebebiyle ittifaka yöneldiğini ifade etmiştir. Çalışmada elde edilen bir diğer bulgu, yazılı ve görsel medyanın ittifak içinde olan partilerin söylem, aday ve projelerini tanıtmada etkili olduğudur.
  • Öğe
    Kitle iletişim araçları ve suç olgusu
    (Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2014-03) Dilber, Fadime
    İletişim, zamana paralel olarak hızlı değişim ve gelişmeler göstermiştir. Bu gelişme günümüzde o kadar hızlı bir şekilde devam etmektedir. Küreselleşen dünyamızda bireyler her bilgiye çok kısa bir sürede ulaşma imkânına kavuşmaktadırlar. Özellikle iletişimin kitleselleşmesi bilgiye ulaşmayı kolaylaştıran en önemli unsurlardan biri olmuştur. Kitle iletişimi, kitlesel özellik taşıyan araçlarla, televizyon, gazete, radyo, internet, sinema vb. araçlarla gerçekleştirilen iletişimdir. Kişilerin günlük hayatlarında ilgili oldukları her konuda bilgi edinmeleri, öğrenmeleri, öğrendikleri konularda yorum, inceleme ve eleştiride bulunmaları hakkını bireylere sağlamaktadır. Topluma ve bireylere olayların duyurulması ile mümkün olmaktadır. Bu duyurma işlevini de etkin bir şekilde kitle iletişim araçları gerçekleştirmektedir. Dergi, gazete, kitap gibi yazılı basın araçları ve işitsel bir araç olan radyo ve sinema, televizyon, internet, video filmleri gibi görüntülü, sesli olan kitle iletişim araçları insanlara yoğun bir mesaj aktarımında bulunmaktadır. Kitle iletişim araçları, bilgi aktarımının yanında bireylerin ve toplumun yapısında sosyal davranış değişikliklerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Kitle iletişim araçları, bireylere yeni yaşam modelleri sunarak, yeni beklentilerin, duyguların, düşüncelerin, değerlerin, inançların, tutumların ve eylemlerin oluşmasına katkıda bulunmaktadır. Günümüzde hızla artan iletişim araçlarının yoğun mesajlarına maruz kaldıkları inkâr edilemez bir gerçektir. Özellikle çocuk ve gençlerin boş zamanlarını çoğunlukla kitle iletişim araçlarını kullanarak vakit geçirmeleri çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etki yaratarak suç işleme oranlarını yükselttiğini söylemek mümkündür. Kitle iletişim araçlarından televizyonun her evde bulunması ve hızla yayılması, kanal sayısının artması, denetimden çıkmış bir şekilde bireylere şiddet, saldırganlık ve ahlak normlarını zorlayan içeriklerin sunulması ve suçlu davranış biçimlerinin sunulması bireylerdeki suç işleme davranışı ile kitle iletişim araçları arasındaki ilişki sorununu ön plana çıkartmıştır. Bu çalışmada kitle iletişim araçları, çocuk ve gençlerin suça yönelimlerini teorik olarak incelemeye çalışılacaktır.