Farklı tip ve yükseklikteki betonarme yapıların inşaat mühendisliğinde kullanılan paket programlar ile analizi ve karşılaştırılması

Ülkemiz son zamanlarda doğal afetlerden oldukça fazla etkilenmektedir. Bu doğal afetlerden en önemlisi daha yaralarını yeni yeni sarmış olduğumuz Kahramanmaraş depremleridir. Bu nedenle ülkemizde yönetmelikler sürekli oluşan şartlar doğrultusunda revize edilmektedir. Betonarme yapılar için Ocak 2019 tarihinde yayınlanan ve hala yürüklükte bulunan 2018 TÜRK BİNA DEPREM YÖNETMELİĞİ'dir. Türkiye'de yapılan yapıların çoğu betonarme yapılardan oluşmaktadır. Yapılan betonarme yapı stokunun son yıllarda tasarım ve hesapları yapılırken ticari paket programlar kullanımı artığı görülmekteydi. 2018'de yayınlanan Türk Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) tasarımı yapılacak yapılar için yönetmeliğin 4.5.1.1. maddesinde bina taşıyıcı sistemlerinin daima üç boyutlu olarak modellenecektir ibaresinden dolayı yapı tasarımı yapılırken; tasarımın hızlı, ekonomik ve güvenli olarak gerçekleşmesi için inşaat mühendisliği alanında bilgisayar destekli paket programların kullanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu tez çalışması kapsamında farklı tip ve yükseklikteki 6 örnek betonarme yapı mühendislik alanında en çok kullanılan 3 paket programları ile tasarımı ve analizi TBDY 2018 ışığında eşdeğer deprem yükü ve mod birleştirme yöntemleri ile yapılmış olup sonuçları karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmada sonucunda yapılarda elde edilen analiz sonuçları birbirinden farklı değerler elde edilmiştir aynı yapılar zemin sınıfı değiştirilerek deprem kuvvetleri karşılaştırılmıştır. Yapılan bu çalışmalar neticesinde programlar arsındaki farklılıkların aslında yapı kütlelerinden kaynaklandığı görülmüştür. Bu farklılıkların programların çalışma prensiplerinden rijitlik bölgesi kabulleri, kiriş kolon birleşimi mükerrer bölgeler ve tablalı kiriş kabulleri gibi etmenlerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Programların bu prensiplerini göz önünde bulundurarak simetrik ve asimetrik 3,5 ve 10 katlı sadece kolonlu ve kolon perdeli 12 adet yeni uygulama tasarlayıp sonuçları kat karıştırılacaktır. Tasarlanacak olan 34 örneğinde Van ili Tuşba ilçesinde aynı bölgede olduğu varsayılmıştır.

Our country has been significantly affected by natural disasters in recent times. The most significant of these natural disasters is the Kahramanmaraş earthquakes, from which we are only now beginning to heal. For this reason, regulations in our country are constantly being revised in line with emerging conditions. The most recent regulation for reinforced concrete structures is the 2018 Turkish Building Earthquake Code, which was published in January 2019 and remains in effect. Most of the buildings constructed in Turkey consist of reinforced concrete structures. In recent years, it has been observed that the use of commercial software programs for the design and calculations of reinforced concrete structures has increased. The 2018 Turkish Building Earthquake Code mandates in Article 4.5.1.1 that the structural systems of buildings must always be modelled in three dimensions for any structure to be designed. As a result, the use of computer-aided software programs in the field of civil engineering has become essential to ensure that structural designs are carried out quickly, economically, and safely. In this study, six sample reinforced concrete structures of different types and heights were designed using the three most widely used software packages in the field of engineering. The designs were carried out using the equivalent earthquake load and mode combination methods, and the results were compared. The analysis results obtained for the structures showed significant differences between the programs. The same structures were analyzed by changing the soil class, and earthquake forces were compared. The findings revealed that the differences between the software programs primarily stemmed from the structural masses. These differences were found to arise from factors such as the working principles of the programs, assumptions related to rigid zones, duplicate regions at beam-column connections, and assumptions for beams with slabs. Considering these principles, 12 new applications were designed, consisting of symmetric and asymmetric structures with 3, 5, and 10 stories, featuring only columns or columns with shear walls. The results will be compared in terms of floor masses.All 34 examples to be designed are assumed to be located in the same region in the Tuşba district of Van Province.