Sosyal Bilimler Enstitüsü Diğer Yayınlar Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Öğe
    Yıllık maktu aidatlarda mesleğe yeni başlayan üyeler için artan oranlı tarife istisnası: smmm odaları gelirleri bağlamında bir öneri
    (2024) Acer, Hakan
    Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) olabilmek için gerekli şartları yerine getiren adaylar, mesleklerine başlamadan önce ve meslek hayatlarında bir takım maddi külfetler ile karşılaşmaktadır. SGS ve SMMM dosya açtırma ve sınav ücretleri, SMMM sınavı hazırlık kurs ücretleri, çevrimiçi özel kurslara yapılan ödemeler, sınavların İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde gerçekleştirilmesinden kaynaklanan konaklama ve yol masrafları, Odalara ödenen oda giriş ücretleri, yıllık maktu aidatlar, kaşe bedelleri, ruhsat ücretleri, ruhsat harçları, bağımsız çalışan meslek mensupları açısından ofis giderleri, mobilya ve demirbaş giderleri, elektrik, su, haberleşme giderleri, beyanname masrafları gibi faktörler bu zorlukların başında gelmektedir. Bu çalışmanın amacı, muhasebe meslek mensuplarının sürdürülebilir bir şekilde hizmet sunabilmeleri için katlanmak zorunda kaldıkları mali yüklere dikkat çekmek ve en azından mesleğe yeni başlayan meslek mensupları için yıllık maktu aidatların azaltılması gerekliliğini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, SMMMO Yönetmeliği’nde önerilen bir değişiklik, mesleğe yeni başlayan üyelerden alınan aidatların düzenlenmesi gerekliliğidir. Yapılan öneri, meslek mensupları için TÜRMOB çatısı altında faaliyet gösteren tüm Odaları kapsayan, ilk üç yıl için sabit bir tutar belirlemeyi içermekte olup, sonraki yıllarda ise memur maaşı taban aylığı katsayısına dayalı olarak artan bir tarife uygulanmasıdır. Bu şekilde, söz konusu tarife aracılığıyla mesleğe yeni başlayanlara destek sağlanırken, daha yüksek gelire sahip meslek mensuplarından daha yüksek düzeyde aidat alınması sağlanacaktır.
  • Öğe
    Sanal cemaatler
    (2019) Yıldız, Numan
    -
  • Öğe
    Sağlık çalışanlarının tükenmişlik düzeyleri ile demografik özellikleri arasındaki ilişki -samsun ili örneği-
    (2020) Çevik, Osman; Özbalcı, Ahmet Alp
    Tükenmişlik, günümüz dünyasına adapte olma mücadelesi içinde yaşayanları ve her meslek grubundan çalışanları olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Sağlık çalışanları, çalışma ortamlarının doğası gereği yardıma ihtiyaç duyan kişilere sürekli ve kaliteli hizmet sunmak zorunda olduğu için diğer meslek gruplarına nazaran daha fazla mesleki tükenmişliğe maruz kalmaktadır. Bu sebeple, çalışmanın demografik yapısını oluşturan meslek grubu olarak sağlık çalışanları seçilmiştir. Sağlık çalışanlarının mesleki tükenmişlik açısından risk altında olduğu göz önünde bulundurularak oluşması muhtemel olumsuzlukların değerlendirilmesi yapılmış, tükenmişlik düzeylerinin ölçülmesi ve tükenmişlik düzeylerinin demografik açıdan farklılık oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmiştir. Sağlık çalışanlarının tükenmişlik düzeyleri ile demografik özellikleri arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçlayan bu çalışma, Mart 2019 tarihinde Samsun ilinde sağlık hizmeti sunan beş kamu hastanesinde çalışmakta olan personel üzerinde yapılmıştır. Gerçekleştirilen anket uygulamasında formun dağıtıldığı sağlık çalışanlarının 449’undan geri dönüş alınmıştır. Araştırmada, örneklem grubunu oluşturan sağlık çalışanlarının demografik ve çalıştıkları sağlık kurumlarına ilişkin özellikleri frekans ve yüzde dağılımları şeklinde verilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular neticesinde ankete katılan sağlık çalışanlarının tükenmişlik düzeylerine cinsiyet, çocuk sayısı ve istihdam şekli faktörlerinin etki etmediği, bunun yanında yaş, eğitim düzeyi, medeni durum, meslekteki toplam görev süresi, kurumdaki toplam görev süresi ve kurumdaki pozisyonu faktörlerinin ise etkilediği saptanmıştır. Bireysel değişkenlerin tükenmişlik düzeyine olan etkisi değerlendirildiğinde çalışanlar arasında tükenmişlik sendromunun bulunduğu ve orta seviyede olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Hârizmşahlar Devleti - Irak Selçuklu Devleti ilişkilerine dair bir değerlendirme
    (2024) Günler, Mevlüt; Sülük, Mahir
    Devletler arası ilişkiler tarafları siyasi, askeri, toplumsal ve ekonomik anlamda şekillendirdiği gibi çevre devletler ile toplumları da etkilemektedir. Özellikle var olan siyasi teşekkülün son dönemi ile tarih sahnesinden çekilmesi, yeni bir oluşumun ortaya çıkması ve kimlik kazanmasında etken unsurların başında gelmektedir. Bununla birlikte yeni oluşum çevreden etkilendiği gibi çevresine yeni bir dinamizm ve hüviyet de kazandırmaktadır. Bu bağlamda Büyük Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve son bulması, Irak Selçukluları ile Hârizmşahların tebarüz etmeleri neticesiyle sonuçlanmıştır. Irak Selçukluları, hanedan üyesi olarak ana gövdenin devamı niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla Irak Selçuklu Hükümdarları Büyük Selçuklu mirasının doğal temsilcisi olarak siyaset izlemeye özen gösterdikleri gibi zaman zaman da çevre siyasi teşekküller tarafından da bu hüviyetle kabul görmüşlerdir. Diğer taraftan Hârizmşahlar ise atanmış vali statüsünden öncelikle bağımsız ve muktedir hükümdar kisvesine dönüşmüş; akabinde de Selçuklu mirasının mirasçısı sıfatıyla bölgenin etkin güçlerinden biri haline gelmişlerdir. Bu bağlamda 1157 tarihinde Sultan Sencer’in vefatı önemli bir dönüm noktası olarak dikkatleri çekmektedir. Onun vefatıyla birlikte Selçuklu sahasında ileri gelen bürokrat ve hanedan mensupları gelecek arayışı içerisinde faaliyetlerde bulunmaya başlamışlardır. Şüphesiz dikkat çeken faaliyetlerden biri de İlarslan idaresindeki Hârizmşahların bağımsız bir devlete dönüşerek Selçuklu mirasçısı kimliğine bürünmesidir. Gerek Irak Selçukluları gerekse de Hârizmşahlar, Selçuklu sahası ve Abbasilerle olan ilişkileri bağlamında araştırmacıların dikkatini çekmiş diplomatik, askeri ve diğer yönleriyle ilgili kıymetli çalışmalar yapılmıştır. Biz ise bu çalışmamızda Hârizmşahlar ve Irak Selçukluları ilişkilerini tarihi seyre uygun ele alarak her iki devlet ve coğrafya bağlamında değerlendirip literatüre katkı vermek niyetindeyiz.
  • Öğe
    Banka çalışanlarının dijital bankacılık uygulamaları kabulünü etkileyen faktörlerin incelenmesine yönelik bir uygulama
    (2024) Kocataş, Şaban; Özmerdivanlı, Arzu
    Bu araştırma banka çalışanlarının dijital bankacılığı kabullenmelerini etki- leyen faktörlerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda teknolojinin kabul edilmesinde günümüze kadar geliştirilen çeşitli modellerden faydalanı- larak algılanan fayda, algılanan kullanım kolaylığı, sosyal etki, kolaylaştırıcı koşullar, güven faktörleri çalışma modeline dahil edilmiş ve bu faktörlerin dijital bankacılığı kullanma niyeti üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Araştır- manın örneklemini 2021 yılı itibariyle Karaman ilinde bulunan kamu ve özel banka şubelerinde görev yapan çalışanlar oluşturmuştur. Araştırmada; algı- lanan kullanım kolaylığı, algılanan fayda, güven, sosyal etki, kolaylaştırıcı koşullar ve kullanma niyeti ölçekleri kullanılarak hazırlanan anket aracılığıyla veriler toplanmıştır. Toplanan veriler ile gerçekleştirilen korelasyon analizi sonucunda elde edilen bulgular, kullanım faydası, kullanım kolaylığı, sosyal etki ve güven faktörleri ile kullanma niyeti arasında pozitif yönlü düşük ve orta düzeyde anlamlı ilişkiler olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte reg- resyon analizi sonucu elde edilen bulgulara göre, algılanan fayda ve güven faktörlerinin kullanma niyeti üzerinde pozitif yönlü anlamlı bir etkisi bulun- makta ve diğer faktörlerin ise kullanım niyeti üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Çalışma sonucunda bankaların, banka çalışanlarına tekno- lojiye dayalı bankacılık ürün ve hizmetleri kullanımı ve faydaları hakkında farklı kanallar vasıtasıyla uygun eğitim materyalleri ve olanakları sağlaması önerilebilir.