Fen Bilimleri Enstitüsü Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Ekstrüde edilmiş hammaddelerin glutensiz makarna üretiminde kullanımı(Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2024) Akın, Şeyma; Koyuncu, MehmetBu çalışmada glutensiz makarna üretimi için baklagil (nohut ve mercimek) ve pseudo tahıl (kinoa ve karabuğday) unlarına önceden belirlenen sabit şartlarda ekstrüzyon işlemi uygulanmıştır. Bu unlar kendi aralarında %0-25-50-75-100 oranlarında yer değiştirme esasına göre katkılanarak baklagil ve pseudo tahıllar her birinden 10 adet olmak üzere 20 farklı glutensiz makarna üretimi yapılmıştır. Bu makarnalardan en düşük pişme kaybını veren iki karışım oranı optimum makarna üretimi için seçilmiştir. Ön deneme ile üretilen makarnalardaki pişme kayıpları %4,22-35,51 arasında değişmiştir. Ekstrüde un makarnaları arasından %100 ekstrüde kırmızı mercimek makarnası %22,23 ve ekstrüde edilmeyen un makarnaları arasından 50:50 karabuğday:kinoa makarnası %4,22 ile en düşük pişme kaybını verdiğinden optimum makarna oranları olarak seçilmiştir. Bu iki karışım oranı kullanılarak 5 farklı optimum makarna elde edilmiştir. Optimum makarnaların nem, kül, yağ, protein ve karbonhidrat değerleri sırasıyla %6,47-10,23, %2,38-2,76, %0,60-5,5, %15,03-23,13 ve %64,69-69,43 arasında bulunmuştur. Renk değerlerine bakıldığında ekstrüde kırmızı mercimek unu azaldıkça L*, h°, ΔE* değerleri artarken, a*, b*, C* değerleri azalmıştır. Pişme kaybı %4,22-22,23, ağrılık artışı %83-165, hacim artışı %106,25-174,45 arasındadır ve ekstrüde kırmızı mercimek unu eklenmesi ile pişme kaybı artarken ağırlık ve hacim artışı değerleri azalmıştır. Tekstür analizinde yapışkanlık 9,95-45,23 g, yapıştırma işi 0,92-3,28 g.s arasında olup ekstrüde un miktarı arttıkça yapışkanlık azalmıştır. Duyusal analizde ise 1-5 puan arasında değerlerlendirilen optimum makarnalardan en yüksek puanı %100 ekstrüde kırmızı mercimek makarnası almıştır. Bu çalışmada esas hammaddeler dışında herhangi bir katkı maddesi kullanmadan unlara sadece ekstrüzyon işlemi uygulanarak da besleyici değeri yüksek glutensiz makarna yapmanın mümkün olduğu gösterilmiştir.Öğe Türkiye'de farklı bölgelerde bulunan Karaman, Şanlıurfa ve Mersin illerinin güneş enerji potansiyeli(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Atalay, Mustafa Oruç; Akınerdem, FikretBir ülkenin gelişmişlik seviyesini enerji tüketimi ile anlayabiliriz. Ülkelerde ise enerji tüketiminin en yüksek olduğu bölgeler sanayi faaliyetlerinin olduğu bölgelerdir. Sanayi bölgelerinde enerji ihtiyacı için fosil yakıtlar giderek fiyat artırmaktadır. Daha ekonomik yollar arayan tüketimi çok tesisler için, coğrafi konumu sebebiyle Türkiye yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahiptir. Türkiye'de fosil kaynakların kullanımıyla ortaya çıkan çevre kirliliğinden ötürü yenilenebilir enerji kullanımı zaruri hale gelmiştir. Ülkemizde henüz yeni gelişmekte olan Güneş Enerji Santralleri uygulamalarında, Türkiye elektrik enerjisi tüketimi 2021 yılında bir önceki yıla göre %7,7 artarak 329,6 milyar kWh, elektrik üretimi ise bir önceki yıla göre %8,1 oranında artarak 331,5 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir. Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları için geç kalmıştır ama hızlı ve yüksek sermayeli atılımlar ile son yıllarda eksikler giderilmektedir. Birçok ülkede yıllık ortalama güneş süresi ülkemizdeki yıllık ortalama güneş süresinden daha az olsa da yenilebilir bir enerji olan güneş enerjisine yatırımları giderek artmaktadır. Bu bağlamda ülkemizin farklı bölgelerinde bulunan Karaman, Şanlıurfa ve Mersin illerimizin güneş enerji potansiyellerini tespit etmek ve ülkemizin enerji ihtiyacının yenilenebilir bir enerji kaynağı olan güneş enerjisinden karşılanmasının önemi, dışa bağımlılığı giderek azaltıp ekonomik yönden ülkemizin refah seviyesini daha da arttıracağından oldukça önemlidir.Öğe Farklı kristal yapılarda nadir toprak elementlerinin luminesans özelliklerinin araştırılması(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Özsever, Emre; Öztürk, EsraBu çalışmada Tb3+,4+ katkılanmış Gd2O3-In2O3 ve Sm2O3-In2O3 bazlı yeni ışıldar maddelerin sentezi gerçekleştirildi. In2O3 konut kristal yapısına Gd3+ ve Sm3+ iyonları ve farklı miktarlarda Tb3+,4 iyonları katkılanarak katı karışımlar elde edildi. Termal analiz yöntemleri (DTA/TG) kullanılarak sentez optimumları belirlendi. Oluşturulan katı karışımlara 900 oC ve 1500 oC' de sırasıyla 24 saat ve 90 saat süreyle kül fırında ısıl işlem uygulandı ve katı hal rekasiyonları gerçekleştirildi. Isıl işlemler porselen kayıkçıklar kullanılarak açık atmosferde yürütüldü. Sentezlenen maddelerin kristal yapıları x-ışını toz difraksiyon (XRD) metoduyla araştırıldı. Elde edilen malzemelerin yüzey morfolojisi taramalı elektron mikroskop (SEM) yöntemiyle incelendi. Elde edilen malzemelerin fotoluminesans özellikleri floresans spektrofotometresi ile araştırıldı.Öğe Dondurularak kurutma ile elde edilen bozaya peynir altı suyu tozu ilavesinin ve doypack ambalajlamanın raf ömrüne etkisi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Şen, Arzu Bengi; Gücüş, Mehmet Onurhan; Gökmen, SüleymanBu çalışmada geleneksel prebiyotik bir ürün olan bozanın liyofilize edilmesi ve farklı düzeylerde (%0, 5, 15) peyniraltı suyu proteini ile muamele edilmesi ile birlikte doypack ambalajlarda +24?C'de depolanması neticesinde bazı fizikokimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal özelliklerinin incelenmesi ve raf ömrünün artırılması hedeflenmiştir. Çalışma bulgularında peyniraltı suyu proteini, boza örneklerinin pH ve brix değerlerini önemli oranda artırmıştır. Depolama boyunca ise pH önemsizken, brix değeri anlamlı biçimde düşmüştür. Örneklerdeki aw takviyeden etkilenmezken, nem artmıştır ve hem nem hem aw depolama boyunca yükselmiştir. Örneklerin renk bulguları için a ve b değeri takviyelerden etkilenmezken, L değeri önemli oranda artmıştır. Depolama boyunca ise L değeri değişmezken, a ve b değeri azalmıştır. Peyniraltı suyu protein yüksek riboflavinden dolayı yeşilimsi sarı bir renge sahiptir. Bu nedenle peyniraltı suyu protein tozu ilave edilen örnekler kontrol numunelerine göre daha yeşilimsi renkte gözlemlenmiş fakat anlamlı bulunmamıştır. Toplam canlı ve laktik asit bakterilerine ilişkin ise protein yüzdesi artışı ile arttığı, depolama boyunca ise aw yetersizliği sebebi ile azaldığı gözlemlenmiştir. Tüm gruplarda depolama boyunca Bacillus cereus ve maya-küf değerleri tespit edilememiştir. Tüm örneklerin 90 gün boyunca duyusal paramatrelerden; renk, homojenlik, tat, koku ve genel kabul edilebilirlik açısından stabil kaldığı belirtilmiştir. Panelistler, örneklerin herhangi biri için kabul edilemez bir kusur bildirmemiştir. Doypack ambalajında lezzet puanlarındaki sapmalar %10,95'i geçmemiş ve depolama sırasında tüm grupların genel kabul edilebilirlik puanlarındaki değişiklikler arasındaki fark önemsiz bulunmuştur. Elde edilen bulgular, bozanın liyofilizasyon yöntemiyle ticari olarak kullanılabileceği, peyniraltı suyu proteini ile protein açısından zenginleştirilebileceği ve doypack ambalajların seçici geçirgen özelliği sebebiyle oda sıcaklığında 3 ay bozulmadan muhafaza edilebileceği sonucuna varılmıştır.Öğe Çok yönlü dövme işleminin deneysel ve numerik incelenmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Kaplan, Seher; Şahbaz, MehmetBu çalışmada, malzemelerin mikroyapısında önemli gelişmelere neden olarak mekanik özelliklerini önemli ölçüde iyileştiren bir Aşırı Plastik Deformasyon (APD) yöntemi ele alınmıştır. Çalışmada en çok bilinen ve yaygın olarak kullanılan Eşit Kanallı Açısal Presleme (ECAP) ve Yüksek Basınç Burulması (YBB) gibi bazı yaygın kullanılan APD yöntemleri tanıtılmıştır. Sonrasında bunlar kadar yaygın olmasa da uygulama kolaylığı ve verimliliği ile öne çıkan Çok Yönlü Dövme (ÇYD) yöntemi incelenmiştir. Bu tez hem deneysel hem de numerik olmak üzere iki aşamalı bir çalışmadır. Deneysel çalışma kısmında hafifliğine oranla yüksek dayanımı ile öne çıkan bir alüminyum alaşımına (AA6013) 4 paso ÇYD uygulanmıştır. Sonrasında malzemede meydana gelen mekanik ve mikroyapısal değişimler incelenmiştir. Mekanik testlerden çekme, basma, sertlik testleri kullanılmıştır. Mikroyapı incelemelerinde ise optik mikroskop, SEM-EDS ve XRD yöntemleri kullanılmıştır. Numerik analiz çalışma kısmında ise ÇYD yöntemi ve EKAP yöntemi bir sonlu eleman analiz yazılımı ile analiz edilmiş ve etkileri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Çalışma neticesinde tavlama ısıl işlemi ile malzeme tane boyutu büyürken dayanım ve sertliğin düştüğü, ÇYD işlemi ile tane yapısının küçüldüğü ve mekanik özelliklerin iyileştiği gözlemlenmiştir.Öğe Bazalt elyaf takviyeli ve geri dönüştürülmüş polipropilen agrega katkılı geçirimli beton(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Doğan, Ibrahim; Yıldızel, Sadık Alper; Kaplan, GökhanÇevre konusunda artan bilinç, plastik çöplerin seçici olmayan bir şekilde bertaraf edilmesine ilişkin endişelerin artmasına ve dolayısıyla çöp sahalarıyla ilgili sorunların artmasına neden olmuştur. Geçtiğimiz on yılda, akademisyenler bu karmaşık meseleyi daha büyük bir gayretle ele almaya çalışmışlardır. Plastik ve kauçuk atıkların geri dönüştürülmesi ve betonda sürdürülebilir bir agrega olarak kullanılması üstün bir strateji olacaktır. Bununla birlikte, çok sayıda uygulama yönünün ve ilgili engellerin anlaşılması önemlidir. Bu çalışma, geri dönüştürülmüş polipropilen agrega (DpA) ve bazalt fiber (BF) takviyelerinin geçirimli beton performansı üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Dpa'ların CA ile değiştirilmesi %5, %10, %15 ve %20 ağırlık oranlarında gerçekleşmiştir. Karışımlar, %0,25, %0,5, %0,755 ve %1 seviyelerinde olmak üzere değişen hacimlerde bazalt fiber ile desteklenmiştir. Çalışma, geçirimli betonun çeşitli fiziksel, mekanik, geçirimlilik ve dayanıklılık özelliklerinin değerlendirilmesini kapsamıştır. Elde edilen sonuçlar, DpA ile bazalt lifinin birlikte kullanım potansiyelini ortaya koyarken, gelecekte inşa edilecek sünger kentlerin beton yol tasarımına da ışık tutmaktadır.Öğe Metamateryal tabanlı plazmonik yapıların üretimi ve biyosensör olarak uygulanması(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Çuhadar, Sare Nur; Sağır, Habibe DurmazMajör Depresif Bozukluk (MDB) bireyin günlük işlevselliğini, genel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen, dünyanın tamamında yaygın olan, büyük ekonomik kayıplara neden olan ciddi bir duygu durum bozukluğudur. 2022 yılında depresyon ile mücadele eden birey sayısı küresel nüfusun %11.6 kadarını oluşturmaktadır. Dünya genelinde depresyona maruz kalan ve yaşayan insan sayısının 322 milyon olduğu belirtilmektedir. Hastalığın erken tanı ve tedavisi hayati önem taşımaktadır. Depresyon tanısı belirtilerin sürekliliği ve şiddeti doktor ve psikiyatristlerin yaptığı klinik değerlendirmeye dayanır. Tanı konulmasında daha fazla bilimsel ve nesnel bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. MDB'nin vücuttaki bazı nörotransmitter maddelerin dengesinin bozulmasıyla ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu maddelerin ve miktarlarının tespiti MDB'nin erken tanı ve tedavisinde hayati rol oynayacaktır. Tez kapsamında MDB ile ilişkili Serotonin, dopamin, VEGF ve IL-6 moleküllerinin plazmonik sensörlerle eş zamanlı olarak algılanması amaçlanmıştır. Algılama ve teşhis için kullanılacak olan sensörlerin simülasyonu yapılmış, ardından simülasyon değerleri dikkate alınarak sensörlerin üretimleri tamamlanmıştır. Sensörlerle MDB ile ilişkili proteinlerin algılamaları farklı değerler için yapılmıştır. Yapılan protein algılamalarında spesifik hedefi belirleyebilecek sensör sistemleri aptamer tabanlı olarak tasarlanmıştır. Tasarlanan ve üretilen bu sensörler ile MDB ile ilişikli proteinlerin algılaması ve miktarlanının belirlenmesi yapılabilecektir. Böylece erken tanı ve tedavi ile MDB mücadelede önemli bir adım atılmış olacaktır.Öğe Agrivoltaik sistemlerde gölgenin tarımsal verimliliğe etkisi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Tokpunar, Büşra Betül; Rüşen Ener, SelminBu çalışmada yenilenebilir enerji kaynaklarının ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının önemi göz önünde bulundurularak Agrivoltaik (APV) sistemlerin tarımsal verimliliğe katkıları araştırılmıştır. Tasarlanan APV sistemde monokristal PV paneller kullanılarak farklı yükseklik ve aralık kombinasyonlarının fazla güneş ışığına ihtiyaç duyan domates bitkisi üzerindeki etkileri Karaman iline ait 4 yıllık meteoroloji veri seti kullanılarak değerlendirilmiştir. APV sistemde ve açık alanda yetiştirildiği varsayılan domates bitkisi için verimlilik üzerine gölge etkisi araştırılmıştır. PV panellerin 2 metre, 2.5 metre ve 3 metre yüksekliklerinde; 2.75 metre, 4.40 metre ve 6.93 metre aralıklarla yerleştirildiği senaryolar incelenmiştir. Sonuçlar APV sistemin güneş ihtiyacı fazla olan bitki türleri için 2 metre yükseklik ve 6.93 metre aralıklar ile tasarlanması durumunun en verimli sonuçları vereceği öngörülmüştür. Bu çalışma APV sistemlerin tarımsal üretim ve enerji üretimi açısından potansiyel faydalarını ortaya koyarak gelecekteki sürdürülebilir tarım uygulamaları için model sunmaktadır. Elde edilen bulgular APV sistemlerin yaygınlaştırılması ve enerji-tarım entegrasyonunun desteklenmesi gerektiğini göstermektedir.Öğe Saçtırma yöntemi ile demir katkılı çinko-kalay-oksit ince filmlerinin üretilmesi ve manyetik özelliklerinin incelenmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) ıpekdal, Kübra; Sönmezoğlu, Savaş; Çinar, Üyesi ıbrahimÜçlü oksitler, mükemmel stabiliteleri ve çekici fiziksel özellikleri nedeniyle optoelektronik ve spintronik cihaz olanakları için umut verici adaylar olarak ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında çinko kalay oksit (Zn2SnO4) güçlü termal stabilitesi ve kimyasal direnciyle öne çıkıyor ve son yıllarda bu uygulamalarda en çok tercih edilen malzeme haline gelmiştir. Ancak, bu malzemelerin manyetik özellikleri düşük olduğundan dolayı bunları geliştirmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu çalışmada demir (Fe) katkılamanın Zn2SnO4 ince filmlerin ferromanyetik davranışı üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Ayrıca değişen Fe konsantrasyonlarının ve kalınlıklarının bu filmlerin optik, morfolojik ve yapısal özellikleri üzerindeki etkisine ilişkin kapsamlı bir araştırma yapılmıştır. İnce filmlerin yüksek kristalliğe sahip olduğu ve katkılama sonrasında yapıda ikincil faz oluşmadığı XRD analizi ile doğrulanmıştır.Ayrıca Fe katkısının UV bölgesindeki emilimi arttırdığı, rekombinasyonu azalttığı ve yüzey pürüzlülüğünü iyileştirdiği belirlenmiştir. Buna ek olarak Fe katkılı Zn2SnO4 ince filmleri Titreşimsel Manyetometre (VSM) kullanılarak detaylı olarak değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Fe katkılaması, Zn2SnO4 ince filmlerin yapısal, optik ve manyetik özelliklerini geliştirerek, gelişmiş optoelektronik ve spintronik uygulamalar için potansiyellerini araştırmaktadır.Öğe Karbazol-edot bazli yeni bir elektrokromik kopolimer: Polikarbazolün elektrokimyasal ve spektroelektrokimyasal özelliklerinin iyileştirilmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Özbakır, Sinan; Çarbaş, BuketSon yıllarda, karbazol-EDOT bazlı elektrokromik kopolimerlerin sentezine ilgi artmıştır. Bunun nedenlerinden biri bu tür bir birleşme kompozisyonu ile çalışma elektrotu yüzeyine polimer filmin sentezinin kolaylaştırmasıdır. Diğer neden ise elde edilen polimerin polikarbazol (PC) polimerinin elektrokromik özelliklerini iyileştirmesidir. Bu çalışmada, yeni bir karbazol-EDOT bazlı elektrokromik rastgele kopolimer sentezlenmiştir. Karbazol (C) ve 3,4-etilendiyoksitiyofen (EDOT) monomerleri, iyi bir karşılaştırma için asidik olmayan ortamda elektrokimyasal olarak kopolimerize edilmiştir. Elektrokimyasal ve spektroelektrokimyasal çalışmalar, ilgili kopolimerin (Poli(C-co-EDOT)) çalışma elektrotu üzerinde çok iyi kaplandığını ve elektrokromik özellik gösterdiğini göstermiştir. Elde edilen elektrokromik kopolimer, 1.74 eV' lik bir bant aralığı ile yaklaşık 545 nm'de bir soğurma bandına (?max) sahiptir. Beklendiği gibi, polikarbazol zincirine eklenen EDOT monomeri polikarbazol homopolimerinin elektrokimyasal ve optik özelliklerini iyileştirdiği görülmüştür. Literatürde elde edilen yeni kopolimerin elektrokromik performansı homopolimer bileşenleri (karbazol (C) ve EDOT polimeri) ve karbazol-EDOT bazlı elektrokromik random kopolimerlerininkiler ile de karşılaştırılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda poli(C-co-EDOT)' nin literatürdeki PC ve karbazol-EDOT bazlı kopolimerlerden daha yüksek renk verimliliğine (CE) (900 nm'de 258 cm2/C) sahip elektroaktif bir malzeme olduğunu göstermiştir.Öğe AgSbS2 nanokristallerinin kolloidal yöntemle sentezlenmesi ve fotoelektriksel özelliklerinin incelenmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Aslan, Mustafa; Özel, Faruk; Sarılmaz, AdemBu çalışmada, nano-noktacık ve nano-çubuksu şekilllerde AgSbS2 nanokristalleri sıcak-besleme yöntemi ile sentezlenmiştir. X-ışınları kırınımı (XRD), Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM), Enerji Dağıtıcı X-Işını analizi (EDX) ve güneş simülatörü ile sentezlenen nanokristallerin kristal yapısı, saflığı, bileşimi, yüzey morfolojisi ve foto-elektriksel özellikleri incelenmiştir. Analizler sonucunda elde edilen nano-noktacıkların boyutları 35 nm, nano-çubukların ise boyutları 300 nm olarak hesaplanmıştır. AgSbS2'nin fotoelektriksel özellikleri incelendiğinde, film kalınlığına ve kaplama yöntemine göre akım yoğunluğunun değiştiği gözlemlenmiştir. Işık altında yapılan I-V ölçümlerinde, karanlık ortamda yapılan ölçümlere göre daha yüksek akım yoğunluğu elde edilmiştir. Bu çalışmada ise literatürde sunulan çalışmalardan farklı olarak koloidal yöntemle AgSbS2 nanoçubuksu yapıları ilk defa elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlardan, AgSbS2'nin kolloidal yöntemle nano-çubuksu parçacıklar şeklinde elde edilebileceği ve fotoelektriksel uygulamalarda kullanılabileceği anlaşılmıştır.Öğe Refrakter metal temelli üçlü Cu2Mo6Se8 ve Fe2Mo6Se8 kalkojenitlerin sentezlenmesi ve sentez parametrelerinin incelenmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Özen, Ayşe Feyza; Özel, FarukKompozisyon değişikliğine bağlı olarak elde edilebilen maddeler başta enerji olmak üzere birçok farklı uygulamada ki yüksek performanslı ürünlerin geliştirilmesinde kullanılmaktadır. Mevcut literatürde yoğun olarak kullanıldığı bildirilen farklı şekil ve bileşimlerde kalkojenitlerin üretilmesi, üretim yöntemlerinin geliştirilmesi ve optimize edilmesi açısından da oldukça önemlidir. Bu tez kapsamında; Chevrel fazı olarak bilinen ve üstün özelliklere sahip üçlü refrakter metal esaslı kalkojenit (XMoSe (X=Cu ve Fe) yapıları katı hal yöntemi ile sentezlenmiştir. Sentez sırasında birçok deney yapılmış ve çeşitli parametreler kullanılarak en iyi sonuçlar elde edilmeye çalışılmıştır. Bu deneyler ve çeşitli parametreler sonucunda en mükemmel özelliklere sahip chevrel fazları 1000°C sıcaklıkta ve 48 saat içerisinde elde edilmiştir. Bu yapıların XRD ve SEM analizleri de incelenerek sentezlenen malzemelerin kristal özellikleri ve yüzey morfolojileri hakkında bilgi edinilmiştir. Bu analizler sonucunda sentezlenen bu malzemelerin iyi kristalleştiği ve iyi yüzey özelliklerine sahip olduğu tespit edilmişti.Öğe Monodilerin schützenberger – çapraz ve schützenberger – wreath çarpımlarının tam yeniden yazma sistemleri(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Yıldız, Fatmanur; Karpuz, Eylem GüzelBu tez beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, tezin ana konusunu oluşturan monoid çarpımları hakkında genel bilgilere ve ilgili literatür taramasına yer verilmiştir. İkinci bölümde, yeniden yazma sistemi, kelime problem, monoidlerin çapraz, Schützenberger ve wreath çarpımları hakkında genel bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde, monoidlerin Schützenberger – çapraz çarpımının tanımı ve sunuşu verilmiştir. Ayrıca devirli monoidlerin Schüztenberger – çapraz çarpımının sunuşunun tam yeniden yazma sistemi, elemanlarının normal formu ve kelime probleminin çözülebilirliği incelenmiştir. Bunlara ek olarak bu bölümde elde edilen sonuçların bir uygulaması yapılmıştır. Dördüncü bölümde ise, monoidlerin Schützenberger – wreath çarpımının tanımı ve sunuşu verilmiştir. Ayrıca devirli monoidlerin Schüztenberger – wreath çarpımının sunuşunun tam yeniden yazma sistemi, elemanlarının normal formu ve kelime probleminin çözülebilirliği ile ilgili sonuçlar elde edilmiştir. Son olarak ise, elde edilen sonuçların bir uygulaması yapılmıştır. Son bölümde, önceki bölümlerde elde edilen sonuçların genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır.Öğe Genelleştirilmiş Tanaka-Webster konneksiyonuna sahip ? -Kenmotsu manifoldlarda konsirkular eğrilik tensörü(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Üstüner, Şaban Fikri; Ayar, GülhanBu çalışmanın amacı, daha önce yapılan araştırmaların ışığında genelleştirilmiş Tanaka-Webster konneksiyonuna sahip ?-Kenmotsu manifoldları tanıtmak ve sağladığı temel eğrilik özelliklerini incelemektir. Bu tez çalışması beş bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmından oluşan birinci bölümde genel bir literatür bilgisi verilmiştir. İkinci bölümde kuramsal temeller olarak, tez çalışması boyunca kullandığımız ana kavramlar, tanım ve teoremlere yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, ?-Kenmotsu manifoldlar ve sağladığı temel eğrilik özellikleri tanıtılmıştır. Dördüncü bölüm çalışmanın bulgular kısmını oluşturmakta olup, bu bölümde, genelleştirilmiş Tanaka-Webster konneksiyonuna sahip ?-Kenmotsu manifoldların temel eğrilik özellikleri ele alınarak, özel olarak konsirkular eğrilik tensörünün sırası ile konsirkular flat, ?-konsirkular flat, ?-konsirkular flat, pseudo-konsirkular flat ve ? ?konsirkular yarı simetrik olması durumları incelenmiştir. Son bölüm olan beşinci bölümde ise sonuç ve önerilere yer verilmiştir.Öğe Fen bilgisi öğretmen adaylarının 21. yüzyıl dijital çağ okuryazarlığı becerileri girişimcilik özellikleri ve stem'e yönelik tutumlarının incelenmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Akan, Şerife; Güzel, HaticeBu araştırmada fen bilgisi öğretmen adaylarının 21. yüzyıl dijital çağ okuryazarlığı düzeyleri, girişimcilik özellikleri ve STEM' e yönelik tutumlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Konya il merkezinde bulunan bir devlet üniversitesinde öğrenim gören 195 fen bilgisi öğretmen adayından oluşmaktadır. Araştırma nicel araştırma desenlerinden tarama deseni kullanılarak gerçekleştirilmiştir Araştırmada veri toplama araçları olarak Dijital Çağ Okuryazarlığı Ölçeği, Girişimcilik Ölçeği ve STEM' e Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Toplanan veriler SPSS 23 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde bağımsız örneklemler t-testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre fen bilgisi öğretmen adaylarının dijital çağ okuryazarlığı, girişimcilik özellikleri ve STEM 'e yönelik tutum düzeylerinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Fen bilgisi öğretmen adaylarının dijital çağ okuryazarlığı düzeyleri ve STEM' e yönelik tutumlarının demografik bilgileri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Fen bilgisi öğretmen adaylarının girişimcilik özelliklerinin demografik bilgilerinden sadece aile gelir durumuna göre anlamlı düzeyde farklılaştığı belirlenmiştir. Fen bilgisi öğretmen adaylarının dijital çağ okuryazarlığı düzeyleri ile girişimcilik düzeyleri arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Fen bilgisi öğretmen adaylarının dijital çağ okuryazarlığı puanları ile STEM tutum puanları arasında düşük düzeyde pozitif ve anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Fen bilgisi öğretmen adaylarının girişimcilik puanları ile STEM' e yönelik tutum puanları arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Fen bilgisi öğretmen adaylarının dijital çağ okuryazarlığı düzeyleri girişimcilik özellikleri ve STEM' e yönelik tutumlarının birbirlerini pozitif yönde ve anlamlı bir şekilde etkilediği görülmüştür. Bu araştırmada öğretmen adayları, dijital medya araçlarının çevre kirliliği ile ilgili konuları yaymada yetersiz kaldığı görüşünü savunmuşlardır. Dijital medya araçlarının daha etkin kullanımıyla çevre sorunlarına daha fazla dikkat çekilebilir. Bu araştırmada fen bilgisi öğretmen adaylarının akademik eğitimlerinde yabancı dil konusunda kendilerini yetersiz hissettikleri bulgusuna ulaşılmıştır. Üniversitelerde verilen yabancı dil derslerine gereken önemin verilmesi önerilebilir. Anahtar kelimeler: Dijital çağ okuryazarlığı, girişimcilik, STEM, fen bilgisi öğretmen adayıÖğe Steam yaklaşımının mesleki ve teknik lise öğrencilerinin sürdürülebilir kalkınma anlayışlarına ve sanata ilişkin görüşlerine etkisinin incelenmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Biçer, Büşra; Çevik, MustafaBu araştırmanın amacı; STEAM yaklaşımının mesleki ve teknik lise öğrencilerinin sürdürülebilir kalkınma anlayışlarına ve sanata ilişkin görüşlerine etkisini incelemektedir. Bu araştırmada problem durumuna bağlı olarak nitel ve nicel veriler kullanılmış, karma model türlerinden açıklayıcı sıralı desen tercih edilmiştir. Araştırma grubu seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme yöntemi ile belirlenen iki şubeden oluşmaktadır. Bu bağlamda Karaman ili Merkez ilçesinde bulunan bir mesleki ve teknik lisede öğrenim gören iki şubede bulunan toplam 30 öğrenci katılmıştır. Katılımcılara Sürdürülebilir Bilinç Ölçeği (DBÖ), Sanata İlişkin Görüşleri Belirleme Ölçeği (SIGBÖ), Karbon Ayak İzi Envanteri (KAIE) ve Yarı Yapılandırılmış Etkinlik Değerlendirme Formu (YYEDF) kullanılarak veriler toplanmıştır. Araştırmanın ilk haftasında ölçekler her iki gruba da ön test olarak uygulanmış, kontrol grubuna kazanımlar program doğrultusunda mevcut öğretim programının benimsemiş olduğu yaklaşım ile deney grubuna ise STEAM yaklaşımıyla uygulamalı olarak verilmiştir. Araştırmanın sonucunda STEAM yaklaşımının öğrencilerin sürdürülebilir kalkınma anlayışlarına ve sanata ilişkin görüşlerine pozitif yönde etki ettiği saptanmıştır. Ulaşılan sonuçlara ilişkin önerilerde bulunulmuştur.Öğe Ortaokul 6. sınıf öğrencilerinin tam sayılara ilişkin metaforik algılarının incelenmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Özyurt, Yücel; Şentürk, CihadBu çalışmanın amacı ortaokul 6. sınıf öğrencilerinin pozitif tam sayı, negatif tam sayı, sıfır ve mutlak değer kavramlarına yönelik sahip oldukları metaforik algıları belirlemektir. Öğrencilerin metaforik algılarını belirlemek amacıyla nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) yöntemi seçilmiştir. Araştırmanın katılımcıları, 2022-2023 eğitim-öğretim yılı güz dönemi içerisinde Karaman ilinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ortaokullardan maksimum çeşitlilik örneklemesi ile seçilmiştir. Araştırma, daha öncesinde kendilerine tam sayı kazanımları verilmiş olan 530 (267 kız ve 263 erkek) altıncı sınıf öğrencisinin gönüllü katılımı ile gerçekleşmiştir. Araştırmada verileri toplamak amacıyla tam sayılara ilişkin metafor oluşturmaya yönelik sorulardan ve bu metaforlara yönelik görsellerin çizileceği alanlardan oluşan veri toplama formu kullanılmıştır. Veri toplama aracı araştırmacı tarafından hazırlanmış olup uzman görüşleri doğrultusunda nihai hali oluşturulmuştur. Öğrencilerden formlardaki "pozitif tam sayı...'e benzer, çünkü…", "negatif tam sayı ...'e benzer, çünkü...", "sıfır ...'e benzer, çünkü...", "mutlak değer ...'e benzer, çünkü..." cümlelerindeki boşlukları doldurmaları ve cümlelerin altındaki boşluklara kavramlara yönelik resim çizmeleri istenmiştir. Araştırmaya ait verilerinin çözümlenmesinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Beş aşamadan oluşan içerik analizi; kodlama ve ayıklama, metafor listesi oluşturma, kategori belirleme, geçerlilik ve güvenirliğin sağlanması ve metaforları nicel veri haline dönüştürme adımları ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda; "pozitif tam sayı" kavramı için öğrencilerin çoğunluğu ''mutluluk/neşe'', ''asansör'', ''olumlu duygu/düşünce'' biçiminde metaforlar geliştirmiş ve 77 farklı metafor için 11 ayrı kategori oluşturulmuştur. "negatif tam sayı" kavramı için öğrencilerin çoğunluğu ''deniz seviyesinin altı'', ''olumsuz duygu/düşünce'', ''mutsuzluk/üzüntü'' biçiminde metaforlar geliştirmiş ve 75 farklı metafor için 10 ayrı kategori oluşturulmuştur. "Sıfır" kavramı için öğrencilerin çoğunluğu ''boşluk'', ''yuvarlak'', ''yutan canavar'' biçiminde meteforlar geliştirmiş ve 77 farklı metafor için 9 ayrı kategori oluşturulmuştur. Öğrenciler sıfır kavramını çoğunlukla olmayan şeylerle açıklamaya çalışmışlardır. "Mutlak değer" kavramı için öğrencilerin çoğunluğu ''çamaşır makinası'', ''uzaklık'', ''sıfırdan uzağa gitme'' biçiminde metaforlar geliştirmiş ve 90 farklı metafor için 11 ayrı kategori oluşturulmuştur. Öğrenciler mutlak değeri tek sonuç olarak açıklamaya çalışmışlardır. Araştırma bulgularına göre öğrenciler tarafından oluşturulan metaforların günlük yaşamla ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğrencilerin, pozitif tam sayı, negatif tam sayı ve sfır kavramlarına yönelik metafor oluşturmada mutlak değer kavramına göre daha başarılı oldukları sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Yarı direkt, çapraz ve schützenberger çarpımlarının bazı yarı grup özellikleri(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Deniz, Handan; Karpuz, Eylem GüzelBu tez beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, tezin diğer bölümlerinde gerekli olan cebirsel özelliklerden regülerlik, -regüler ve güçlü -ters özelliklerinin tanımları verilmiştir. Bu özellikler yarı grupların en çok çalışılan sınıflarını oluşturmaktadır. Özellikle regülerlik yapısı yarı grup teorisinde önemli bir çalışma alanı olan Green bağıntıları ile yakından ilişkilidir. Tezin ikinci bölümünde, cebirin her alanında önemli bir yere sahip olan yarı direkt çarpımı ele alınmıştır. Monoidlerin yarı direkt çarpımının tanımı ve sunuşu verilip, bu yapının regülerliği ve güçlü -ters özelliği incelenmiştir. Üçüncü bölümde, cebirde bir diğer önemli çarpım olan monoidlerin çapraz çarpımının tanımı ve sunuşu verilip, bu çarpımın regüler olması için gerek ve yeter koşullar incelenmiştir. Dördüncü bölümde, monoidlerin Schützenberger çarpımı ele alınmıştır. Bu çarpımın tanımı ve sunuşu verilmiştir. Daha sonra ise, bu çarpımın regülerliği ve güçlü -ters özelliği incelenmiştir ve bunlarla ilgili sonuçlar sunulmuştur. Son bölümde, önceki bölümlerde elde edilen sonuçların genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.Öğe Öğretmen adaylarının STEM farkındalıkları, teknolojiye yönelik tutumları ve 21. Yüzyıl becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Korkmaz, Elif; Çevik, MustafaBu araştırmada, öğretmen adaylarının STEM (Fen-Teknoloji-Mühendislik-Matematik) farkındalığı, teknolojiye yönelik tutumları ve 21. yüzyıl becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın uygulama süreci 2023-2024 akademik yılında Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi eğitim fakültesinde öğrenim gören 316 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma, ilişkisel tarama araştırma deseniyle dizayn edilip değişkenler arasındaki korelatif ilişkiye bakılmıştır. Değişkenler arasındaki yordayıcı ilişkileri açıklamak ve kestirimsel ilişkileri aynı anda ortaya koyabilmek için yapısal eşitlik modellemesi (YEM) tercih edilmiştir. Araştırma kapsamında "FeTeMM Farkındalık Ölçeği", "Teknolojiye Yönelik Tutum Ölçeği" ve "21. Yüzyıl Becerileri Özyeterlilik Algıları Ölçeği" veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Elde edilen veriler iki ayrı istatistik programı ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda, öğretmen adaylarının STEM farkınlıkları, teknolojiye yönelik tutumları ve 21. yy. becerilerinin puan ortalamalarının yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bunun birlikte öğretmen adaylarının STEM farkındalıkları, teknolojiye yönelik tutumları ve 21. yy. becerileri arasında pozitif yönlü ve orta düzeyde bir ilişki görülmüştür. Ayrıca STEM farkındalığının 21. yy. becerilerini yordama gücü orta düzeyde iken teknolojiye yönelik tutumun 21. yy. becerilerini yordamasının yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında önerilerde bulunulmuştur.Öğe Fen bilimleri öğretmenlerinin fen ve mühendislik uygulamalarına yönelik farkındalıklarının incelenmesi(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2023) Sazak, Zeynep; Harman, GoncaMevcut fen bilimleri dersi öğretim programında fen ve mühendislik uygulamaları ile ilgili temel bilgilerin kazandırılması amaçlanmaktadır. Bu amaç kapsamında öğrencilerden ürün oluşturmaları ve sunmaları beklenmektedir. Öğretim programının beklentilerini yerine getirmeye çalışan öğrenciler fen ve mühendislik uygulamaları sırasında 21. yüzyıl becerileri, bilimsel süreç becerileri, yaşam becerileri ile mühendislik ve tasarım becerilerini kazanma, kullanma, geliştirme ve güçlendirme imkanı bulurlar. Öğrencilerin fen ve mühendislik uygulamalarında aktif olarak yer almalarını sağlamada fen bilimleri öğretmenlerinin çok önemli görevleri vardır. Öğretmenlerin görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirebilmeleri üzerinde fen ve mühendislik uygulamalarına yönelik farkındalıkları son derece etkili olacaktır. Bu bağlamda araştırmada fen bilimleri öğretmenlerinin fen ve mühendislik uygulamalarına yönelik farkındalıklarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Karaman İl merkezinde bulunan resmi ve özel ortaokullarda görev yapan gönüllü 70 fen bilimleri öğretmeninin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada bir nitel araştırma yöntemi olan olgubilim deseni kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu ile Farkındalık Formu kullanılmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda fen bilimleri öğretmenlerinin fen ve mühendislik uygulamalarına yönelik farkındalıklarının yeterli olmadığı saptanmıştır.